Hangi platformda olursa olsun çocuklardan bahis açıldığında klişe cümledir: onlar ‘Geleceğimizin Garantisi’dir. Hazin olan ise raporların bunu pek de teyit etmediği. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın raporuna göre, geçen yıl 7183 kayıp çocuk ihbarı yapılmış ve 833'ü hâlâ bulunamamış. Öte yandan dünyada her yıl yarısı kız çocuğu olmak üzere 2,5 milyon çocuğun kaçırılarak satıldığı, 90 milyon çocuğun sokakta yaşadığı tahmin ediliyor. Milyar dolarlık ticaret olarak da kabul edilen çocuk ticaretinin en önemli kaynağı, bazı Afrika, Balkanlar ve Güneydoğu Asya ülkeleri. Dünyada kayıp çocuk riski yüzde 30, Türkiye’de ise bu oran yüzde 15. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın hazırladığı “Kayıp Çocuklar Raporu”, önlem alınmazsa Türkiye’deki riskin büyüyeceğinin delili. Bencillik, hırs, tamah, şiddet ve kıskançlığın kol gezdiği dünyada onlar şimdi kurban durumundalar. Dünyayı satın aldıklarını düşünen zenginlerin ölümsüzlük hırsı, onların geleceklerine koydukları ipoteklerle hayatlarını da söndürüyor. Bu konuda yazılacaklar sanırım sayfalara sığmaz. Bugün lafı uzatmadan daha önce yazdığım bu konudaki mısraları sizlerle paylaşmak istiyorum. Kayıp çocuklarımıza ve dünya çocuklarına: Global Çocuk -Bu bir global çocuğun künyesi O küresel dünyanın bir üyesi- Doğum günün kutlu, bahtın açık olsun dediler Yanaklarımdaki yaşı görmediler Dünyanın bir köşesinde 365 günün hangi dakikasında Doğmuşum, ne önemi var? Hayatın her karesinde; Sırtı açık, bağrı yanık Benim gibi binlercesi var! Geleceğimiz diye ilan ettiler, Sonra mirasyedi dediler. Gözümün içine baka baka Mirasımı yediler. Hani ben sana emanet, Yarınlar bana emanetti? Saf saf boynum bükük! Uzattım elimi, Hani bana dedim. Git dünya küreselleşti, Kardeşlerin duymasın dediler. Hıçkırıklar aşım olmuş boğazımda Ağlarım her zaman; kışımda yazımda İstanbul’un varoşlarında, Sanfransisko sokaklarında, Afgan dağlarında; Bahtıma yağmış kar Bağrıma yağsa ne çıkar. Mazhar Arslanoğlu-İstanbul-1999