Kulüpleri kurtarıp, futbolu batırmayın!


Özerk kurumların kriz idaresindeki yetersizliklerine bir yenisi eklendi. KPSS ve LYS fiyaskosuna neden olan ÖSYM aylarca kamuoyunu meşgul etmişti. Başkanı halen görevde, sıkıntılar da sürüyor. Genel seçim öncesi Yüksek Seçim Kurulu'nu düşünün. Aldığı kararlarla gerilimlere neden oldu. Seçim öncesi Türkiye'yi karıştırdı. Zamanında ilan etmediği Hatip Dicle kararının siyasi sarsıntıları halen sürüyor. Başkanı ve kurul hiçbir şey olmamış gibi görevlerini yürütüyorlar. Şimdi bunlara Türkiye Futbol Federasyonu eklendi. O da özerk. Sporun yüzkarası şike iddialarıyla ilgili sürekli topu taca atan kararlar alıyor. Türk futbolunun geleceğini karartıyor ama farkında değil. Başkan Mehmet Ali Aydınlar, dün basın toplantısı düzenledi. Bir ara "kazara" Etik Kurul Final Raporu'ndan bir bölüm okudu: "Kurulumuz dosya içeriğiyle sınırlı olmak üzere yaptığı inceleme sonunda kanaat oluşturmaya yetecek şekilde kanıt bulunan bazı müsabakalarda eylemlerin spor kulüpleri bakımından şike, şike teşebbüsü, teşvik primi ve teşvik primine teşebbüs oluşturduğu kanaatine ulaşmış..." Sonra da Federasyon'un, şüphelilere "savunma hakkı" verilebilmesi için kararını soruşturma dosyası üzerindeki "gizlilik" kararı kalktığında vereceğini açıkladı. Yani "şike var ama şimdilik ceza yok" dedi. Liglerin de başlayacağını açıkladı. Bu arada isimleri şike soruşturmasında geçen 17 farklı kulüpten 52 kişiyi Disiplin Kurulu'na sevk etti. 'Madem deliller yetersiz, 52 kişi neden Disiplin Kurulu'na gönderildi' sorusu tabii cevapsız kaldı. Disiplin Kurulu'na sevk edilenler arasında Semih Şentürk, Sezer Öztürk, Mehmet Yıldız ve Önder Turacı gibi oyuncular yer alıyor. Peki, bu oyuncular lig maçlarında nasıl oynayacaklar? Şike soruşturmasına karışan oyuncu ve yöneticiler suçlu ama kulüpleri değil mi? Madem delil yoktu. Kanaatiniz mevcut değildi. Süper Kupa maçı neden oynatılmadı? Bu ikircikli tutum neden? Soruşturma delilleri üzerindeki gizlilik kararı liglerin ortasında kalkarsa ne olacak? 3 ya da 5 takım veya daha fazlası aynı anda nasıl küme düşürülecek? O zaman tam bir kaos doğacak. Umarım TFF'nin amacı da bu değildir. Yani sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirip, taraftarı oldukları büyük takımları küme düşürmeden ligde tutma çabası içinde değillerdir. Oysa TFF sorumluluktan ne kadar kaçarsa kaçsın, FİFA ve UEFA duvarına çarpacaktır. Bir iki kulübü kurtarayım derken, Türk futbolunu batıracaklar. Türkiye'nin geleceğini karartacaklar. Anlayacağınız şike konusunda da yeni bir "özerk" sorunla karşı karşıyayız.
<< Önceki Haber Kulüpleri kurtarıp, futbolu batırmayın! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER