Hutbede gündem IŞİD: Cinayet şebekelerinin yaptığının İslam'la ilgisi yok


Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinin gündeminde IŞİD terörü vardı. Özellikle son günlerde Fransa'nın başkenti Paris olmak üzere Ankara, Beyrut, Bağdat ve Nijerya gibi dünyanın bir çok yerinde eylemlere imza atan örgütün faaliyetleri ile ilgili olarak 'İslam'la, Müslümanlıkla ilgisi olmayan cinayet şebekelerinin işlediği cürüm, saldırı, vahşet ve katliamlar' nitelemesi kullanılırken, yapılanların İslam'la ilgisinin olmadığı sıkça vurgulandı.

Cuma hutbesinde İslam'ın hayatın her kesitine vicdan ve merhameti bir ilke, bir prensip olarak yerleştirdiği anlatıldı. En zor zamanlarda dahi İslam'ın zulme, şiddete ve haksızlığa asla müsaade etmediğinin altı çizilirken, hutbede şöyle denildi: "Meşru müdafaa sadedinde değerlendirilen savaşın bile bir hukuku, bir ahlakı olduğunu asırlar öncesinden insanlığa haykırıldı. Kadına, çocuğa, yaşlıya, tabiata dokunulmasını, zarar verilmesini kesin olarak yasakladı. Bu insaf ve merhamet çağrısı kısa sürede tüm coğrafyalarda yankı buldu. Müslümanlar, aleme silah, şiddet ve vahşet değil; sevgi, merhamet, şefkat, adalet ve hakikat medeniyeti taşıdı."

Cuma hutbesinde zamanla kimi cahil müntesiplerin, dinin özünden, ruhundan, hayat veren değerlerinden uzaklaştığı ya da türlü hile ve desiselerle uzaklaştırıldığı kaydedilirken, "İnsanı yaşatmak ve ona varlık gayesini anlatmak üzere gelen bir din, nice süfli emellere alet edildi. İslam, bütün hakikatleri insanlığa bildirmişken kimileri, hakikatin sadece kendi ellerinde olduğunu iddia eder hale geldi." denildi. Yüce din olan İslam'ın, bugün çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu vurgusu yapılırken, son günlerde terör rüzgarları estiren IŞİD'in yaptığı katliamlara değinildi.

"YERYÜZÜNDEKİ EN BÜYÜK CİNAYET, KATLİAMLARA CİHAT ADI VERİLMESİ"

Hutbede "Zira İslam'la, Müslümanlıkla ilgisi olmayan cinayet şebekelerinin işlediği cürüm, saldırı, vahşet ve katliamlar ne yazık ki İslam'la birlikte anılır olmuştur. Modern zamanların tüm insafsızlığı, vicdansızlığı, adaletsizliği İslam'a ve masum Müslümanlara mal edilmeye çalışılmaktadır. İslam, vicdanı ve insafı kirlenmiş, yüreği tükenmiş insanlarca terör ve vahşetle birlikte zikredilerek olumsuz bir İslam imajı ve algısı üretilmektedir. Dinimiz, itibarsızlaştırılmaya, İslâm'la ilgili, insanların kalplerinde bir endişe ve korku oluşturulmaya çalışılmaktadır. İnsanlığa rahmet olarak gelen bir dinin, bir kitabın, bir peygamberin ve o dine mensup olan insanların bu tür terör olayları üzerinden itibarsızlaştırılması, en az işlenen bütün bu vahşetler kadar ağırdır. Yeryüzündeki en büyük cinayet, ahlak ve hukuk tanımayan katliamlara cihat adı verilmesidir. İslam dininde, hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'de böyle bir anlayış yoktur. Dinimizin cihat anlayışı, öldürmek değil, yaşatmaktır. Harap etmek değil, mamur eylemektir. Gönüllere kin, nefret, intikam tohumları değil, sevgi, şefkat, merhamet tohumları ekmektir. Yeryüzüne şiddet, terör ve vahşet üzerinden korku değil, hak ve hakikat yoluyla barış, güven, huzur ve adaleti yaymaktır." ifadelerine yer verildi.

"DİN ADINA MASUM İNSANLARI ACIMASIZCA ÖLDÜRENLER, ASLINDA BÜTÜN İNSANLIĞI KATLEDİYOR"

Din adına masum insanları, kadınları, yaşlıları, çocukları acımadan öldürenlerin aslında bütün insanlığı katlettiği belirtilirken, hutbede şunları kaydedildi: "Ne hazindir ki, İslam'ın yüksek şiarı olan tekbir, bu vicdansızlıklara alet edilmektedir. Aslında Ankara'da Paris'te, Beyrut'ta, Bağdat'ta, Nijerya'da, hasılı dünyanın dört bir yanında öldürülen sadece masum insanlar değil, alemlere rahmet olarak gönderilen İslam'ın yüce değerleridir. İnsanlığını yitirmiş, gözü dönmüşlerin yaptıkları yüzünden tahkir edilen, Kerim Kitabullah'tır. İtibarsızlaştırılan, Merhamet ve Şefkat Peygamberi Habibullah Muhammed Mustafa'dır. Ötekileştirilenler, dışlananlar, teslimiyetle bu kitaba, bu peygambere gönül veren sadık ve masum Müslümanlardır. Bugün, din kisvesine bürünmüş cinayet şebekeleri, geçmişten günümüze birikmiş öfkeleri, incinmiş onurları, bastırılmış duyguları, yıkılmış hayalleri istismar etmektedir. Onlar bugün, tarihte acı hikayeleriyle hatırladığımız, ortalığı yakıp yıkan, topyekûn medeniyetimizi tahrip eden Moğollarla aynı yöntemi kullanmaktadırlar. Vicdan ve insaf medeniyetine kast eden Haçlılarla aynı yolu yürümektedirler. Bu coğrafyanın masum insanlarını ölümlerden ölüm beğenmeye mecbur edenler, aslında tüm insani değerlere kastetmektedirler. Ancak bizler biliyoruz ki, dillerinden tekbir düşmese de, alınları secdeden kalkmasa da insanlık dışı katliamların faillerinin İslam'la uzaktan yakından asla ilgisi yoktur. Zira insana ve insanlığa yönelik bu tür vahşeti gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ne Allah'a saygıları, ne de herhangi bir dine mensubiyetleri söz konusu olabilir." CİHAN
<< Önceki Haber Hutbede gündem IŞİD: Cinayet şebekelerinin yaptığının... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER