SİİRT (A.A) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 4. Yargı Paketinin Türkiyenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) hak etmediği imajını engelleyeceğini söyledi.
     Özel uçakla Siirte gelen Bakan Bağışı havaalanında Vali Ahmet Aydın, milletvekilleri Afif Demirkıran ve Osman Ören, Belediye Başkanı Selim Sadak ve diğer yetkililer karşıladı.
     Valiliğe geçen Bakan Bağış, burada yaptığı açıklamada, baba ocağında bir kez daha coşkuyla karşılanmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, Siirtin asırlardan beri ülkenin kültürel zenginliklerinin huzur içerisinde birlikte yaşandığı örnek bir şehir olduğunu belirtti.
     Bakan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın 8 Martta Siirtte olacağını, yetkililerle bu ziyaretin hazırlıklarını yapacaklarını kaydederek, Başbakan 8 Martta çok önemli mesajlar verecek. Biliyorsunuz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Sayın başbakanımız Dünya Kadınlar Gününü, kendi hayatında en çok etkisi olan Siirtin kızı Emine Hanımın memleketinde kutlayacak dedi.
    
     -Türkiye artık sanık mahkemesinde oturmuyor-
    
     Bakan Bağış, daha sonra AB Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) işbirliğiyle uygulanan ve İngiltere Büyükelçiliği tarafından Avrupayı Birleştirme Programı çerçevesinde desteklenen Avukatlar için Yargı ve Temel Haklar Projesi kapsamında Siirtte düzenlenen eğitim seminerinin Kültür Merkezindeki kapanış ve sertifika dağıtım törenine katıldı.
     Bakan Bağış törende yaptığı konuşmada, proje kapsamındaki eğitimlerin dördüncüsünün Siirtte düzenlendiğini belirterek, Türkiyenin geçmişindeki karanlık dönemlerde de, yargının temel hak ve özgürlüklerden ne kadar uzak olduğunu düşündüğümüz o günlerde ders kitaplarındaki bir şiiri okuması nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mahkum olmuştu. Bu nedenle bu eğitimin Siirtte verilmesi son derece önemlidir diye konuştu.
     Türkiyenin farklı bir noktaya ilerlediğini, ancak hala sorunlar olduğunun altının çizilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Bağış, şöyle dedi:
     Mükemmel değiliz. Türkiyede daha yapılacak işlerimiz var. Bundan 4-5 ay evvel kabul edilen 3üncü Yargı Reformu Paketi sayesinde 33 bin 500 tutuklu serbest bırakıldı. 33 bin 500 aile sevdiklerine kavuştu. Yargılanma süreci devam ediyor ama en azından aile içi huzuru yakalamaları açısından çok önemliydi. Şu anda 4üncü Yargı Reformu Paketinin üzerindeki son çalışmalar tamamlandı, imzaya açıldı. İnşallah en kısa sürede TBMMde ilgili komisyonlarda görüşülecek. 4üncü Yargı Paketi Türkiyenin AİHMde hak etmediği imajını engelleyecek. Türkiye AİHMde dava yükü açısından Rusyadan sonra geliyor. Bu imaj bize, ülkemize, tarihimize ve kültürümüze yakışmıyor. Türkiye artık sanık mahkemesinde oturmuyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığına Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu seçildi. Türkiye temel haklar açısından AİHMde sanık sandalyesinde oturtulan bir ülke iken, bugün parmakla gösterilen bir ülke haline geldi.
    
     -Türkiye değişmeye başladı-
    
     AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bugün dünyanın birçok yerinde demokratikleşme süreçleri olduğunu ve Türkiyenin bunlara ilham kaynağı olduğunu ifade etti.
     Çünkü bugün Mısırda, Tunusta, Libyada kendi hayatlarını riske atarak demokrasi, ifade özgürlüğü ve daha aydınlık yarınlar uğruna mücadele veren insanlar Türkiyeye baktıklarında (bizimle Türkiyenin ortak değerleri var, ortak kültürümüz var, aynı coğrafyada yaşıyor aynı toprağı işliyoruz ama Türkiyede iktidar, muhalefet ve serbest pazar ekonomisi, Türkiyede sivil toplum örgütleri, sendikalar, basın var. Bizim de niye olmasın-) sorusunu kendilerine son yıllarda daha fazla soruyorlar. Diyebilirsiniz ki eskiden de vardı o zaman niye sormuyorlardı. Eskiden vardı ama biraz da var olmuşu oynuyorduk diyen Bağış, 5 yıl önce (millet neyse vekili de o olmalıdır) dediği için Anayasa Mahkemesinde yargılandığını söyledi.
     Bakan Bağış, daha önce Türkiyede insanların çocuklarına istedikleri ismi veremediğini de ifade ederek, Bu ülkede insanlar çocuklarına Agop adını veremediler Mücahid adını veremediler. Gün geldi oğluna Bektaş ismini koymak isteyen babanın eline ismi Bekir yazılı nüfus cüzdanını tutuşturdular. Bunların şahitleri ve mağdurları halen Türkiyede yaşıyor. Ama o Türkiye değişmeye başladı. Türkiye her geçen gün kendini geliştirebilen bir ülke olma yolunda ilerliyor. O insanlar şimdi Türkiyeye baktıkları zaman, (Türkiyede demokrasi gerçekten gelişmeye başladı, birtakım kurumlar yerlerini netleştirmeye başladı) diyebiliyorlar dedi.
    
     -Terör belasından kurtulacağız-
    
     Bakan Bağış, bu gelişmeler yaşanırken, ekonomik alanda da önemli gelişmeler sağlandığını söyledi.
     Demokrasilerde vatandaşın beğenmediği milletvekili veya belediye başkanını seçimlerde değiştirebildiğini, ancak yargıya müdahale edemediğine dikkati çeken Bağış, yargının kendini yenileyebilmesi gerektiğini belirtti.
     Ulusal ajans yetkililerinden mümkün olduğu kadar hakim, savcı ve avukatların Avrupaya gönderilmesini istediğini anlatan Bağış, şunları kaydetti:
     Oradaki standartları görsün, oradaki anlayışı ve vizyonu yakından takip etsinler. Çünkü bizim birçok kurumumuzda ve üniformalı ile üniformasız bürokratlarımızda olduğu gibi yargımızda da kendi içine kapanma sorunu, birilerinden ve toplumdan soyutlanma sorunu Türkiyeyi çok daha farklı noktalara taşımış. O at gözlüklerinden kurtulabilmemiz, kendi değerlerimizle kendi memleketimizde, milletimizle daha barışık olmamız için farklı çabalara ihtiyaç olduğu gibi, başka ülkelerle ve başka milletlerle barışık olabilmemiz için de onları anlamak lazım. O yüzden hamdolsun bu süreçte çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Türkiyede AB standartlarını yakalama konusunda çok iyi çalışmalar yapıldı. Her zaman söylüyorum; inanın bana üye olup olmamak benim bile çok umurumda değil. Başmüzakereci olarak bunu söylüyorum. Ama Almanyadaki otobanın standartlarını Siirt-Şırnak arasında görmek istiyorum. İsveçteki demokrasinin, bireysel hak ve hukukun standartlarını Türkiyenin 81 ilinde görmek istiyorum.
     Çok önemli bir süreçten geçildiğini ve artık Türkiyenin terör belasından kurtulacağını dile getiren Bağış, bu süreçte herkese olduğu gibi Türkiyenin yargısına da büyük bir sorumluluk düştüğünü belirterek, Yargının da bu sürece o anlayışla yaklaşması lazım. Yargının da bu ülkede herkesin birbiriyle kucaklaşabilmesi, helalleşebilmesi, herkesin yeni bir beyaz sayfa açabilmesi için üzerine düşen mesuliyeti hissetmesi lazım şeklinde konuştu.
     Daha sonra Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Berra Besler, Bağışa plaket verdi.
     Tören, eğitime katılanlara sertifikalarının verilmesi ile sona erdi.
    
     Muhabir: Ayhan Mergen-Zekeriye Güneş/Sema Kaplan
     Yayıncı: İrfan Cemiloğlu