CHP AÇILIMI: BİZDEN BURAYA KADAR...

Bir şey daha söyledi CHP lideri:


“Eline yüzüne bulaştırma” deyimiyle murat edilen böyle bir şey olsa gerek; CHP lideri Deniz Baykal'ın 'başı örtülü kadınlar üzerinden mütedeyyin insanlara ulaşma' projesinin, daha ilk haftasını doldurmadan, 'çarşaf yırtma âyini' haline dönüşmesine ramak kaldı. Açılımı çarşaflı kadınlara altı oklu parti rozeti takarak bizzat başlatan Deniz Baykal bile, son günlerde, garip açıklamalar yapmaya başladı. Partisine üye kaydettiği çarşaflı kadınları araştırdığını, evlerinde Atatürk fotoğrafı bulunduğunu öğrendikten sonra rozet taktığını dün bir TV programında söyledi. Bir şey daha söyledi CHP lideri: “Partimize kayıt yaptıran çarşaflılar kendi kızlarına baş örtme baskısı yapmayanlar...” Bakalım, “Kendilerini partimize çarşaflarını atma şartıyla üye kaydettik” noktasına ne zaman gelinecek? “CHP AKP'lileştiriliyor” tezinin sahibi olarak itiraf etmem çok güç, ama mal da meydanda: Oylarına göz diktiği Ak Parti'yi taklit etmek üzere başlattığı yeni açılımın sonucunda, CHP, 1950 öncesinin reflekslerine yeniden dönmenin eşiğinde... Her partiden daha da fazla olarak CHP içerisinde müthiş bir 'mahalle baskısı' var. Rozetli fotoğrafların ilk görüldüğü günden buyana CHP yanlısı kalemlerin yazdıkları ile CHP içerisinde politika yapanların olumsuz tepkileri ortada. CHP'li bir gazete, herhalde okurları olumsuz etkilenirler diye, Baykal'ın çarşaflılara rozet takma fotoğrafını yayımlamadı. Bunu 'yerel seçim öncesi oy kazanma manevrası' olarak görüp anlayışla karşılayan hatta destekleyen CHP-yandaşı kalemler de çıktı çıkmasına, ancak büyük çoğunluk yapılmak istenene büyük bir direniş sergiliyor. Deniz Baykal kendi mahallesinden gelen tepkilerden etkilenmişe benziyor; açılımını destekleyen örgüt başkanını azarlaması, 'çevir kazı yanmasın' türü son açıklamaları bundan ötürü... Keskin dönüş de yakındadır herhalde. CHP saflarındaki ideolojik saplantılar, partinin oylarını artırma amaçlı popülist manevraları bile hoş görmeyecek kadar köklü ve derinde. Bazılarının elinden gelse, başını örten kadınlara partilerine oy vermeyi yasaklamayı bile düşünebilirler. “Benim annem örtülü, bazı bacılarım da, ama bizler atadan-dededen CHP'liyiz” diyenler için ilginç bir görüntü ortaya çıkmakta. Yine de doğrusunu söylemek bizim görevimiz: CHP'den yerel seçimde aday olmayı düşünen bazı ihtiraslı tiplerin çarşaflı veya başı örtülü eşlerine parti rozeti taktırmaları tek başına önemli bir açılım teşkil etmekten uzaktı. CHP'ye yeni oy getirmekten çok, yüzeysel açılımı bile 'davaya ihanet' olarak gören oyların kaçmasına sebep olabilirdi. Oyları tıkanmış CHP gibi bir partinin ihtiyacı olan, kendisini yüzde 70'lik geniş kulvara açmaktır; ancak bunu yaparken, liderlik, her partinin tabanında bulunan bağnaz ve saplantılı tiplerle yolların ayrılmasını da göze almak zorunda. Ak Parti'nin Avrupa Birliği perspektifine kendini bağlaması ve lâiklik ilkesiyle uzlaşması benzeri simgesel değeri olan dönüşümler sergilenmesi de şart. CHP açısından, bu, rozet takarak partisine kabul ettiği başı örtülülerin üniversiteye girmelerinden yana tavır almak olabilir ancak... Oysa açılım, CHP liderliğinin buna hiç hazır olmadığıni gösterdi. Cesareti sınırlı politikacılardan çok şey bekleyemeyiz. “İdare-i maslahatçılar esaslı inkılâp yapamazlar” sözünü, CHP'nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk söylemişti. Ne kadar doğru söylemiş...
<< Önceki Haber CHP AÇILIMI: BİZDEN BURAYA KADAR... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER