Kürt meselesi nasıl çözülmez, bunu biliyorum


Kürt meselesinin çözümü yepyeni bir anayasanın yapımı kadar önemli bir konu. Hatta aslında bu iki konu, kürt meselesi ve yeni bir anayasa yapımı, birbirlerinden ayrı düşünülemeyecek kadar iç içe geçmiş konular. Kürt meselesine yeni açılımlar getirmeyecek bir yeni anayasa yeni sıfatını taşıyamaz. Temennim, isteğim Türkiye’nin çok başarılı bir toplumsal-siyasal refleksle önümüzdeki bir sene içinde bu iki konuda da büyük mesafe alabilmesi. Ancak, kabul etmek gerekiyor, kürt meselesinin çözümü sanıldığı kadar basit de değil. Bendeniz, kendi adıma, kürt meselesinin nasıl çözümleneceğine ilişkin bir yol haritası şimdilik çok net göremiyorum. Ama, nasıl ve neleri yapmaz isek çözülmeyeceğini çok iyi görüyorum, biliyorum. Çok kısa vadede çözülmüş görünse bile dip dalganın orada duracağına eminim. Neleri Türkiye olarak yapamaz isek kürt meselesinin çözülmeyeceğini, çözülemeyeceğini aşağıda sayacağım. Tekraren söylüyorum, hiç kimsenin, iyi niyet dışında elinde bir yol haritası yok. Teker teker gidelim. Anayasanın 66. maddesindeki formülasyon, “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür” formülasyonu saçmalığı sürdüğü, bu zihniyetin uzantıları egemen olduğu sürece kürt meselesinin çözümü olanaksızdır. Devlet, öyle uygun görmüştür, tüm vatandaşları türk ilan etmiştir ama yeni değil, çok eskilerden beri azımsanmayacak bir yurttaş grubu bu yurttaşlık sıfatı ile hukuken bile olsa nitelenmek istememektedirler. Bu insanlara “arkadaşlar, siz yanılıyorsunuz, oradaki türk lafı hukuki bir ifadedir, etnik çağrışımı yoktur” demenin alemi yoktur zira kürtlerin bu yaklaşıma karınlarının tok olduğu çok iyi bilnmektedir. Üstelik bu tevil çalışmasının çok anlamsız olduğu da açıktır. Anayasanın dibacesinde “türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin...” diye bir ifade mevcuttur; burada sözü geçen türklük herhalde hukuki bir kavram değildir. Dibacede türklük ifadesini tarihsel (etnik) anlamda kullan, sonra 66. Maddede geçen türk kelimesinin hukuki bir anlama geldiğini iddia et. Beyazlık beyazdan türemiş ise, türklük de türkden türemiştir. ZIRVA TEVİL GÖTÜRMEMEKTEDİR. Birileri de hala 66. Maddedeki türklük kelimesinin hukuki olduğunu söylemeye devam etmektedirler; Allah kendilerine akıl fikir versin. Bu formülasyon ve buna bağlı başka vurgular anayasada, yasalarda değişmedikçe, GERÇEKTEN anayasal vatandaşlık bilincine gelinmedikçe kürt meselesinin çözülmeyeceğini biliyorum. Ne yapılırsa çözülür meselesi ise çok daha karmaşık bir sürece tekabül ediyor. Ancak, nereden başlanacağı belli. Yazıyı bitirmeden şunu da belirtmekte fayda var: Kürt meselesi çözülmeden Türkiye’nin yüksek ve KALICI büyümesi, demokratikleşmesi, gerçek bir hukuk devleti olması, TSK’nın siyaset üzerindeki gölgesinin kalıcı olarak kalkması mümkün değildir. Yukarıda iyi niyetten söz ettim; işe yapabileceklerimizden başlamak iyi niyetin özüdür. twitter.com/KarakasEser
<< Önceki Haber Kürt meselesi nasıl çözülmez, bunu biliyorum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER