Türkiye’de 1 Temmuz itibariyle kısıtlamaların hafifletilmesi sonrasında vaka ve ölüm sayıları artışa geçti. Maske ve sosyal mesafe gibi önlemlere uyulmazken aşılama sayısı da toplumsal bağışıklık seviyesinden hayli uzakta.
Okulların açılmasıyla da hareketlilik arttı ve Covid-19’un yayılması için daha elverişli bir durum ortaya çıktı. Eğitim-Sen, Covid-19 nedeniyle bine yakın sınıfın karantinaya alındığını duyurmuştu.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a “PCR testi yaptırılmaması yönünde baskı yapıldığı, gerekirse çift maskeyle derslere girilmesinin istendiği” yöndeki duyumların kendilerine de ulaştığını vurgulayan Özbay, şunları söyledi: “Özel okulların bazılarında, sınıfların karantina nedeniyle kapatılıp patronların kârının eksilmemesi için test yaptırmaktan kaçınıldığını, bir iki günlük belirti takibine göre eğitim-öğretimin devam ettirildiğini ve denetiminin yapılmadığını duyuyoruz. Bazı özel okullarda semptom gösteren eğitimci ve öğrencinin bile okula devamının istendiği, ‘Gerekirse çift maske takın ama devam edin’ dendiğini duyuyoruz.”
Devlet okullarında neredeyse hala hiçbir akılcı önlem alınmadığını vurgulayan Özbay, “Kalabalık derslikler, kapalı alanda görülen uzun dersler, okul giriş-çıkışlarındaki insan seli, seyreltilmemiş sınıflar, yapılmayan kontroller gibi uzayıp giden bir ihmal listemiz var ve bu, salgının kuvvetlenmesine uygun zemin hazırlıyor” dedi.
"KAR HIRSINA TERKEDİLDİ"
Öğrenci ve eğitim emekçilerinin, adeta kar hırsına terk edildiğini kaydeden Özbay, benzer iddiaların devlet okullarında da bulunduğunu aktardı. Özbay, “PCR testini dayatma üzerinden sorun çözmek gibi bir mantık yok. PCR testi sorun çözmüyor ki. Çözüm, aşı. Aşıda kararlılık gösterilmesi lazım” dedi.