Bakterili et... Bu ne rezalet!


Son bir haftada yakınınızda kaç kişi gıda zehirlenmesine maruz kaldı acaba? Belirtiler karın ağrısı, ishal, halsizlik, kusma... Son bir ay? Son üç ay? Son altı ay? Mutlaka ama mutlaka söylediğim zaman dilimleri içinde siz ya da bir yakınınız söylediğim belirtilerle bir doktora ya da hastaneye başvurmuştur. Türkiye gıda zehirlenmesinde Avrupa rekorlarını kolayca kıracak bir ülke! Bunun nedeni, geçen hafta Taraf gazetesinin başarılı bir gazetecilik örneği göstererek ortaya çıkardığı olaydan da anlaşılacağı üzere, gıda maddeleri denetimi ve denetim sonrası süreçlerdeki aksaklıklar. Anımsarsanız Tarım Bakanlığı denetçileri 21 bin 172 firmayı denetlemiş ve bin 171'inin sağlığa zararlı ürün olduğunu belirlemişti. Ancak yasa gereği firmaları açıklamamıştı. O dönemde bu firmaları gizlemenin saçmalık olduğunu yasanın mutlaka elden geçmesi gerektiğini yazmışım. Taraf'ın ortaya çıkardığı sadece bin 171 firmanın bir tanesiyle ilgili rezalet! Burger King'in Türkiye'deki İşletmecisi TAB Gıda, et tedarik ettiği TT Gıda'nın 12 ton (160 bin porsiyon hamburger çıkıyor) etinde son derece tehlikeli bir bakteri buluyor ve etleri iade ediyor. Daha sonra etlerin akıbeti belli değil. TT Gıda dağıtıcı şirket FASDAT'ı, FASDAT ise etleri verdiği Zeybek Katı Atık Merkezi'ni suçluyor. Zeybek'in sahibi ise sanki köpeklere bakterili et yedirmek çok doğru bir işmiş gibi "Etleri köpeklere yedirdim" diyor. Sonuç şu ki: 12 ton bakterili et bizlere "salam, sosis, sucuk" olarak yedirilmiş! Kaldı geriye 1170 firma... Kim bilir Tarım Bakanlığı diğer firmaları da açıklayabilse ortaya daha ne rezaletler çıkacak. Ki açıklanmalı da. Çözüm sadece "teşhir" değil tabii ki. Taraf'ta cuma günü yayınlanan Tarım Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Metin Süerdem'le yapılan röportaj başka rezaletleri de ortaya koyuyor. Merkez medya habercilik reflekslerini kaybetmiş olacak ki bu rezaletlerin hiçbirini görmedi. Metin Süerdem "soruşturma sırasında iki memurun geriye evrak düzenleyerek etleri akladıklarını" söylüyor. Birinci rezalet bu... Soruşturma açılmış. Denetim elemanları babalarının hayrına evrakta sahtekarlık yapmadılar herhalde! Metin Süerdem "Sayın Bakanım Mehdi Bey bana 'sonuna kadar git' yetkisi verdi" diyor. İkinci rezalet de bu. Demek bakan izin vermeyince suçluların peşinden sonuna kadar gidilmiyor. Metin Süerdem "Soruşturma sürecinde bazı yetkililer odama geldiler rüşvet imasında bulundular" diye suçlamada bulunuyor. Üçüncü rezalet ise bu. Demek ki bakanlıkta rüşvet ayyuka çıkmış, önüne gelen rüşvet veriyor evrak düzeltiyor, bazıları da utanmadan rüşvet teklif edebiliyor. Metin Süerdem sıradan biri değil Tarım Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı. Onun dediklerinden yola çıkarsak Türkiye'de yeniden yapılanması gereken kurum sadece ÖSYM değil. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün de, Tarım Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun da yeniden yapılandırılması şart gibi. Aksi durumda bu halk daha çok bakterili et yer, "Bakanlık merkez ve taşra denetim süreçlerini düzeltmediğiniz" sürece de hiçbir yasa maddesi insanlık suçu işleyenlere engel olamaz. Çekirgelik Suçlar cezasız kalırsa toplumun düzene güveni sarsılır. (Webster)
<< Önceki Haber Bakterili et... Bu ne rezalet! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER