Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TÜSİAD konuşmasının cumhurbaşkanlığı seçimi için net bir tablo ortaya koymayacağını belirten Yetkin, geçtiğimiz haftaya göre köşk seçimleriyle ilgili değişen bazı dengeler olduğunu açıklıyor. Yetkin, Abdullah Gül'ün Erdoğan’a karşı rakip olmayacağını, yani ilk söz hakkını Erdoğan'a bırakacağını söylüyor. Erdoğan Köşk’e çıkmak isterse Gül’ün onun yerine geçme ihtimali azaldığını vurgulayan Yetkin, Gül’ün ikinci dönem aday olma ihtimalinin yerinde durduğunu ve bu kararın da Erdoğan’a bağlı olacağını ifade ediyor.
Gül'ün siyasi istikbali için TÜSİAD konuşmasına bakıp hüküm vermek yanlış ama dengelerin süratle değiştiği görülüyor.
TÜSİAD’ın dün Ankara’daki Yüksek İstişare Konseyi toplantısı daha birkaç gün önceden konuşulmaya başlamıştı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yolsuzlukla mücadelede yargıya müdahale edilmemesini istemesi nedeniyle ‘vatan hainliği’ ile itham ettiği TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın davetine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olumlu yanıt vermişti.
Yalnızca TÜSİAD toplantısına gelmesi dahi Cumhurbaşkanlığı seçimine giden Türkiye’de bir duruş sergilemesi anlamına geliyordu.
Üstelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da daveti kabul etmiş, konuşma talebi dahi olmadan geleceğini bildirmişti. Öyle de oldu. Erdoğan’ın son dönemlerde çok da bayılmadığı üç isim yan yana oturup, aynı fotoğraf karesi için görüntü verdi.
Üstelik Gül konuşmasında Erdoğan’ın ‘vatan hainliği’ ithamında bulunduğu TÜSİAD’ı "İyi işler yapıyorsunuz" diye övmekten de geri durmadı.
Ama bu duruş farkı işin yalnızca bir bölümüydü.
TÜSİAD toplantısı 30 Mart yerel seçimleri sonrasında önemli bir etkinlikti ve Cumhurbaşkanı'nın burada Cumhurbaşkanlığı seçimine dair çıtayı bir tık daha yükselteceği yolunda bir beklenti oluşmuştu.
Ne de olsa bir gün önce, hem de Erdoğan AK Parti vekillerinin kendi adaylığı arkasında durduğunu gösterdiği gün, "Kimse cebinde saymamalı" türünden bir söz söylemişti.
Üstelik Gül’den önce kürsüye çıkan iki konuşmacı, TÜSİAD Yüksek İstişare Komisyonu Başkanı Erkut Yücaoğlu ve Başkanı Yılmaz, Gül’ün siyasi geleceğe dair bir konuşma yapmasına müsait zemin hazırlamışlar, deyim yerindeyse ‘gol yollarını açmışlardı’.
Gül konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna değindi gerçi ama bu -doğrusu Gül’ün kontrolü dışında- oluşan beklentiye yanıt verecek türden değildi.
Telaşa gerek yoktu, zamanı gelince konuşulacaktı, şimdilik herkes işine gücüne bakmalıydı. Yalnız, tartışmada ‘kırıcı ve dışlayıcı’ olmamak lazımdı; buradaki mesaj son günlerde Gül’ü sert ifadelerle hedefe koyan hükümet-yanlısı gazetelerdeki bazı yazarlara diye yorumlandı.
Gül’ün konuşması ardından verilen kahve molasında TÜSİAD üyeleri arasındaki havayı şöyle aktarmak mümkün. TÜSİAD’çıların çoğu, Cumhurbaşkanı'ndan en azından kendi konumuna dair daha net bir mesaj bekliyor. Aralarında ‘Veda hutbesi’ diyecek kadar kesin konuşan da çıktı, "Burada da rahat konuşmadığına göre, niyeti yok, Erdoğan’ı Köşk’te sayabiliriz" diyen de.
Bir grup "Zaten burada ortamı gerecek bir mesaj beklenmemeliydi" görüşündeydi. Bu gruptakiler arasında Gül’ün artık Erdoğan’ın vereceği kararı bekleyeceğini, durumu kabullenmiş olduğunu gösterdiğini söyleyenler oldu. Erdoğan Köşk kararının kendi tercihine bağlı olduğunu herkese kabul ettirdikten sonra Gül’e ikinci dönem Cumhurbaşkanlığını teklif de edebilirdi; stratejik çıkarını Başbakanlık'ta kalmakta görebilirdi.
Bana kalırsa, geçen haftaya göre değişen dengeler var.
Geçen hafta itibariyle tek söyleyebildiğimiz, Gül ve Erdoğan’ın birbirine karşı rakip olmayacağı idi.
Bu hafta başından itibaren gelişmelere bakarak bu cümleyi şöyle değiştirebiliriz: Gül, Erdoğan’a karşı rakip olmayacak. Yani ilk söz hakkını ona bırakacak.
İkincisi, Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda Gül’ün AK Parti başkanlığı ve başbakanlığa geçme şansı daha azalmış görünüyor.
Çünkü Erdoğan bu süreçte AK Parti’nin dokusunu değiştirdi ve Gül cumhurbaşkanlığından inip, bir parti kongresi için savaşıp, belki de kaybetmeye hazır olmayabilir.
Üçüncüsü, evet, Erdoğan’ın isterse Köşk’e çıkabileceğini herkese kabul ettirdikten sonra yapılacak daha çok iş var ve zirvede uyum lazım söylemiyle adayını yine Gül olarak ilan etme ihtmali hâlâ mevcut. O yüzden yalnızca TÜSİAD konuşmasına bakarak Gül’ün niyet ve istikbaline dair hükümlere varmak için vakit erken olabilir.
Özet: Erdoğan Köşk’e çıkmak isterse Gül’ün onun yerine geçme ihtimali azalıyor ama Gül’ün ikinci dönem aday olma ihtimali yerinde duruyor ve bu karar da Erdoğan’a bağlı olacak gibi görünüyor.