Mü’minin olaylar karşısındaki tavrı

Salih Çınar

Salih Çınar

03 Eyl 2020 10:22
  • MÜ’MİNİN OLAYLAR KARŞISINDAKİ TAVRI: TAKDİRE RIZA, TESLİMİYET, TEVEKKÜL VE SABIR

    İnsan, yaşadığı hayatın, çevrenin alışkanlıkları ve öğretileri gereği hep tekdüze, standart bir hayat arzular, bekler. Hâlbuki insan kâinata, eşya ve hadiselere göz attığında fark edecek ki kâinatta hiçbir şey tekdüze değildir. Cereyan eden hadiseler bazen durağan gibi gözükse de çoğu zaman inişli-çıkışlıdır. 

    İnsanın anne karnındaki gelişimine ve doğumundan sonraki dönemlerine baktığımızda; bu sürecin doğma, bebeklik, çocukluk, gençlik, orta yaşlılık ve yaşlılık olarak seyrettiğini görürüz. Başlangıçta bir büyüme ve gelişmenin olduğu, bu büyüme ve gelişmenin inişsiz-çıkışsız tekdüze devam ettiği görülür. Sonrasında ise belli bir yaştan itibaren insanın bedenen inişe geçtiği müşahede edilir. Her yaşın ve dönemin kendine göre güzellikleri olduğu gibi zahiren çirkin gözüken zorlukları da vardır. İnsan ise hep genç olmak, genç kalmak ister fakat bu istek, insanın yaradılışına ve hayatın doğal akışına aykırıdır. Çünkü bebeklik ve çocukluğu yaşayıp tatmadan olgun ve genç olmanın hikmeti kavranamaz. Yaşlanmadan ya da yaşlıların hâlini görmeden de gençliğin canlılığı, dinamikliği ve daha bir çok hikmeti fark edilemez, anlaşılamaz.

    Kâinatta cereyan eden hadiselerde de durum pek farklı değildir. İnsan kendi ömründe hep gençliği istediği gibi yaşadığı yıllarda da hep baharı ister; kışı, soğuğu ya da aşırı sıcağı istemez. Oysa baharın güzelliği, kış mevsimini hakkalyakîn  görmek, yaşamak ve bilmekle mümkündür. Her şey zıddıyla bilindiğinden baharın fevkalâde güzelliğinin, yeryüzünün binbir çeşit çiçeklerle, ağaçlarla, otlarla rengârenk oluşunun, tüm canlılardaki cıvıl cıvıl hareketlerin, böylece yeryüzünde sanki yeni bir dirilişin, yeni bir hayatın doğuşunun ve sayısız nimetlerin bize taptaze, farklı şekil, renk, desen, tad ve kokularda sunulmasının ne büyük bir ihsan, ne kıymetli bir nimet olduğu kış olmasa bilinemezdi.  Evet, kışın soğuğu, beraberinde getirdiği kar, dolu, fırtına olmasa idi güzelim bahar mevsimi de insan indinde öylesine ve tekdüze, sıkıcı bir mevsim olarak görülüp yaşanır, insanoğlu bahara ülfet peyda eder; muhteşem dirilişlerin, doğuşların gerçekleştiğini fark edemez, bu değişimle gelen nimetlerin kıymetini de idrak ve takdir edemezdi.

    Kış ne kadar çetin geçse de hattâ bazen yaşanan sel, tipi, fırtına gibi olaylar çirkin ve soğuk gözükse de aslında bunlarla Allahü Teâlâ’nın Kuddûs ism-i şerifinin tezahürü olarak yeryüzünde büyük bir temizlik yapılmakta; sonrasında bahar geldiği zaman bu defa Hayy ism-i şerifinin tezahürü olarak büyük bir diriliş gerçekleşmektedir. Aynen öyle de insanın hayatında da bazen kış bazen de bahar yaşanabilmektedir. Her insan baharda olmak, genç kalmak ister, sağlık ister, güç ister, maddî ve manevî zenginlik ister, hep iyilik ve güzellik ister; en önemlisi de özgür olmak, özgür yaşamak ister. Çünkü insan özgür değilse diğer nimetleri yeterince tadamaz. Fakat insan, hayatında gerçekleşip yaşadığı olayların hangisinin hayr ve güzel, hangisinin şer ve çirkin olduğunu bilemez. Allahü Teâlâ bu gerçeği şöyle ifade buyurur: “… Olur ki siz bir s¸eyden hos¸lanmazsınız da o s¸ey hakkınızda hayırlıdır; bir s¸eyi seversiniz ama o s¸ey ise hakkınızda s¸erlidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216). Öyle ki zahiren hayr ve güzel gözüken gençlik, sağlık, güç, zenginlik, refah, sınırsız özgürlük… insanı baş aşağı, Kur’an’ın ifadesiyle esfel-i sâfilîne düşüren bir imtihan unsuru olabilir. Bunlardan yoksun kalma ya da az yararlanabilme ise inanan insanın teslimiyeti, sabrı, tevekkülü ve şükrü ile zirvelere, yine Kur’an’ın ifadesi ile a’lâ-yı ılliyyîne çıkabilmesi için bir vesile, bir burak olabilir.

    Kışa, boraya, fırtınaya, her zorluk ve sıkıntıya rağmen mü’min; takdire rıza, teslimiyet, tefekkür, tevekkül ve sabır ile Rabb-i Rahîm’ine sadakatle yönelip sığınarak “Kahrın da hoş, lütfun da hoş” diyebiliyorsa o, Allahü Teâlâ’nın izni, rahmeti, inayeti, fazlı ve keremi ile hem dünyasını hem de ahiretini bahara dönüştürecektir. Bundan asla şüphe edilmemelidir.

    03 Eyl 2020 10:22
    YAZARIN SON YAZILARI