CHP kapalı, MHP mahcup hayır


Ankara'da gündem yargı reformu... Hükümet kararlı. Pakette 10 ile 15 arasında madde yer alacak. Son şekli henüz verilmedi. Çerçevesi az çok belli. Başta HSYK olmak üzere yüksek yargıda yapısal değişiklikler öngörüldüğü sır değil. Hedef, AB standartlarına göre yargıyı yeniden şekillendirmek. AB'nin öteden beri Türkiye'den bazı talepleri var. Raporlara da yansıdı. Ana kriter Ankara değil, AB... 367 rakamı için muhalefetin desteği şart. AK Parti'nin oyları yeterli değil. Ancak hükümet referandumu göze almış durumda. 330-367 arası oy halk oylaması demek. Gidiş de oraya. AK Parti uzlaşmaya kapalı değil. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yüksek yargı başkanlarını ziyaret etti. Görüşlerini ve önerilerini aldı. Bir mutabakat için muhalefet partileriyle de bir arayış söz konusu. Uzlaşma vurgusu yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın açıklamalarını sadece AK Parti'ye yönelik olarak yorumlamak yanlış, muhalefet partilerini de kapsıyor. 'Tam uzlaşma' gerçekçi bir ifade değil. Meclis, son yılların en büyük uzlaşmasını 10. ve 42. maddelerde sağladı. Onun da akıbeti ortada. Anayasa Mahkemesi, yetkisini aşarak değişikliği iptal etti. Demokrasilerde 'tam mutabakat'ın örneği yok. Yargı reformunu öngören anayasa değişikliğine muhalefet partilerinin itirazları var. CHP, yargı reformunu konu alan anayasa değişikliğine şiddetle karşı... SHP'li bakanlar Mehmet Moğultay ve Seyfi Oktay dönemindeki rengi belli olan malum kadrolaşmanın esnemesinden korkuyor olmalılar. Müzakere için masaya oturmaya bile yanaşmıyor. CHP'nin anayasa konusundaki tavrı, olağan şartlarda yeni anayasa yapılamayacağı yönünde... Değişiklik kısmen de olsa pek fark etmiyor. Anamuhalefet partisi, anayasaların ancak savaş veya askerî darbe gibi olağanüstü dönemlerde yapılabileceğini savunuyor. İstisnai görüşler de yok değil. Kimi CHP sözcüleri 'milletvekillerinin dokunulmazlığı ile 12 Eylül darbecilerini yargılamak için geçici 15. maddenin kaldırılması' şartını dile getiriyor. CHP'nin itirazlarını, dün, etkili aynı zamanda kabinede de görevi olan bir AK Partili ile konuştum. 'CHP'nin söyledikleri hiç inandırıcı değil. Samimiyetleri konusunda kuşkularımız var.' dedi. Dokunulmazlıklar konusunun daha önce gündeme geldiğini ve bazı çalışmalar yapıldığını anlattı. AK Parti'ye göre sadece milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması doğru değil. Yasama, yürütme, yargı ve bürokrasinin dokunulmazlıklarının genel olarak ele alınmasına daha sıcak. Daha önce bu boyutuyla tartışıldı ancak bir ilerleme sağlanamadı. Anayasa'nın geçici 15. maddesini kaldırmak tek başına çare değil. 12 Eylül darbesini yapanların nasıl yargılanacağının da iyi belirlenmesi lazım. 12 Eylül, 'emir komuta' zinciri içinde gerçekleşen bir darbe. En üstteki Kenan Evren'den en alttaki subaya kadar binlerce asker darbeye iştirak etti. Hepsini yargılamak mümkün değil. Darbe girişimlerinin yargıya taşınmasına itiraz eden CHP'nin sadece 30 yıl önceki darbecilerin yargılanmasına sıcak bakması çelişki. AK Partililer, CHP'nin dokunulmazlıklar ve geçici 15. madde konusundaki yaklaşımını 'iyi niyetli' ve 'gerçekçi' görmüyor. Bugünden belli oldu. CHP, anayasa değişikliğini engellemek için her yolu deneyecek. Deniz Baykal, paketi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini ilan etti. Ayrıca 367 gibi zorlama yorumları gündeme taşımaya başladı bile. Süreyi kısaltan yeni yasanın bir yıl içinde referandum yapılamayacağı gibi. MHP, kapıları tümden kapatmıyor. 'Altyapısını bu Meclis hazırlasın. Değişikliği yeni Meclis yapsın' anlayışı içinde. AK Parti, MHP'nin politikasını 'mahcup hayır' diye tanımlıyor. Bundan sonraki Meclis'e gündem dayatmasının da demokrasiyle bağdaşmayacağını düşünüyor. Özellikle CHP'nin yaklaşımı yargı reformunun neden ivedilikle yapılması gerektiğini açıkça gösteriyor. Yüksek yargının Ankara kriterlerine göre değil, AB'ye göre yapılanması neden sakıncalı olsun...
<< Önceki Haber CHP kapalı, MHP mahcup hayır Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER