Bir kader kurbanı: İstikbal Yetkin


"Ne şanssız adamım ben böyle" diye dizlerini dövüyordur şu anda eminim. Öyle ya; o da şimdiye kadar binlerce kocanın yaptığı gibi, kendisinden ayrılmaya cüret eden karısına dersini vermişti alt tarafı... Şimdiye kadar binlerce erkeğin yaptığını yapmıştı. Ne eksik, ne de fazla... Kafasının tası atmıştı işte; biliyordu ki, hakimler anlayacaktı onu. Bir erkek için bırakılmanın ne demek olduğunu anlardı onlar. Bir kadın onu terk etme cüreti göstermişti. Bundan daha ağır bir tahrik olabilir miydi? Hem sonra, nasılsa başka tahrik unsurları da bulurdu avukatları; kıskançlık (düğünde dayısının oğluyla dans etmişti!) yalnızlık bunalımı (çocuklarını göstermiyordu!) hele bir de eski karısının hafifmeşrepliğine inandırabilirse heyeti, üç beş yılla kurtarabilirdi. O kadına cezasını vermek üç beş yıl yatmaya da değerdi doğrusu... Cinayeti işledikten sonraki günlerde herhalde buna benzer şeyler geçmişti İstikbal Yetkin'in kafasından... Talihsizlik işte. Ayşe Paşalı'nın, birden bire kadına karşı şiddetin sembolü haline geleceğini nereden bilebilirdi ki... Kampanyalar... Türkiye'nin her yerinde nöbet tutmalar... Ne olmuştu da, bütün kadınlar ayağa kalkmıştı böyle? Ne olmuştu da, her zaman karısının cezasını veren erkeklere gayet anlayışlı davranan yargı bu defa taş gibi katı ve merhametsiz kesilmişti? Avrupa'nın bütün bakanları İstanbul'da toplanıp aile içi şiddetle mücadele sözleşmesi imzalamak için onun duruşma gününü mü beklemişti? Durup durup da onu mu bulmuştu rüzgârın yön değiştirmesi? x x x Aslında İstikbal Yetkin'in bir "kader kurbanı" olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Kadersizliği, bu suçu yanlış zamanda, Türkiye'nin kaderi değişirken işlemiş olması. Bir teselli olur mu bilmem ama bu konuda hiç de yalnız değil. Şu anda Türkiye'de en az onun kadar şaşkın başka "kader kurbanları" da var. Örneğin, darbe planı yaptığı için içeride olan general de anlayamıyor başına geleni. Başka generaller başka zamanlarda aynı şeyi yaptıklarında milli kahraman muamelesi görür ve omuzlarda taşınırken kendisinin hapse tıkılmasına akıl erdiremiyor bir türlü. Yıllar yılı tesettürlülerin kamusal alana sokulmaması gereken iç düşmanlar olduğunu bellemiş bir bürokrat bugün birdenbire bir başörtülüyü tören alanına almadı diye soruşturmaya uğrayınca serseme dönüyor. Çarşaf yırtma töreni düzenledi diye partisinden fırça yiyen, disipline sevk edilen CHP'li kadın da "kader kurbanı" olarak hissediyor kendisini. Buruk, kırgın, şaşkın, öylece kalakalıyor parti yönetiminin bu ihaneti karşısında. Parti içi sohbetlerde Şevki Yılmaz üslubuyla konuşmaya alışmış bir AK Partili, aynı üslupla kamuoyu önünde de konuşmaya kalktığında derhal görevden alınınca neye uğradığını şaşırıyor. Misyonerlik suçlamasının, Yahudi düşmanlığının ya da içki içenleri aşağılamanın ne zaman ve neden suç haline geldiğini anlayamadan kendini partinin kapısında bulunca o da "kader kurbanı" olarak görüyor kendini. Evet... Türkiye'nin kaderi değişiyor ve bu değişim birçok insanın kaderini de değiştiriyor. Bu her zaman böyle olmuştur. Zamanın ruhunu hissedemeyenler, değişimin türbülansına kapılıp kim vurduya gittiklerinde kimse acımaz onlara. İstikbal Yetkin'in başına gelenler, olur olmadık sebeplerle "cinnet" geçirmeye meyyal kocalara artık pabucun pahalı olduğunu öğretecek. Ne "namusumu temizledim" gerekçesine güvenebilecekler bundan böyle ne de sözde kıskançlık krizleri hafifletici sebep sayılacak. Sadece yargı önünde değil, toplum önünde birer "nefret objesi" haline gelmeyi göze almadan ellerini kaldıramayacaklar karılarına. Artık komiserler öyle kolay kolay "kocandır, çocukların var, affet" diyemeyecek dayak şikâyetiyle gelmiş kadınlara... Hiçbir savcı koruma isteyen kadına lakayt davranamayacak. Devlet "aile içi meseledir" diye bir kenara çekilemeyecek. Ben de herkes gibi savaşta en son kurşunla ölen askerlere çok acırım. Umalım, Ayşe Paşalı da yüzyıllardır süren bu acımasız savaşın son dakikalarında, son kurşunu yiyen talihsiz askerlerden olur ve öyle anılır.
<< Önceki Haber Bir kader kurbanı: İstikbal Yetkin Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER