Finlandiya işçi alacakmış!


Bazen bir haber, bir fısıltı, bir olay insanın hayata bakışında dönüşümlere sebep olduğu gibi, hayatını yeniden revize etmesi için de fırsatın doğduğu anlar demektir. Hayata bakış açımı, Grigory Petrov’un ‘Ak zambaklar Ülkesi Finlandiya’ romanını okuduğumda şekillendirdim desem yalan olmaz. Romanda, Bir toplum içinde var olan ve kahraman olarak belirip sivrilen kişilerin hangi şartlar altında bir milletin ilerlemesine, gelişmesine ve bir kahraman millet olmasına nasıl yardım ettikleri ve neler yaptıkları konu edilmiş. Din adamı, öğretmen, doktor, mühendis, esnaf, çiftçi dahası çoluk çocuk Finlandiya için seferber olmuşlar. O gün bir millet olarak sorumluluklarının bilincinde hareket edenler bugünkü Finlandiya’yı kurmuşlar. Ki Finliler 1917’ye kadar bağımsızlığı tatmamış, devlete sahip olmayan bir millet. Kitaptan iki cümleyle günümüz dünyasının acı gerçeklerini tekrar hatırlatalım ve devam edelim: - "Başkalarının topraklarını zorla alan ve yağmalayan komutanlardan niçin bu kadar büyük bir saygıyla söz edildiğini anlayamıyorum. Tarih kaç defa bu gururlu işgalcilere ibret dersi verdi. Onları çocukların mukavva kutulardan yaptıkları oyuncaklar gibi yıktı. Kurdukları binalar birer vuruşla yıkıldı. Bunlar hiç kimseye ibret olmadı." - "Efendiler, ne zamana kadar bu saklambaç oyununa devam edeceksiniz. Durmadan vatanseverlikten, ulus sevgisinden, medeniyete hizmetten söz edersiniz. Ama ulus için, vatan için, medeniyet için ne yapıyorsunuz? Bazıları milyonlar çalarak sevgili vatanı namussuzca soyuyorlar." Bugün Ab dönem başkanlığı Finlandiya’ da. Finlandiya’nın nüfusu 5 milyonun biraz üstünde ve yüzölçümü 337 030 km². Kıyaslamak gerekirse Ankara’ nın nüfusundan biraz fazla. Ve Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen bir gazeteciyle söyleşisinde şunları söylüyor: ‘Çalışmaya gelecek insanlara ihtiyacımız var. Tabii Türkiye de göç alabileceğimiz bir ülke. Şu anda ekonomik kriz nedeniyle geçici olarak işsizlik var. Ama önümüzdeki birkaç yıl içinde iş dünyasına katılacaklardan çok daha fazla sayıda insan emekli olacak. Kesinlikle yeni işgücüne ihtiyacımız olacak.” Medeniyetler kurmuş bir milletin çocukları bugün sadece kavga ediyorlar. Devletin imkânlarını uhdesine aldıkları gibi millet adına yaptıkları icraatlar ise fındık kabuğunu bile doldurmuyor. Nalıncı keseri misali; ‘Hep bana hep bana, yok sana’ Ve şimdi bir ilimizin nüfusu kadar olan bir ülkede iş bulmaya gidecek milyonları aşan boşta gezen genç var. Kurucusunun ‘Muasır Medeniyet’ hedefi unutulmuş bir ülkenin çocukları yüz yıla yakındır kavgayla dünyanın gündeminde. ‘Bu kavga niye?’ sorusunu gündeme getirenler ise vatan-millet düşmanı ilan edilmekten alıkoyulamamış. VatanMilletSakarya Hamasetini sevmem ve de yapmam da. Her şeyden önce insanlara faydalı olma yönünde aldığım terbiyem müsaade etmez. Çünkü iş bitirmeyi severim. Yani icraat hep arkamdan beni takip eder. Bu ruh şimdi Fethullah Gülen sayesinde dünyayı dolaşıyor. Bugün, hasreti bağırlarına basmış gurbeti yaşayan milyonlarca bu milletin gönüllüleri ve de sevdalıları, Türkiye adına dünyanın dört bucağında canları pahasına çalışıyorlar. Türkiye’ de olduğu gibi. İnanıyorum hem de biliyorum ki tekerlek tümseği aşacaktır. Bu millet kendine layık olanı her zaman takdir etmesini bilmiştir. Kendi adıma İnsanlık için ihtiyaç olan her yere ağaç dikmeye devam edeceğim. Varsın baykuşlar ‘ne işe yarar ki’ desinler. Ki onların her zaman konacağı bir dala ihtiyacı olmuştur. Bir tavsiye: isterlerse yıllardır yaptıkları aynı şeyi tekrar yapabilirler. Finlandiya ağaçlarının dallarına konabilirler.
<< Önceki Haber Finlandiya işçi alacakmış! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER