[ANALİZ] Adam kazandı, şimdi ne olacak?

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin bütün engellemelerine rağmen Ekrem İmamoğlu 85 gün arayla 2'nci defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. AKP ile müttefiği Milliyetçi Hareket Partisi'nin hüsrana uğradığı 23 Haziran Seçimi, Türkiye'de nelere kapı aralayacak? AKP bölünüyor mu? Erken seçim olacak mı?

İstanbul'un yeni başkanı İmamoğlu'ndan ilk sözler...

SAMANYOLUHABER | ANALİZ- Türkiye siyasi tarihinde yeni dönüm noktası 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi oldu. 

Halk demokrasinin önüne set çekmek isteyen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’ye unutamayacakları bir ders verdi. 

10,5 milyon seçmeni 85 gün arayla 2’nci defa sandığa gitmek mecburiyetinde bırakan iki ismin kurduğu Cumhur İttifakı adına 23 Haziran ağır bir hezimetle sonuçlandı. 

Vatandaş 31 Mart’tan bu yana yapılan büyük haksızlığın hesabını sandıkta sordu. Cumhur İttifakı’nın iki müttefiği, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) marifeti ile iptal edilen seçimi tekrarında kazanacağını ümit ediyordu. 30 bin oy farkını hazmedememişlerdi. 

FARK 30 BİNDEN 800 BİNE ÇIKTI

Sandıktan çıkan gayri resmi sonuçlara göre Ekrem İmamoğlu bu sefer 800 bin fark attı. Geçerli her 100 oydan 55'ini alan İmamoğlu’nun oy patlaması sadece kararsızları ikna etmesi ile mümkün olmadı. 

İptal ettirilen seçimde her iki partinin İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Binali Yıldırım’a oy verenlerin bir kısmını dahi hakkı yenen Ekrem İmamoğlu’ndan yana tercihte bulunmaya sevk etti. Hatta başka partilerden de oy geldi İmamoğlu'na. AKP’nin kalesi olarak görülen ilçelerde bile İmamoğlu seçimi farkla kazandı. 

Eyüp Sultan, Fatih, Zeytinburnu, Bahçelievler ve Bayrampaşa’da AKP 17 senedir ilk defa seçim kaybediyor. 39 ilçeden 27’si İmamoğlu’nun kampanya rengi olan kırmızıya boyandı.

Binali Yıldırım geçen hafta ortak canlı yayın programında haleti ruhiyesine ele vermişti. “Bir an evvel bitse de gitsek” sözleri yüzünden okunuyordu. 

BİNALİ YILDIRIM NİHAYET İNİSİYATİF ALDI

Rakibi anketlerde açık ara önde görünüyordu. Çok zayıf ihtimalle de olsa sandıkta kazanabilirdi. Sandıklar açıldığı anda bu işin bittiğini o da kabul etti. 

23 Haziran’da 31 Mart benzeri bir dalavere dönmemesi için erkenden çıktı ve İmamoğlu’nu tebrik etti. 

Bu defa elini başarısızlığı, halktan ne kadar koptuklarını örtbas etmek için bahane uydurmakta ustalaşmış AKP teşkilatından çabuk tuttu. Oy sayımı devam ettiği halde saat 19:30’da “Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyorum. Hayırlı olsun.” dedi.

Hezimetin temelinde ekonomik kriz var. Erdoğan’ın beka meselesine de hayali terör örgütleri de halkın karnı tok. Halkın yüzde 70’i işsizlik ve krizden dert yanıyor. Hiçbir siyasi mesele vatandaşın çözüm beklediği meselelerden önemli değil. Halk bu çözümü mevcut iktidarda göremedi. 

Ekrem İmamoğlu seçim zaferini kutlamak için 5 yıl belediye başkanı olarak görev yaptığı Beylikdüzü'ne gitti. İmamoğlu'nu on binlerce kişi "Her şey çok güzel olacak" sloganları ile karşıladı.
 
HALK “İSRAF VE RÜŞVET DÜZENİNE HAYIR” DEDİ

Ekonomik krizin giderek vahim bir hâl aldığı ortada iken Erdoğan’ın kibirli ve tehditkâr üslubunda ısrar etmesi, kamuda israf ve rüşvet düzeninin rutine dönüşmesi AKP’den ve onun destekçisi MHP’den kopmaları beraberinde getirmiştir. 

Son turda Abdullah Öcalan üzerinden mesaj yayımlama taktiği ile Kürt seçmenin aklını çelmeye çalışan Erdoğan ve Bahçeli Kürt seçmenden oy alamadığı gibi milliyetçi seçmenin bir kısmını da kaybetti. 

Sonuçlar ortada. CHP ve İyi Parti’nin ortak adayı İstanbul’da destan yazdı. “Her şey çok güzel olacak” sloganı tuttu.

Şimdi ne olacak? Tabii ki kriz bitmeyecek. Türkiye’nin içine sürüklendiği krizin L krizi olacağını sağır sultan bile duydu. 

PİYASALAR AÇISINDAN İYİ HABER

Piyasalar açısından en azından İstanbul belirsizliği ortadan kalkmış oldu. Teselli ikramiyesi olacak bu sonuç. İktidarın sonucu hazmetmesi de piyasanın tedirginliğini bir nebze giderecek. 

Ancak krizin bütün dinamikleri orta yerde duruyor ve ufukta bir çıkış yolu görünmüyor. İstanbul’da yenilmeyen pehlivan güreşi sonuçlandığına göre dolar, faiz ve Borsa İstanbul’da neler olacağını daha ziyade S-400 krizinin seyri belirleyici olacak.

Erdoğan “seçimde oy kaybettirir” diye ötelettiği zamlara bu haftadan itibaren kapıyı sonuna kadar aralayacak. Zamlar enflasyonu yükseltecek, bitmiş talebi iyice bitirecek. İktidar açısından kırk katır mı, kırk satır mı? açmazı... 

ABDULLAH GÜL VE ALİ BABACAN HAREKETE GEÇECEK

Ekonomik krizde eli hiç olmadığı kadar zayıflayan Erdoğan için 23 Haziran parti içi muhalefetin kafayı kaldırdığı bir oldu. 

Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın alternatif parti kurmak için arayıp da bulamadığı sonucu başkanlığının yıl dönümünde (24 Haziran 2018’de seçilmişti) Erdoğan kendi elleriyle verdi. 

Tek adamlığın da sandığa gömüldüğü bir tarih olmuştur 23 Haziran. Millet geçen sene yaptığı hatayı fark etti ve el frenini çekti. 

Gül’e yakın gazetecilerden Fehmi Koru seçimin resmi sonucunun ilan edilmesini beklemeden yeni partinin başına Babacan’ın geçeceğini açıkladı bile. Ahmet Davutoğlu’nun iki isimden bağımsız hareket ettiği dikkate alındığında sonbahara kadar AKP içinden iki parti doğabilir. 

Babacan’ın kuracağı partiye küresel sermaye tarafından açık çek verildiği biliniyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeniden açılacağı ekim ayında Genel Kurul Salonu’nda AKP’den Babacan’ın partisine geçmiş 50’ye yakın vekilin oturduğunu görebiliriz. 

SİYASETİN EN KISA YAZ TATİLİ

Yaz mevsimi tatil dönemidir. Bu yaz Ankara’dakilere tatil yok. Ekrem İmamoğlu’nun yaktığı değişim meşalesi bu karanlık geceyi aydınlattı. 

AKP'nin içinden bir tahrik olmadıkça konjonktürel zaferlerle çelik çekirdeği eritmek ve mevcut çizginin değişmesini temin etmek mümkün değil. İmamoğlu'nun açtığı yolda barış, kardeşlik ve hukuk önünde eşitlikten bahseden herkese fırsatlar var. 

DEĞİŞİM TALEBİNİN ÖNÜNDE DURULAMAZ
 
Baskı, zulüm ve adaletsizliklerin son bulması, devleti bir suç örgütünün elinde rehin tutanların elinden kurtarılması adına 23 Haziran’da halk “değişim” talebini en kuvvetli şekilde sandığa yansıtmıştır. Halka rağmen siyaset yapılamaz.

AKP’nin iktidardan inişi hızlanmıştır. İstanbul’u kaybeden, akabinde Türkiye’yi kaybeder. İnanmak istemeyen Turgut Özal’ın kurduğu Anavatan Partisi’nin tarihine batabilir. 

Şimdi ne mi olacak? İstanbul’u Bilal Erdoğan’a ve damadı Berat Albayrak’a peşkeş çeken Erdoğan’ın rüşvet havuzu tamamen kuruyacak. Gemileri önce fareler terk edecek. 

Sermaye son sürat AKP’den uzaklaşacak. Havuz medyası ise zelil vaziyette tarihin çöplüğündeki yerini alacak. Milletin vergileri yine milletin ihtiyaçları için kullanılacak. 

YARIM KALAN HESAP GÖRÜLDÜ

Şu saatlerde bile evrak imha edenler, istifa dilekçesini yazanlar gemicikleri gemi filolarına dönüştüren haramilerin çöküşünün çok da uzun olmayacağını gösteriyor.

23 Haziran’da halk 31 Mart’ta yarım kalan hesabı gördü. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 

Erdoğan’ı kabinede yapacağı değişiklik bile kurtaramaz artık… Krizle geldi, sebep olduğu daha beter bir krizle gidecek… 

23 Haziran’da erken seçimin de ucu göründü. Erken seçim tarihi olarak 2020 sonbaharı hiç de uzak sayılmaz. 

Erdoğan'ın altındaki halı kayıyor. 

Belki biraz vakit alacak, fakat her şey çok güzel olacak...   

<< Önceki Haber [ANALİZ] Adam kazandı, şimdi ne olacak? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER