Madımak ve Başbağlar katliamlarının bize öğrettiği şey...


18 yıl önce bu ülkede iki büyük katliam peş peşe yaşandı. Birisi Sivas şehir merkezinde, diğeri Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde... Birisi 2 Temmuz'da diğeri de onun intikamı olarak 5 Temmuz'da. Her ikisi de katliam. Her ikisi de cinayet. Her ikisi de insanlık dışı, her ikisi de tam anlamıyla vahşet! Türkiye Sivas olayları ile çok ciddi bir askeri darbenin eşiğine getirildi. Zamanın Genelkurmay başkanının hiçbir olay yerine gitmezken koşa koşa Sivas'a gitmesi çok manidardır! 2 Temmuz'da Sivas'ta çıkartılan olaylarda Aziz Nesin ve arkadaşlarının kaldığı Madımak Oteli civarında olaylar çıktı. Cuma namazından sonra halk galeyana getirildi ve bu insanların üzerine salındı. Otel ateşe verildi ve Aziz Nesin hariç davet edilen 33 kişi yanarak ya da dumandan boğularak öldü. Dün Özgür Gündem Gazetesi'nde bu olayla ilgili Özel Harp Dairesi'nden bir teğmenin olayların nasıl çıkarıldığına dair açıklamaları vardı: "Ben Erzincan'dayken Poligon Birliği'ne gelen ordu komutanı, bir birimin Sivas'a gitmesi gerektiğini söyledi. Amacımız insanları Madımak çevresine adapte etmekti. İslamcılar'ın içine girmek çok basit. İki Kulhuvallah bir Bismillah çekersiniz İslamcılar'ın içindesiniz. Bizim Bölge'de yaptığımız en büyük olay insanların Madımak Oteli önünde toplandığı zaman taşı atmamız ve geri çekilmemizdir. Direkt emir aldığım kişi 93'te Teoman Koman, arkasından Osman Önal geldi. İlişkide olduğum isimler Fikret Altıoklar, Hasan, Atilla Uğur, Hurşit Tolon... Toplumu yönetmek istiyorsanız ilk başta bölersiniz. Sivas'taki amaç buydu. Oradaki amaç Aleviler'i ve Sünniler'i birbirine düşürmek, kaos yaratmak. Çünkü Sivas bölgede stratejik bir konum taşıyor. Erzurum, Erzincan ve Sivas bunlar askeriye için stratejik önem taşıyan bölgeler. Bölgede bulunan bazı silahlardan dolayı... Halkı ateşledik, halk olaya girdi ve timler bir anda geriye çekilmeye başladı. Ve geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönüşümüz yapıldı." http://www.t24.com.tr/madimaki-biz-yaktik/haber/154288.aspx Sivas'ta 33 Alevi aydının öldürülmesinden üç gün sonra 100 kişiden oluşan bir PKK'lı sürüsü Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'ne geldi. Akşam üzeriydi. Ezan okunuyordu. Köylü camideydi. Camiye giren PKK'lılar cemaati zorla dışarı çıkarttılar ve tam da Sivas olaylarında öldürülen kadar kişiyi, 33 kişiyi kurşuna dizdiler. 214 ev, köy camisi, köy okulu ve halkevi yakıldı. Yakılan evlerde biri kadın 4 kişi de yanarak öldü. Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK'lı olduğunu söyledi. Sivas ve Başbağlar olaylarından sonra zamanın hükümeti Terörle Mücadele Yasası'nı daha da sertleştiren bir yasayı TBMM'ye getirdi. Bu yasanın 8. maddesinde yapılan düzenlemeyle rahmetli Özal'ın kaldırdığı TCK'nın 163. maddesi yeniden ceza yasalarına sokulacaktı. Ancak başaramadılar! Ülkemizin en temel sorunlarından birisi bu işte. Devlet adeta bu ülke insanına huzur vermemek için var. İnsanları birbirine düşüren bir yapı söz konusu ve bu yapı aynı zamanda Madımak ve Başbağlar olaylarında görüldüğü gibi çok da vicdansız. Özel Harp Dairesi'nin kışkırtıcılığı ile meydana getirilen bir olaya PKK başka masum insanları öldürerek karşılık veriyordu. Kim bilir bu topraklarda başka nice masumlar bu türlü provokasyonlara kurban gittiler. Zaman ve yaşadığımız olaylar bize şunu öğretmiş olmalı: Katil katildir, zalim de zalimdir. Senin katilin kötü, benim katilim iyidir diye bir şey yoktur. Ne adına, kim adına yapılırsa yapılsın, bütün katillerin canı cehenneme. Allah hepsinin belasını versin.
<< Önceki Haber Madımak ve Başbağlar katliamlarının bize öğrettiği... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER