Yeni büyüme modeli ve teşvikler


Perşembe günü, Dünya Ticaret Örgütü’nün 8’inci Bakanlar Toplantısı çerçevesinde bulunduğumuz Cenevre’de, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın düzenlediği basın toplantısı, bir yanıyla da kapsamlı bir sohbete dönüştü... Ekonomi Bakanı, çok net ifade etmese de epeydir bir ‘büyüme modeli’ arantısı içinde... Çağlayan, bu yeni büyüme modelinin en etkin icra aracı olarak da yeni teşvik yasasını görmekte... Tabii gerek yeni büyüme modeli, gerek yeni teşvik yasası, kaynakların yeniden dağıtımını içeren sert ve dikenli bir konu... *** Çağlayan, büyüme modeli ve teşvik yasası konusunu ithalat yapısına ait kapsamlı bir analize dayandırıyor: “Türk ekonomisinin tek zayıf halkası olan cari açık konusunda kılcal damarlara kadar inerek çalışmalar yaptık ve yapıyoruz. 2010 yılındaki 185 milyar dolarlık ithalatımızın 40 milyar doları enerji. 145 milyar dolarlık bölümü mal ithalatından oluşuyor. 2010 yılında 114 milyar dolarlık mal ihracatımız olmuş. Yani, ithalatla arasında 31 milyar dolar fark var. 145 milyar dolarlık mal ithalatının 103 milyar dolarını 6 sektör yapıyor. Demir-çelik, makine, kimya, otomotiv, tekstil, tarım-gıdadan oluşan, söz konusu 6 sektörün ihracatı da 73 milyar dolar. Bu sektörler 30 milyar dolar açık veriyor.” *** Çağlayan, 30 milyar açık ile demir-çelik sektöründen çok da çarpıcı bir örneği ısrarla tekrarlıyor: “Demir-çelikte üretimin yüzde 22’si cevhere dayalı entegre tesiste gerçekleşiyor. Kalan yüzde 78’i hurda demir-çelikten üretim yapıyor. Türkiye, 9 milyar dolarlık ithalatıyla dünya hurda demir-çelik şampiyonu. Üstelik firmalarımız dışarıda birbiriyle rekabet ettiği için en pahalı fiyattan alıyorlar. Hurda demir-çelik ithalatına bu yüzden 1 milyar dolar fazla fatura ödüyoruz. Türk otomotiv sektörü kaportanın bir tek sac parçasını dahi yerli alamıyor. Çünkü o nitelikte sac üretimi yok... Bu konuda tümüyle dışa bağımlıyız.” *** Bu tablo nasıl aşılacak? Ekonomi Bakanı önce sac üretimiyle ilgili özel bir örnek veriyor: “Bazı görüşmeler yaptık. Uygun teşvik verilirse, Türkiye’de otomotiv sektörünün kaportasında kullanılacak çeliği üretmeyi düşünenler var. Yabancı yatırımcılar bunlar. Birkaç yatırımcı Türkiye’de yatırımı bizim görüşmelerimiz sonucu gündeme aldı, teşvikleri bekliyorlar. Bu alanda 3 milyar dolar dolayında bir yatırım gelebilir... Bu kadarla kalmaz, başka yatırımlar da gündeme gelsin diye çalışıyoruz.” *** Sonra olaya çok daha genel bir perspektifle yaklaşıyor: “Yeni teşvik sistemini Türkiye’de daha fazla üretim, istihdam, ihracat, böylelikle de cari açığı aşağı çekme üzerine kurguluyoruz. Çalışmalar henüz bitmiş değil. Şu anda çalışmalar hızla yürüyor. Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) da sürekli görüşüyoruz. Son şeklini EKK’da alacak.” *** Çerçevesini Zafer Çağlayan’ın çizdiği reçete iktidarın diğer sözcüleri tarafından da tekrarlanmaya başladı bile... AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın’ın, ülke genelinde bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldırmak, kaynakların ekonomiye kazandırılarak ekonomik gelişmeyi ülke geneline yaymak, işsizliğin önlenmesi ve istihdamın arttırılması amacıyla çalışma yapıldığını belirttiğini okudum. *** Tabii nihayetinde konu siyasete taşınacak, kaynak dağıtımında siyasal tercihler de büyük rol oynayacak... Çok fazla tartışılması ve olgunlaştırılması gereken bir konu... Tartışalım ki toplumsal uzlaşma sağlansın ve aradan kaynak yapmak isteyebilecek şikecilere olanak verilmesin... Türkiye gelişip çeperlerine dayandı, şimdi anlamlı bir sıçrama yapma zamanı, bunun için de gündemi biraz daha ciddileştirip, derinleştirmeliyiz... Çağlayan’ın büyüme modeli ve yeni teşvik yasası böyle bir konu...
<< Önceki Haber Yeni büyüme modeli ve teşvikler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER