Daha önce fotokopi belgeler üzerinden karar veren
Yargıtay, şimdi de ‘düzmece, kayıp ana
dosya olmadan' karar vermesi ile gündeme geldi. Skandal olay özetle şöyle gelişti:
İstanbul 13.Ağır
Ceza Mahkemesi, 16 Haziran 2009'da çıkar amaçlı
örgüt kurmak ve yönetmek iddiasıyla aralarında Mithat Yılmaz'ın da bulunduğu 7
sanık hakkında 5.5 yıla varan
hapis cezaları verdi. Sanık
avukatlarının temyiz başvurusu yapması üzerine ise dosyayı Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdi. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırladığı tebliğnamede ‘onama' talep ederek dosyayı 30
Nisan 2010'da Yargıtay 8.Ceza Dairesi'ne gönderdi.
YARGITAY: ANA DOSYA YOK
Yeni CMK uyarınca Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin taraflara gönderilmesi gerekiyor. Bu kapsamda davaya yeni
bakan Avukat, Yargıtay 8.Ceza Dairesi'ne başvurarak, fotokopi çekmek istedi. Ancak ana dosyanın bulunamadığı bilgisi verildi. Avukatların ek dosyalarla ilgili talebinde ise başka bir skandal çıktı. Ana dosya ile birlikte bir başka klasörün de yarısının olmadığı iletildi. Daire, ana dosyayı önce Yargıtay Başsavcılığı'ndan ardından, İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nden istedi. Yarğıtay'dan “yok”, İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nden ise Ana Dosya'nın Yargıtay'a gönderildiği cevabı verildi.
‘İHYA' EDİLMİŞ DOSYA
Araştırma sonucunda Yargıtay 8.Ceza Dairesi için ‘ihya' edilen dosyadaki belgelerin hiçbirinde hakim imzası bulunmadığı ortaya çıktı. Ancak, daire kendisine gelen yeni ‘ihya' edilmiş dosya üzerinden inceleme yaptı. Daire
14
Aralık 2010'da tebliğnamedeki talep gibi onama kararı verdi. Yerel mahkemenin kararının onanması ile birlikte Ceza Genel Kurulu'nda
itiraz etme imkanı da ortadan kalktı.
O KAYIT HATIRLATILDI
Avukat
Sinan Kocaoğlu'nun, konuyla ilgili
Ankara Başsavcılığı'na verdiği başka dilekçede,
soruşturmanın genişletilmesi talep edilerek, “Her ne kadar doğru olduğuna inanmak istemesek de; medya ve internet ortamında Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde gerçekleştiği iddia edilen ‘Onama kararı mı istersin yoksa Bozma mı?' gibi üzücü ses
kayıtlarının dolaştığı ve hukuki güvenliğin kamu vicdanında sorgulandığı böylesi bir gündemde; 8. Ceza Dairesi Başkanlığı'ndan gelen yazının ne müvekkilimiz tarafından ve ne de savcılığınız tarafından kesinlikle ‘doğru' olarak kabul edilmesi hukukun, aklın ve vicdanın gereklerine asla uygun değildir.”
SUÇ DUYURUSU
Yargıtay'a yapılan her türlü başvurudan sonuç alamayan sanık avukatları Prof.Dr.Ali Mehmet Kocaoğlu ve Sinan Kocaoğlu, daire üyeleri ve dosya hakkında
rapor hazırlayan tetkik hakim hakkında suç duyurusu yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde daireden bilgi istedi. Daire başkanı Serpil Çetinkol tarafından Başsavcılığa gönderilen yazıda, “İlgi yazınız ile sorulan Dairemizin 2010/6591-14012 sayılı dosyasının eksik kısımları ihya edilmiş olup, karara çıkarılmıştır. Kararın bir örneği ilişikte sunulmuştur” denildi.
LÜTFİ KAPLAN
STAR GAZETESİ
Daha önce Yargıtay 8. Dairesi'nde geçtiği iddia edilen
ses kayıtları duyanları şok etmişti: