Kantarcıoğlu çekilmeli


Anayasa Mahkemesi referandum paketi ile ilgili kararını önümüzdeki günlerde verecek. Karar ne şekilde çıkarsa çıksın Fulya Kantarcıoğlu'nun üyeliği nedeniyle tartışmaya açık olacak. Belki de haksız yere mahkeme kararı şaibe altına girecek. Kantarcıoğlu'nun, Ergenekon terör örgütünün yargı ayağına yönelik operasyonda ifadesi alınan Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay'la referandum paketi üzerine yaptığı telefon görüşmeleri ortaya çıkmıştı. Yasal dinleme kayıtlarına göre, CHP henüz iptal başvurusunda bulunmadan 9 gün önce bu görüşmeler gerçekleşiyor. Kantarcıoğlu, CHP'nin talep etmeyi planladığı "yürütmeyi durdurma" ile ilgili görüş bildiriyor. Kararın nasıl alınacağını anlatıyor. Bu arada Bakan Oktay, kendisinin yurtiçi ve yurtdışında reform paketi karşıtı seminerler verdiğini dile getiriyor. Ardından da seminer notlarını kendisine ileteceğini ifade ediyor ve şu değerlendirmede bulunuyor: "Ben tabi bunu, notumu size gönderdiğim zaman göreceksiniz bu kuvvetler ayrılığı ilkesi ile tamamen ters yani. Eee zaten yürütme ve yasama tekelde, şimdi yargı da buna ekleniyor. Tabi rejimin sistematiği de değişiyor. Bütünüyle yani eee İslam'da efendim işte 'egemenlik tecezzi etmez bölünmez' kuralına yaklaşma var burada tamamen..." Oktay, Kantarcıoğlu ile görüşüp ardından CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı arıyor. Onu da bilgilendiriyor. Sonra tekrar Kantarcıoğlu ile görüşüyor. Bu konuşmalara bakıldığında, Kantarcıoğlu'nun "ihsas-ı rey"de bulunmadığını, yani oyunun rengini önceden açıklamadığını iddia edecek tek kişi bile bulunamaz. Gazetemizde dün bu konudaki tartışmalara ışık tutacak çok önemli bir röportaj yayınlandı. Arkadaşımız Seda Şimşek, Venedik Komisyonu Genel Sekreteri Thomas Markert ile gerçekleştirdi. Markert, Kantarcıoğlu'nun konuşmalarıyla ilgili soruya, şüpheye mahal bırakmayacak şu cevabı veriyor: "Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin vermiş olduğu bir karar var. Bir hâkim önyargılı olmayabilir fakat önyargılıymış gibi bir görüntüsü varsa dahi o davadan çekilmesi gerekir." Sizce Kantarcıoğlu'nun bir ön yargısı var mı yok mu? Daha da ileri gidelim. Kantarcıoğlu, iptal başvurusunun şekil yönünden ele alınması talebine "evet" diyen 9 üye arasında. Şimdi "şekilden esasa girilip, yürütmeyi durdurma" kararı verilmesi söz konusu. Kantarcıoğlu, Oktay'la görüşmelerinde anayasal dayanağı olmasa da "türban" kararını böyle verdiklerini anlatıyor. Şimdi nasıl bir adım atacak? Kantarcıoğlu'nun iptal yönünde oy kullanması "ihsas-ı rey" iddiasını doğrular. Şaibeyi güçlendirir. Anayasa Mahkemesi kararlarının itibarına zarar verir. Kantarcıoğlu'nun iptal karşıtı oy vermesi de, artık bir başka tartışmanın fitilini ateşler. Kamu baskısıyla kararından vazgeçtiği yönünde kanaat oluşur. Bu da karara şaibe düşürür. Vicdanlarda yaraya sebep olur. O halde yapılması gereken açık. Aklın yolu bir... Kantarcıoğlu istifa etmiyorsa bile referandumun görüşüldüğü davadan mutlaka çekilmeli. Ya da reddi hâkim talebi hukukun üstünlüğü için hayata geçirilmeli.
<< Önceki Haber Kantarcıoğlu çekilmeli Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER