Erdoğan İsrail-Filistin arasında neden arabuluculuk yapmıyor?

Türkmen Terzi

Türkmen Terzi

20 Ağu 2022 15:14
  • Temmuz’da imzalanan Ukrayna-Rusya tahıl anlaşmasında önemli rol oynayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, komşuda devam eden savaşın ateşini söndürmek için 18 Ağustos'ta Lviv'de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres ile üçlü bir zirve gerçekleştirdi. Erdoğan, 2008'de İsrail ile Suriye arasında Golan Tepeleri konusunda bir barış anlaşmasına aracılık etti ve aynı Erdoğan, İran'ın Batılı ülkelerle yaptığı Nükleer Takas Anlaşması’nda önemli bir rol oynadı. Ancak güçlü arabulucu Erdoğan! İsrail ile Filistin arasında hiçbir zaman barışı sağlamaya çalışmadı, sadece Gazze'yi ziyaret edeceğine dair boş sözler verdi.

    Bir asırdır işgal, sürgün ve savaş yaşayan Filistin halkı, Osmanlı’nın 401 yıl Filistin'de hüküm sürmesiyle gelişen tarihi bağlardan dolayı Türkiye'den her zaman büyük beklentiler içinde oldu. Ancak Türkiye'nin 1949'da İsrail Devleti’ni tanıyan ilk Müslüman ülke olması ve Ankara hükümetlerinin İsrail ile yaklaşık 50 yıl boyunca güçlü askeri, ticari ve diplomatik işbirliği kurması nedeniyle Türkiye'nin laik liderleri Filistinlileri hayal kırıklığına uğrattı. AKP’nin 2002'de iktidara gelmesiyle Erdoğan, Filistin halkının ilk “sadık” destekçisi oldu ama onun popülist Filistin yanlısı söylemleri Filistinliler için hiçbir zaman meyve vermedi.

    Erdoğan, Ocak 2009'da Dünya Ekonomik Forumu'nda İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı konusunda yaptığı sert tartışmanın ardından Davos’taki paneli terk etti ve ardından Mavi Marmara yardım gemisinin 2010'da Gazze'ye gitmesine izin verdi. İsrail komandolarının Gazze ablukasını delmeye çalışan yardım gemisine uluslararası sularda düzenlediği baskında 9 Türk vatandaşını öldürmesi Erdoğan'ın İsrail'e yönelik öfkesini zirveye ulaştırdı.

    Ancak Erdoğan'ın öfkesi, İsrail’in Gazze'ye Erdoğan’ın iktidarı döneminde şu ana kadar 5 büyük askeri operasyon başlatması ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce Filistinliyi öldürmesini engelleyemezken, bilakis, Erdoğan'ın İsrail'e yönelik öfkesi Tel Aviv hükümetlerini Filistinlilere karşı daha pervasız davranmaya teşvik etti.

    Türkiye'nin eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, 23 Mayıs 2021'de ArabNews'te yayınlanan yazısında, Erdoğan'ın İsrail’i hedef alan aşırı söylemlerinin Filistin halkına yardım etmediğini ifade etti. Yakış, Erdoğan’ın, siyasi kariyeri boyunca İsrail'in sadık bir destekçisi olan ABD Başkanı Joe Biden’e karşı sert ifadelerinin de Filistinlilere bir faydası olmadığını belirtti. Yakış, artık silahlı mücadelenin Gazze ve İsrail'deki Filistinli savaşçılar veya İsrail güvenlik güçleri ile Batı Şeria’daki Filistinliler arasında olmadığını, şiddetin, Yahudiler ve İsrail'in etnik Filistinlileri arasındaki çatışmalar arttıkça yeni bir boyut kazandığını belirtti ve Erdoğan'ın İsrail karşıtı söylemlerinin Filistinliler ve Yahudiler arasındaki çatışmaları alevlendirdiği konusunda uyardı.

    Erdoğan'ın politikaları İsrail'in son yirmi yıldır uluslararası alanda tanınmasına yardımcı oldu ve bu haftaki normalleşme anlaşması Tel Aviv ile Ankara arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecek. Başbakan Yair Lapid'in ofisinden yapılan resmi açıklamada, "Türkiye ile ilişkilerin yenilenmesi İsrail vatandaşları için önemli bir ekonomik gelişme... İsrail'in dünyadaki uluslararası statüsünü güçlendirmeye devam edeceğiz." denildi. Anlaşma, büyükelçi ve konsolosların Tel Aviv ve Ankara'ya dönüşünü içeriyor.

    Türkiye ve İsrail ilişkileri son yirmi yılda, birbirlerini insan haklarını ihlal etmekle suçlayan Erdoğan ile görev süresi Haziran 2021'de sona eren ve en uzun süre görevde kalan İsrail başbakanı olarak tarihe geçen Binyamin Netanyahu iktidarında çok gergin dönemlerden geçse de, ironik bir şekilde, ilişkiler kötüleştikçe Türkiye-İsrail ticareti arttı. Resmi verilere göre, iki ülke arasındaki ikili ticaret, 2020'de 6,2 milyar dolardan geçen yıl 8,4 milyar dolara ulaştı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un bu yıl Mart ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaret, iki ülke arasındaki ticareti daha da hızlandırdı. Herzog'un ziyareti öncesinde, İsrail Ticaret Odaları Federasyonu'nun iş zirvesi kapsamında Tel Aviv'de 100 Türk firması 400'den fazla İsrailli şirketle 1000'den fazla ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. İsrail Ekonomi ve Sanayi Bakanı Orna Barbibai, Türkiye'deki İsrail ataşeliğini 1 Ağustos'tan itibaren yeniden açacaklarını duyurmuştu ve bu ekonomi ve ticaret ofisinin şu anda Türkiye pazarına ihracat yapan 1540 İsrailli şirkete çok yardımcı olacağını ifade etmişti. İsrail'in 2009 yılında Akdeniz kıyılarında büyük doğal gaz rezervleri keşfetmesi ve Avrupa'nın Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltmasından bu yana Türkiye'nin temel amacı İsrail doğalgazını Avrupa'ya taşımak.

    Türkiye’nin İsrail ile artan ticaret hacmi ve son dönemde kurulan yakın siyasi ve diplomatik ilişkilerin Filistinlilere bir faydası olmuyor. Öte yandan Katar ve Mısır, Filistinliler ile İsrail arasındaki ateşkes konusunda daha aktif rol oynuyor. Büyükelçi ve Gazze Yeniden Yapılanma Ulusal Komitesi Başkanı Muhammed el-Emadi, Eylül 2020'de Al-Monitor'a yaptığı açıklamada, ülkesi Katar’ın yürüttüğü diplomasinin "Filistin’deki çatışmaları yatıştırmaya ve Gazze'de yaşayan masum Filistinli sivilleri insani felaketten kurtarmaya yardımcı olduğunu" ifade etmişti.

    Erdoğan Hamas liderlerini ağırlıyor ve onlara pasaport veriyor, ancak bir Hamas yetkilisinin Al-Monitor'a verdiği demeçte, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki şiddetini durdurmak için asıl çaba gösterenin Mısırlılar olduğunu, Ağustos 2020'de İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes için Katar, Mısır ve BM'nin arabulucu olduğunu söyledi. Ve Mısır, Mayıs 2021'deki 11 günlük çatışmanın ardından da önemli bir arabuluculuk görevi üstlendi.

    2020'de İsrail ile ilişkileri normalleştiren Birleşik Arap Emirlikleri de (BAE) iki ülke arasında arabulucu olmak için çaba gösteriyor. Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan geçen yıl şunları söyledi, "BAE tüm taraflarla çalışmaya hazır. Ateşkesi sürdürmek ve gerilimi azaltmak ve barışı sağlamak için yeni yollar keşfetmek için hazır." BAE uzun yıllardır Birleşmiş Milletler kurumları aracılığıyla Filistin halkına insani yardım sağlıyor.

    Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), Ürdün, Lübnan, Suriye, Doğu Kudüs ve Gazze ve Batı Şeria'da yaklaşık 6 milyon kayıtlı Filistinli mülteciye insani yardım ve kalkınma yardımı yapıyor. AB, geçen hafta UNRWA'ya 2021–2024 dönemi için 267 milyon Dolarlık finansman sağlayacağını açıkladı.

    Türkiye’de muhalefet partileri yaşanan tüm gerilimlere rağmen Erdoğan'ın oğlunun İsrail’le ticarete devam ettiğini söyleyerek Erdoğan'ı İsrail politikalarında iki yüzlü olmakla suçluyor. Özellikle Milli Görüş hareketi ise, İsrail vatandaşlarının Türkiye'ye vizesiz giriş yaptığı, ancak Filistinlilerin Türkiye'yi ziyaret etmek için vizeye ihtiyacı olduğu ve Türk vatandaşlarının İsrail'e vize almak için birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu dile getirerek AKP’nın Filistin davasına bir faydası olmayan politikalarını eleştiriyor.

    İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne Ağustos’un ilk haftasında üç gün boyunca düzenlediği son saldırılarda 17'si çocuk 49 Filistinliyi öldürmesiyle bölgede gerilim yükseldi. Son çatışmaları durdurmak için ne yakın zamanda Herzog'u ağırlayan Erdoğan ne de 25 Mayıs’ta İsrail'i ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu herhangi bir girişim başlattı; her zaman olduğu gibi başta Mısır olmak üzere BAE ve Ürdün gibi Arap devletleri Gazze'deki şiddeti sona erdirmek için yoğun arabuluculuk çalışmaları üstlendi.

    Görünen o ki Erdoğan, kendisine başta İslam ülkeleri ve dünyanın birçok yerinde popülerlik kazandıran İsrail karşıtı söylemleriyle Filistinlilerin acılarını sömürmeye devam edecek ve son Türkiye-İsrail yakınlaşması Filistinlilere bir fayda sağlamayacak.

    20 Ağu 2022 15:14
    YAZARIN SON YAZILARI