Terör soruşturmasında görev aldıkları için yargılanan polislerin davasında avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Avukat Hüseyin Ataol, mahkeme başkanına, hukuksuz olduğu iddia edilen dinlemelerden birinde kendisinin imzası bulunduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme'sinde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde avukatlar söz aldı. Avukat Fatih Şahinler, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları ve sonrasındaki süreci özetledi. Yolsuzluk sonrasında polis, hakim ve savcılara yönelik davalar açıldığını ve tutuklamalar olduğunu kaydeden Şahinler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bir proje geliştiriyoruz' sözünü ve sulh ceza hakimliklerinin kurulmasını anlattı.
Siyasilerin ve iktidara yakın basının 'paralel' adını verdikleri yapıya karşı sulh ceza hakimliklerinin kurulduğunu itiraf ettiklerini ifade eden Şahinler, tahliye veren hakimlerin tutuklandığını hatırlattı. Müvekkilleri lehine karar veren hakimlerin tutuklanması nedeniyle hakimlerin adil karar veremeyeceğini vurgulayan Şahinler, HSYK 2. Daire Başkanı'nın 'geç kaldınız' diyen Erdoğan'ın bu ifadesi üzerine özür dilediğini de hatırlattı.
Şahinler, iktidara yakın basında 'paralel' adını verdikleri yapıyla mücadelede kararlı hakimlerin ilgili görevlere getirileceği, ikircikli davrananların diğer mahkemelere gönderileceğinin açık açık yazıldığını kaydetti.
Mahkemenin sonradan kurulduğu için tabi hakimlik ilkesine de aykırı olduğuna işaret eden Şahinler, bu nedenlerle heyetteki hakimleri reddettiklerini söyledi.
Eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer'in avukatı Hüseyin Ataol, müvekkillerinin hukuksuz dinleme yapmakla suçlandığını belirtti. Bu dinlemelerden birinde mahkeme başkanı Ahmet Civelek'in imzası bulunduğunu açıkladı. Herkesin yargı kararına uymak zorunda olduğunu ve isnat edilen dinlemelerin mahkeme kararıyla yapıldığını hatırlatan Ataol, "Bir polis çıkıyor sizin imzanız bulunan dinlemenin hukuksuz olduğunu söylüyor. Müvekkilime dava açılıyor ve cezalandırılması isteniyor. Bu tüm hukuk camiasına ve şahsınıza hakarettir. Bu anlattıklarım dizi senaryosu değil. Siz bu davanın tarafısınız. Eğer kandırıldığınızı düşünüyorsanız mağdur müşteki olmalısınız, bilerek yaptığınızı söylüyorsanız o zaman da sanık olmanız gerekiyor. Bu nedenle kendiliğinizden çekilmenizi talep ediyoruz. Aksi durumda reddi hakim talebinde bulunuyorum." dedi.
Avukat Yurtkan Yücel, savcının iddianamede 'FETÖ' diye bir örgütten bahsettiğini, Fethullah Gülen'in de lider olduğunu anlattığını söyledi. Ancak savcının Gülen'i iddianamede şüpheli olarak göstermediğini hatırlatan Yücel, "Çünkü sivil kişileri iddianameye koysa örgüt yönünden aradaki ilişkiyi, hiyerarşik yapıyı göstermek ve delillendirmek zorunda. 2 yıldır tüm imkanlar ellerinde olmalarına rağmen bunu yapamadığı için lider dediği kişiyi iddianameye koymamış. Aynı emniyet müdürlüğünde görev yapan müvekkilleri şüpheli yapmış aralarında hiyerarşik yapı olduğundan bahsetmiş." dedi.
Yücel, darbe suçlamasına ilişkin Kur'an CD'leri ile Beethoven, Çaykovski ve Bülent Ersoy CD'lerinin bir yıl adli emanette delil diye tutulduğunu, soruşturmanın bu ciddiyetle yürütüldüğünü kaydetti. Avukat Yücel de reddi hakim talebinde bulundu.
Duruşmaya ara verildi.
CİHAN