Çılgın mı çılgın bir proje!


İstanbul Boğazı'nın iki yakasını bir araya getirecek bir asma köprü. San Fransisco'daki "Golden Gate"in bir eşi olacak. İşin sadece etüdü için 4 yıl harcanmış, gerisini varın siz hesap edin. Amerika'nın en büyük çelik fabrikası, "Behtlehem Steel Company" ile prensip anlaşmasına varılmış. Geriye sadece hükümet izni gerekiyor. Köprünün alacağı şekli gösteren 53 sayfalık maket doküman hazırlanmış. Buna göre, 1.600 metresi Boğaz'ın üzerinde, 960 metresi karada olmak üzere toplam uzunluğu 2 bin 560 metre. Eni 20.7 metre. Asma kısmı 701 metre. 11 milyon TL'ye mal olacak, üç buçuk yılda tamamlanacak. Hatırlatalım, Golden Gate 30 küsur milyona mal olmuş. Bunu da zaten aynı şirket yapacak. Ahırkapı'yla Salacak arasında 8 ayağı karada, 10 ayağı denizde olacak. Sıkı durun... Kumkapı'dan ayrılacak bir makasla içinden tren de geçecek, ayrıca tren hattının iki tarafında tramvaylara, kamyon, otomobil ve otobüslere ait ayrı ayrı yollar bulunacak. Köprünün iki tarafı da yayalara ayrılacak. Yapılan hesaplara göre, raylı sistem, araç ve insan geçiş ücretleri, yılda 1.6 milyon getirecek. Haliyle proje 6-7 yılda kendini amorti edecek. Köprü güzergâhının rantı da cabası. Neyse... Proje, cumhurbaşkanının çok hoşuna gider, yaveri vasıtasıyla hükümete iletir. Lakin Bayındırlık bakanı, Başbakan'dan aldığı güçle, bunu elinin tersiyle iter. Projenin mimarı Nuri Demirağ'dır. Yıl 1931... Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan İsmet İnönü, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya'dır. (Meşhur İstiklal Mahkemeleri'nin ünlü reisi) Mahkemede devrim düşmanlarını yargılayıp idam kararı vermek başka, bayındırlık ve imar başka iştir. Ama gelin bunu Başbakan'a anlatın işte... Dönemin "çılgın projesi" asma köprüyü rafa kaldıran hükümet, Sirkeci-Haydarpaşa feribot seferlerini başlatır. Proje Nohap şirketine verilir. Bu şirket o dönem devletten 110 milyon TL'den fazla iş alacaktır. Feribot işi yıllarca zarar eder. Devlete maliyeti 10 milyon TL'yi geçer. Uzatmayalım... Nuri Demirağ'ın bir vasiyeti vardır: - Bu iş olacaktır. İstanbul buna muhtaçtır. Ben yapamazsam, evladıma bırakırım, o benim adıma yapar. Vasiyet edeceğim, köprünün üzerine "Bu köprüden İnönü de Çetinkaya da geçemez" diye levha assın" der. O göremedi ama Boğaz'a bir değil iki köprü yapıldı. Ve o köprülerden ne İnönü ne de Ali Çetinkaya geçti.
<< Önceki Haber Çılgın mı çılgın bir proje! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER