Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bolayır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında baş dönmesi olarak bilinen vertigonun, her yaş grubunda görülebileceğini belirtti.
Rahatsızlığın iki türü olduğuna işaret eden Bolayır, iyi huylu tabir edilen, mevsimsel özellik gösteren, yatarken sağa sola dönüldüğünde, hareket edildiğinde veya kafanın oynatılması durumunda görülen pozisyonel vertigoda, bulantı ve kusmanın yaşanabileceğini söyledi. Sık görülen pozisyonel vertigonun orta yaş kadınlarda ağırlıklı seyrettiğine dikkati çeken Bolayır, rahatsızlığın diğer yaş gruplarında ve erkeklerde de görülebildiğini aktardı.
Prof. Dr. Bolayır, beyindeki rahatsızlıktan kaynaklanan santral vertigoda ise işitme kaybı yaşanabileceğini ve çift görmenin gelişebileceğini, bunun da beyinde oluşan tümörden kaynaklanabileceğini vurguladı.
Cep telefonu etkisi
Radyasyon ve vitamin eksikliğinin baş dönmesi ataklarının ortaya çıkmasına neden olduğunu dile getiren Bolayır, şunları kaydetti:
''Telefon ve diğer cihazlardan çıkan radyasyon, vertigoya yol açabiliyor. Cep telefonu sinyali, beyin hücreleri üzerinde depresyon etkisi oluşturuyor. Cep telefonunun yaydığı radyasyon, vertigo ataklarına neden oluyor. Gereksiz ve uzun görüşmelerden kaçınmalıyız. B12 vitamini eksikliği, folik asit yetmezliği ve anemi sonucu da baş dönmesi gelişebilir.''
Prof. Dr. Ertuğrul Bolayır, tedavi edilmeyen basit vertigo atağının, kronikleşerek başka sistemlere de etki edebileceğini vurguladı.
Hastalığın kesinlikle önemsenmesi gerektiğini belirten Bolayır, ''Hastalığın kronikleşmesi vertigo ataklarını sıklaştırır, yaşam kalitesini düşürür'' dedi.
Baş dönmesinin çocuklarda da görülebildiğine işaret eden Bolayır, günlük yaşamdaki yoğun stres, teknolojik gelişme, gürültü ve hava kirliliğinin bu duruma yol açtığını sözlerine ekledi.