Su Kaynakları Yönetimine Yeni Bir Bakış

Su Kaynakları Yönetimine Yeni Bir Bakış çalıştayı -Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Kınacı: -1926da Su Kanunu çıkmış. O günden bu yana aynı kanunla yönetiliyoruz. Bu kanun günümüze kadar köklü bir revizyon


NEVŞEHİR (A.A) - Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, 1926da Su Kanunu çıkmış. O günden bu yana aynı kanunla yönetiliyoruz. Yani yaklaşık 90 seneye yakın bir zamandır. Bu kanun günümüze kadar köklü bir revizyona da uğramamış dedi.
     Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürülüğü tarafından Su Kaynakları Yönetimine Yeni Bir Bakış konulu çalıştay, Nevşehirin Ürgüp ilçesindeki Ürgüp Turgut Özal Kültür Merkezinde başladı.
     Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kınacı, Su Kaynakları Yönetimine Yeni Bir Bakış çalıştayına bu konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşların en azından bir temsilci gönderdiğini, gündemlerinde bulunan tüm konuları enine boyuna tartışacaklarını söyledi.
     Yaptıkları oturumlarda hazırlanmakta olan Su Kanunu Taslağının ana esaslarının görüşülüp, tartışıldığını, hazırlanan Su Kanunu ile havza bazında bir yönetime geçileceğini ve yer altı suyu kullanımının da tam anlamıyla kontrol altına alınacağını belirten Kınacı, şöyle devam etti:
     Şu anda Kızılırmak havzasındayız. Kızılırmak Sivastan doğuyor Samsundan Karadenize dökülüyor. 13 ili kapsıyor. Çıkarılacak olan kanun ile mevcut 13 il sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak. 13 ilin tamamı bir havzadan yönetilecek. Ana esas bu. Yani il il su ihtiyacı değil, bu bölgenin tamamı birlikte planlanacak. Birinci olarak Su Kanunu havza bazında bir yönetim değiştiriyor. İkinci olarak ise yer altı suyu kullanımında şu anda kontrolsüz bir durum vardı. Yer altı suları tamamen kontrol altına alınıyor. Herkes istediği kadar su çekemeyecek. Bir vatandaş arazisinde bir kuyu açmış ise o suyu istediği kadar çekme hakkına sahip değil. O su da, kontrol altına alınacak. Her şeyin tam bedeli kullanandan tahsil edilecek.
    
     -Yeni Su Kanunu kargaşayı önleyecek
    
     Su Kanununun getireceği en önemli hususlardan birinin de su yönetimindeki kargaşayı önlemek olduğunu anlatan Kınacı, Şu anda su yönetiminde ilgili kurum ve kuruluşlar sadece kendi ihtiyaçları doğrultusunda kanunlar ve yönetmelikler çıkarmış durumda. Bunlar bir kargaşa oluşturuyor ve yönetimin önünde en büyük engel oluşturuyor. 1926da kanun çıkmış. O günden bu yana aynı kanunla yönetiliyoruz. Yani yaklaşık 90 seneye yakın bir zamandır. Bu kanun köklü bir revizyona da uğramamış, bu boşlukları doldurmak kargaşayı önlemek ve günümüzdeki modern anlayışa yönelik bir yönetim sistemi getirmek için bu kanun taslağı hazırlandı. Bu kanun ile tüm kargaşa ortadan kalkacak dedi.
     Nehirler üzerine yapılan Hidro Elektrik Santrallerinin (HES) şu anda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kontrol edildiğini ifade eden Kınacı, ancak Su Kanununun Meclisten geçip yayınlanması ile bundan sonra HESlerin kurulu olduğu nehirlerde doğal hayatın korunması için gerekli su miktarının kurulacak komisyonlar tarafından belirleneceğini kaydetti.
     Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte bu tartışmaların da son bulacağına inandıklarını belirten Kınacı, Bundan sonra bu tartışmalar gündemden çıkacak. Önemli olan bu Su Kanununun yürürlüğe girmesi. Çok büyük problemler var bunlardan bir tanesi HESle ilgili tartışmalar, bunun gibi çok sayıda problemi bu kanun çözecek. Ancak Su Kanunu Meclisten geçer ve yayınlanırsa bundan sonra bunlar için her havzada ayrı bir tahsis yapılacak. Yani doğal hayatın korunması için gerekli su miktarının ne olduğu, o bölgede kurulacak komisyonlar tarafından belirlenecek ve bu belirlenen miktarın altına su düşmeyecek şeklinde konuştu.
     Ayrıca kanun ile taşkın yönetim planları hazırlama zorunluluğunun da getirileceğini vurgulayan Kınacı, Her bir nehir için taşkın yönetim planları hazırlanacak. Her bir su kaynağı için hatta kuru dereler için. Bu yönetim planları içerisinde yapılaşmalarda kontrol altına alınacak. Tamamen önlenecek demek doğru değil, kontrol altına alınacak ve taşkınlardan en az zarar görmesi sağlanacak dedi.
     4 Ekim Perşembe günü sona erecek çalıştayda, Dışişleri Bakanlığı Su Danışmanı Barçın Akın Yürür ile İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. İzzet Öztürk ve Prof. Dr. Ayşegül Tanık, Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Nilgün Kazancının da aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen sunum yapacak.
    
     Muhabir: Murat Asil / Yücel Velioğlu / İsmail İçer
     Yayıncı: Osman Kurt
<< Önceki Haber Su Kaynakları Yönetimine Yeni Bir Bakış Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER