Dünya Erdoğan'ın korumalarının gazetecilere saldırısını kınadı

Washington merkezli Ulusal Basın Kulübü, Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Ali Erdoğan ve Cumhurbaşkanı korumalarının, ABD'de 2 gazeteciye saldırmalarını sert bir dille kınadı

Dünya Erdoğan'ın korumalarının gazetecilere saldırısını kınadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeğeni Ali Erdoğan ve korumalarının, ABD'de Bugün Gazetesi Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ile Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Halit Aslan'a yönelik saldırıları dünyadaki çeşitli basın örgütleri tarafından kınandı.  

ABD’nin en prestijli basın örgütlerinden Washington merkezli Ulusal Basın Kulübü (NPC) Başkanı Myron Belkind, söz konusu olayın çok üzüntü verici olduğunu söyledi. 

Yaklaşık 50 yıldır gazetecilik yapan ve Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde öğretim üyeliği de yapan Myron Belkind, toplumun bilgilendirilmesi için en iyi yolın gazetecilerin tamamen, özgür bir biçimde ve hiçbir kısıtlama olmadan haberlerini yapabilmesi olduğunu dile getirdi. Belkind, “Göründüğü kadarıyla önceki akşam bu gerçekleşmemiş.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı korumalarının Erdoğan’ı protesto eden kişilere müdahale etmek istediği iddiaları hakkında da konuşan Belkind, “Eğer böyle bir şey varsa ortada içler acısı bir durum var demektir. Kesinlikle, New York’un caddelerinde ve ülkenin diğer bölgelerinde protesto yapma hakkımız var. Eğer korumalar New York’un ortasında protestoculara saldırıyorsa dediğim gibi bu içler acısı bir durum olur.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE, EN BÜYÜK GAZETECİ HAPİSHANESİ 

NPC olarak geçmişte Türkiye’de basın özgürlüğü ve basın mensuplarına yönelik kısıtlamalar hakkında endişelerini yazılı açıklamalar ile dile getirdiklerini ifade eden Belkind, “Geçtiğimiz yaz bir açıklama yayınladık. Ankara, İstanbul ve İzmir’de protestoları takip etmeye çalışan 12 gazeteciye yönelik polislerin saldırgan tutumu eleştiriliyor. Bu açıklamada ayrıca dünyanın birçok ülkesinde ve çok sayıda basın özgürlüğü ile ilgilenen grupların ısrarla 'Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olmakla ün kazandı.' şeklindeki ifadelerine dikkat çektik.” dedi. 

RSF, Erdoğan'ın korumalarının gazetecilere saldırısını kınadı

RSF Türkiye Masası Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Gazeteciliği sokak kavgasına dönüştürenleri kınıyoruz.” dedi. 

Erdoğan'ın korumalarıyla ilgili yasal işlem yapılması gerektiğini belirten RSF Türkiye Temsilcisi, iki gazetecinin Cumhurbaşkanı korumalarınca hedef alınmasının, “eleştirel basını marjinalleştirme düzeyinin” geldiği noktanın ve “medyayla çatışmanın, artık ülke sınırlarını aştığının" bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

“BBC Türkçe Servisi, Der Spiegel, The Economist ve New York Times muhabirlerinin en yetkili ağızdan peşi sıra kitlelerin hedefi yapıldığı bir siyasi iklimde” olunduğuna değinen Önderoğlu, “Hiçbir gazeteci, düşüncesi ne olursa olsun bir başka meslektaşının bu şekilde muamele görmesine sessiz kalmamalıdır. Düşüncelerimiz, dünya görüşlerimiz farklı olabilir, sert tartışmalar da yaşayabiliriz; ancak ortak gazetecilik mesleğimizin böyle saldırılara açık hale getirilmesi kabul edilemez.” şeklinde konuştu.

AKREDİTASYON İLKEL BİR İHLALDİR; UYGAR DÜNYADA YERİ YOKTUR

Önderoğlu, geçen hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Brüksel ziyaretinde, AB Bakanı Volkan Bozkır'ın Strasbourg ziyaretinde ve en son Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York ziyaretinde Zaman gazetesi, Cihan Haber Ajansı ve Bugün gazetesi muhabirlerine akreditasyon uygulanmasını eleştirdi. Akreditasyonun Türkiye'de daima “politik ayıklama ve ayrımcılık işlevi gördüğünü” belirten Önderoğlu, Akreditasyon kime karşı kullanılırsa kullanılsın, basın özgürlüğünü sindirememiş sistemlerin başvurduğu ilkel ihlallerdendir. 'Ben istediğimi çağırırım' yaklaşımının uygar dünyada yeri yoktur.” dedi. 

Sözlerine devam eden RSF Türkiye Temsilcisi Önderoğlu, “Son dönemde akreditasyon kriterlerinin yaygın şekilde Zaman gazetesi çevresi aleyhinde de işletilmesi, hükümetin, uluslararası diplomatik ilişkilerde vitrini temiz göstermeyi, nahoş sorulara muhatap olmak istemediğini ve Türkiye'den dış dünyaya doğru tek ve resmi bir sesin hedeflendiğini gösteriyor.” dedi.  

TGC: ‘Benden olanlar’ ve ‘olmayanlar’ anlayışı kabul edilemez

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Bugün gazetesi Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın otelden atılmasına ve darp edilmesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “İktidarın gazete ve televizyonlar arasında 'benden olanlar' ve 'olmayanlar' gibi bir ayrım yapması kabul edilemez.” dendi. 

<< Önceki Haber Dünya Erdoğan'ın korumalarının gazetecilere saldırısını... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER