İlmek ilmek Hakkari kilimi

İlmek ilmek Hakkari kilimi -Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur/Kilimin dilinden ancak anlayan okur dizeleriyle türkülere konu olan kilimler, Hakkaride genç kızların elinde hayat buluyor -Kültür ve Turizm İl Müdürü Özatak:


HAKKARİ (A.A) - Yılmaz Kazandıoğlu - Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur/Kilimin dilinden ancak anlayan okur dizeleriyle türkülere konu olan kilimler, Hakkaride genç kızların elinde hayat buluyor.
     Kendine özgü renk ve 28 farklı motifle dokunan Hakkari kilimleri, asırlardır kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Genç kızların, aşklarını, sevgilerini ve kültürlerini, alın terlerini katarak hayat verdiği kilimlerin, her birinin farklı bir hikayesi bulunuyor.
     Türkülere konu olan ve ipliğin ilmek ilmek işlenmesiyle ortaya çıkan kilimlerin tezgahlardan mağazalara uzanan hikayesi ise verilen emeği gözler önüne seriyor.
     Yaz mevsiminde düzenlenen koyun kırpma şenliklerinde elde edilen yünlerin ipliğe dönüşmesiyle başlayan Hakkari kiliminin öyküsü, ipliklerin ceviz kabuğu, nane otu ve çeşitli bitki köklerinin karışımıyla hazırlanan renklere boyanmasıyla devam ediyor.
     Farklı renk ve tonlara bürünen ipliklerin, kilim atölyeleri ve evlerdeki tezgahlarda genç kızların maharetli ellerinde aylarca işlenmesiyle son halini alan kilimler, daha sonra satışa sunulmak üzere mağazalarda görücüye çıkıyor.
     Kültür ve Turizm İl Müdürü Emin Özatak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hakkari kilimlerinin, yöre halkının ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir yeri olduğunu söyledi.
     Yünlerin ipliğe, ipliğin ise genç kızların ellerinde kilime, çantaya, çoraba ve heybeye dönüştüğünü anlatan Özatak, Dünyaca ünlü Hakkari kilimleri, desensel açıdan asırlardır bozulmadan, yozlaşmadan günümüze kadar gelmiştir dedi.
    
     -Hakkari kilimleri birçok müzede-
    
     Özatak, Hakkari kiliminin tarihsel serüveniyle ilgili çok fazla bilgiye sahip olmasalar da Türk-İslam Eserleri Müzesinde Hakkari desenli lüleper ve herki kilimlerinin bulunduğunu vurgulayarak, Almanyanın Köln şehrindeki Bergel Müzesinde de herki desenli bir Hakkari kiliminin sergilendiğini ifade etti.
     Eski dönemlerden itibaren göç veren bir kent olması dolayısıyla Hakkari kilimlerinde kullanılan desenlerin, Türkiyenin çeşitli yerlerine yayıldığına değinen Özatak, Hakkari kiliminin son yıllarda yurt içi ve yurt dışında dokuma özellikleri, renkleri ve desenleri ile aranır hale geldiğini kaydetti.
    
     -Çeyizlerin olmazsa olmazı kilimler-
    
     Özatak, evlenme çağındaki Hakkarili kızların çeyizinde el emeği bir kilim bulunduğunu ve Hakkari kiliminin çeyizlerin olmazsa olmazı olduğunu dile getirerek, bundan dolayı da her genç kızın küçük yaşlardan itibaren kilim dokumayı öğrendiğini belirtti.
     Hakkari kilimlerinin cazibesini artırmak ve dünyaya tanıtımını yapmak amacıyla 1984 yılında İl Özel İdaresi bünyesinde kurulan Hakkari Kilim isimli şirketin, şimdiye kadar 5 bin genç kıza kilim dokuma eğitimi verdiğini bildiren şirket müdürü Aziz Akın da Hakkari kilimlerindeki en büyük özelliğin saf yün ve bitki kökü kullanılarak dokunması olduğunu söyledi.
     Akın, kentte dokunan kilimlerde 28 farklı desen bulunduğuna işaret ederek, desenlerin en önemlilerinin herki, gülsayra, kesneker, sine, hevceker, lüleper ve şahmari olduğuna dikkati çekti.
     Her desenin ayrı bir hikayesi olduğunun altını çizen Akın, kimi desenlerin, kilimi ilk dokuyan kızın adını, kiminin ise bir çiçeğin ya da sevgilinin adını aldığını ifade etti.
     Akın, Hakkaride dokunan kilimlerin tanıtımını katıldıkları birçok yurt içi ve yurt dışı fuarda yaptıklarını ifade ederek, tanıtım çalışmalarının valilik öncülüğünde bu yıl da devam edeceğini bildirdi.
     Kilim dokuyan kızlardan Leyla Ayaz ise bir yıllık eğitimin ardından kilim dokumayı öğrendiğini anlatarak, ipliğin aylar süren uğraşlar sonunda kilime dönüştüğünü görmekten mutluluk duyduğunu belirtti.
    
     Yayıncı: Levent Harman
<< Önceki Haber İlmek ilmek Hakkari kilimi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER