LGS'de öğrenciler ortalama 7 Matematik sorusunu bilebildi

MEB, bu yıl ilki gerçekleştirilen 2018 LGS'nin ardından bir değerlendirme raporu hazırlandı. Rapora göre en yüksek ortalama Türkçe, en düşük ortalama matematikte; kız öğrenciler matematik dışında tüm testlerde daha başarılı, anne ve baba eğitimi arttıkça öğrencinin başarısı da artıyor.

SHABER3.COM

Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB), bu yıl ilki gerçekleştirilen 2018 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın sonuçlarına göre öğrencilerin performansını içeren değerlendirme raporu hazırlandı. Buna göre, okul başarı puanı ile merkezi sınav puanları arasında güçlü ve pozitif bir ilişki saptandı.

Bakanlığın, Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisinin üçüncüsü olan '2018 Liselere Geçiş Sistemi-Merkezi Yerleştirme ile Yerleşen Öğrencilerin Performansı'nda öğrencilerin sınavdaki durumlarına ilişkin detaylı analizler yapıldı.
Raporda, verilere dayalı olarak sınav süreçlerinin iyileştirilmesi için atılacak adımlara da yer verildi.

2017-2018 eğitim öğretim yılında 8'inci sınıftan toplam 1 milyon 192 bin 799 öğrenci mezun oldu. 2 Haziran'da LGS kapsamında yapılan merkezi sınava 1 milyon 9 bin 260 öğrenci başvurdu, bu öğrencilerin 971 bin 657'si sınava katıldı.

'MEZUNLARIN YÜZDE 81'İ SINAVA KATILDI'

Mezunların yüzde 81.46'sının sınava katılması, öğrencilerin sınava talebinin yoğun olduğunun göstergesi olarak yorumlandı.

Sınavda öğrencilere sözel bölümde Türkçe, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Yabancı Dil testlerinde toplam 50 soru soruldu ve 75 dakika cevaplama süresi, sayısal bölümde ise matematik ve fen bilimleri testlerinde toplam 40 soru için toplam 60 dakika süre verildi.

Sınav sonucuna göre, merkezi olarak yerleştirilen öğrencilerin farklı testlerdeki performanslarını değerlendirmek için ortalama ham puanları incelendi. Buna göre 20 soruluk testler arasında öğrencilerin en yüksek başarıyı 16.48 ortalama ile Türkçe'de, en düşük başarıyı ise 6.99 ortalama ile matematik testinde gösterdiği ortaya çıktı.

Sayısal bölümde yer alan fen bilimleri testinde de öğrencilerin görece yüksek başarı gösterdiği görüldü. Bu testte, öğrencilerin ortalaması 13.05 olarak belirlendi. Soru sayısı 10 olan testlerde hesaplanan ortalama ham puanların İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde 9.26 ortalama, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testinde 9.72 ortalama olduğu, bu durumun öğrencilerin oldukça başarılı olduklarını gösterdiği belirtildi.

İngilizce, Fransızca, Almanca ve İtalyanca dillerinde uygulanan Yabancı Dil testinde elde edilen 7.78 ortalama ham puanın öğrencilerin bu testte de görece yüksek başarı gösterdiğine işaret ettiği belirtildi.

EN ÇOK BOŞ BIRAKILAN SORULAR

Soruların boş bırakılma düzeylerini belirlemek için her bir sorunun kitapçıktaki sırası dikkate alınarak soruları boş bırakan öğrencilerin oranları hesaplandı. Öğrenciler en çok yüzde 28.99 oran ile matematik testindeki soruları boş bıraktı. Matematiği yüzde 6.25 oran ile fen bilimleri testi, yüzde 4.42 oran ile yabancı dil testi izledi.

Sözel bölümde yer alan Türkçe, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testlerinde soruların boş bırakılma oran ortalamaları yüzde 2'nin altında kaldı. Özellikle matematik testinde ortalama ham puan ortalamasının görece düşük olmasının önemli nedenlerinden birisinin bu testte soruların boş bırakma oranlarının yüksekliği olduğu değerlendirildi.
Öğrencilerin testlerdeki ham puan ortalamalarının cinsiyete göre değişimi incelendi ve kız öğrencilerin ortalama puanlarının matematik dışındaki tüm testlerde erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu belirlendi. Kız öğrencilerin erkek öğrencilerle kıyasla en başarılı oldukları testler Türkçe ve yabancı dil oldu.

Ortalama ham puanları arasındaki farkın en düşük olduğu test ise matematik olarak belirlendi.

'ANNE-BABA EĞİTİMİ ARTTIKÇA ÖĞRENCİ BAŞIRISI ARTIYOR'

Raporda, anne ve baba eğitim düzeyi ile öğrencinin sınav puanları arasındaki ilişki de incelendi. Elde edilen sonuçlar, anne ve baba eğitim düzeyleri yükseldikçe ortalama merkezi sınav puanlarının da belirgin şekilde arttığını gösterdi. Anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrenciler ile lisansüstü olan öğrencilerin ortalama merkezi sınav puanları arasında 60 puandan fazla fark bulundu.
Ortalama merkezi sınav puanları arasındaki benzer düzeyde fark, baba eğitim düzeylerinde de gözlendi.

'OKUL BAŞARI PUANLARIYLA SINAV PUANLARI UYUMLU'

Öğrencilerin ortaokulda gösterdikleri akademik başarının bir göstergesi olan okul başarı puanları (OBP) ile merkezi sınav puanları arasındaki ilişki de raporda incelendi.

İki puan türü arasındaki ilişkiyi incelemek için korelasyon katsayısı hesaplandı, OBP ile merkezi sınav puanları arasında güçlü ve pozitif bir ilişki bulundu.

OBP'lerin merkezi sınav puanına eklenmesi durumunda öğrencilerin başarı sıralamalarının nasıl değiştiğinin belirlenmesi için başarı sıralamasında ilk 1000, 1001-5000, 5001-10000, 10001-100000, 100001-500000 ve 500001 ve sonrası düzeylerinde bulunan öğrenciler üzerinde simülasyon çalışması gerçekleştirildi.

Çalışma sonucunda, OBP'lerin eklenmesi durumunda ve mevcut durumda öğrencilerin aynı başarı düzeylerinde bulunma oranlarının yüzde 95'in üzerinde olduğu belirlendi.

Bu sonuç, OBP'lerin merkezi sınav puanının hesaplanmasında kullanılmasının başarı sıralarında büyük bir değişiklik oluşturmadığını gösterdi.

OKUL TÜRLERİNE GÖRE SINAV PUANI ORTALAMASI

Yerleşen öğrencilerin yüzde 83.97'si devlet okullarından, yüzde 16,03'ü ise özel okullardan mezun oldu. Devlet okullarından mezun olup yerleşen öğrencilerin sınav puanı ortalaması 339.94; özel okullardan mezun olup yerleşen öğrencilerin sınav puanı ortalaması ise 380.55 oldu.

Tüm lise türlerine, devlet okullarından merkezi olarak yerleşen öğrencilerin oranı, özel okullardan yerleşen öğrencilerin oranından daha yüksek oldu. Devlet okullarından mezun olan öğrencilerin yerleşme oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğu lise türleri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi, özel okul mezunlarına ait yerleşme oranlarının en yüksek olduğu iki lise türünün Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi olduğu belirlendi.

ÖNERİLER

Raporun öneriler bölümünde, boş bırakılma oranlarının düşürülmesi ve benimsenen yeni soru tipi yaklaşımlarının öğrenciler üzerinde zaman baskısı oluşturmaması için sınav süresinin iyileştirilmesinde fayda görüldüğüne dikkati çekildi.

Bu sonuçlar doğrultusunda, MEB'in sürenin arttırılması yönünde karar aldığı hatırlatıldı. Bakanlık, sayısal alan sınav oturumunda 60 dakika olan sürenin 20 dakika uzatılmasını kararlaştırmıştı. Buna göre, sınavın birinci bölümü 50 soruluk sözel alandan oluşacak ve 75 dakika süre verilecek. İkinci bölüm ise 40 soruluk sayısal alan testinden oluşacak ve 80 dakika süre tanınacak. Böylece öğrenciler, 2019'da yapılacak sınavda soru başına sözel bölümde 1.5 dakika ve sayısal bölümde 2 dakika cevaplama süresine sahip olacak.

Raporda ayrıca merkezi sınav puanına OBP'nin dahil edilmediği anımsatılarak, öğrencilerin sınav puanları ile OBP'lerin benzer değişimler gösterdiğinin tespit edildiği belirtildi. Bu nedenlerle öğrencilerin ortaokulda edindikleri becerilerin göstergesi olan OBP'nin sınav puanına dahil edilmesi önerildi.

Sputnik
<< Önceki Haber LGS'de öğrenciler ortalama 7 Matematik sorusunu bilebildi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER