'Avrupa'nın itibarına zarar verdi'

İsviçre'de yapılan referandum sonucunda, halkın önemli bir çoğunluğunun minarelerin yasaklanması isteğinin ortaya çıkması İslami kuruluşları ürküttü.

'Avrupa'nın itibarına zarar verdi'

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Almanya İslam Konseyi (IRD) Genel Başkanı Ali Kızılkaya, İsviçre'deki referandum soncunun kendisini dehşete düşürdüğünü bildirdi. Referandum sonucunun, tüm Avrupa'nın saygınlığına zarar verdiğini bildiren Kızılkaya, önyargıların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılmasını istedi. Bu sonuçların ürkütücülüğüne vurgu yapan Ali Kızılkaya, Almanya'da da İslamofobi'nin mevcut olduğunu hatırlatarak Almanya İçişleri Bakanı Thomas Maiziere'den (CDU), İslama karşı mevcut önyargıların ortadan kaldırılması için angaje olmasını, bu yöndeki çalışmaların güçlendirilmesini istedi. Aynı konuda Almanya'da bir referandum yapılsa İsviçre'dekine benzer bir sonucun çıkmasını beklemediğinin altını çizen Kızılkaya, ancak Müslümanların uyumu için pozitif bir şiveninin önemli olduğunun altını çizdi. Kızılkaya, "Önemli olan şey Almanya'daki Müslümanların daha fazla katılımının sağlanmasıdır. Almanya'da da İslama karşı önyargılar çok güçlü. Bu nedenle burada daha çok şey yapılması gerekiyor. Bazı eyaletlerde öğretmenler için başörtüsü yasağı uygulanması çok yazık." dedi. Ali Kızılkaya diğer yandan, İsviçre'deki referandumla ilgili Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach'ın (CDU) açıklamalarını eleştirdi. Kızılkaya, Bosbach'ın açıklamalarının, onun referandum sonucunu "Hemen hemen anlaşılır." bulduğu şeklinde yorumlanabileceğini kaydetti. Bosbach, İsviçre'deki referandum sonucunun ciddiye alınması gerektiğini, İsviçre'deki referandum soncunun Almanya'daki toplumda da aynı şekilde yaygın olan İslamlaşma korkusunun ifadesi olduğunu açıklamıştı. Konuyla ilgili Batı Avrupa Türk kuruluş temsilcilerine bir açık mektup yazan ve geçmişte Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) ve Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Genel Başkan yardımcığı görevlerini yürütmüş olan yazar Mahmut Aşkar ise bu noktaya nasıl gelindiğine işaret etti. Mahmut Aşkar açık mektubunda "Önce fıkralara malzeme yapılıp alaylı gülüşmelerle başlayan, ikinci safhada aşağılayıcı dedikoduların aile sohbetlerine ve birahane ortamına taşınmasıyla mesafe kat eden Göçmen- Türk aleyhtarlığı, Soğuk Savaş döneminden sonra global konjonktüre paralel bir gelişme göstererek Anti-Müslüman kitle hareketlerine dönüştü." ifadelerini kullandı. İsviçre'deki referandumun önce Batı Avrupa Türklerinin "gözünü açması gerektiğini savunan Aşkar, "Minare yapımını yasaklayan halk oylamasının bir benzeri Almanya'da yapılsa, burada da İsviçre'deki gibi (%57) minare karşıtlarının benzeri bir netice alacakları herkes tarafından bilinmektedir." dedi.. (CİHAN)
<< Önceki Haber 'Avrupa'nın itibarına zarar verdi' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER