Erdoğan yeni bir tartışma başlattı

Başbakan Erdoğan, Ankara'nın simidini beğendiğini söyleyince simitçi tezgâhları karıştı.

Erdoğan yeni bir tartışma başlattı

Susamlı halkaların peşine düştük ve en iyi simit yapan illeri araştırdık. Ülkenin en demokratik yiyeceği simit olsa gerek. Fakirinden zenginine, çocuğundan yaşlısına, işçisinden memuruna kadar herkesi etrafında halka eden bu ilginç yiyecek, günün her vakti insanların katığı. Bazen saray aşı, bazen gariban aşı; bazen bir memur protestosunun, bazen zam oranı göstergelerinin başaktörü olan simit, özellikle İstanbul'dan yayılan simit sarayları ile birlikte popülerliğini yeniden kazandı ve gençlerin trendi haline geldi. Ünlü modacı Cemil İpekçi bile Beyoğlu'ndaki simitçiler için özel kıyafet tasarladı. İş bununla kalmadı. Simidin aslında bir İstanbul icadı olduğu gerçeğinden hareketle İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü sıkı çalışmalara imza attı. Simitle ilgili broşür hazırlatan müdürlük, İstanbul simidini öne çıkarma adına beyin fırtınası gerçekleştirdi. Ardından Fatih Belediyesi ve Simit Sarayı işbirliği yaptı, 16 Eylül 2010 tarihinde Sultanahmet Simit Festivali'ni düzenleyerek vatandaşlara dört gün boyunca simit ve çay ikram edildi. Hiç şüphesiz İstanbul'un simidi sahiplenmesinin ardında bu yiyeceğin Osmanlı Sarayı'na dayanmasının etkisi büyük. Zira II. Bayezid'den bu yana uzun süre has undan yapılmış yuvarlak ekmekler için kullanılan simit, 1651 tarihli bir 'Mutfak Defteri'nde yer alıyor. Sultan II. Ahmed'in annesi Valide Sultan'ın her gün altı has ekmek ve çöreklerin dışında 12 adet de 'halka simit' getirildiğini aktarıyor kaynaklar. Sarayda bal, kaymak ve şerbetle yenen bu susamlı halkalar, Artun Ünsal'ın "Susamlı Halkanın Tılsımı" kitabıyla da adeta taçlanıyor. İnce belli bardaklardaki sıcak çay ile birlikte zeytin, kaşar ya da krem peynirinin eşlik ettiği sihirli halka, geçtiğimiz hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da basın mensupları ve bazı vatandaşlara tezgahtan simit alarak ikram etmesiyle yeniden gündeme geldi. Gerçi simit İstanbul'da son dönemlerde hep gündemde idi. Ama simidi asıl tartışma konusu yapan, Başbakan'ın İstanbul simidi ile Ankara simidinin tatlarının farklı olduğunu belirterek Ankara simidini sevdiğini söylemesi oldu. Haliyle sıkı bir simit polemik çıktı. Mevzu simit ise zevkler tartışılmaz elbette ama her kafadan bir sesin çıkmasının da önüne geçilemez. Çünkü birçok ilin kendine özgü simidi var ve o şehrin ahalisi için başka bir simidin esamesi bile okunmuyor. Ama ne olursa olsun ortak bir noktada buluşuyorlar; simidin odun fırınında pişirileni makbul. Ankara'nın kara simidi, İstanbul'un taş fırın simidi, İzmir'in ise gevreği makbul ama her ilin simidi kendine... Her ilin tezgahındaki simidin tadı başka İstanbul simidinin farkı: Hiç şüphesiz simit denince ilk akla gelen il İstanbul. Taş fırında yapılması ve odun ateşinde pişirilmesi elzem olan İstanbul simidini her gün 1,5 milyon insan tüketiyor. Türkiye'de günlük tüketilen simit sayısı ise 2,5 milyon. Sayıca bu üstünlük bile bir anket yapılsa İstanbul'un öne geçeceğini gösteriyor. Un ve susamın kalitesi, fırında pişirme sıcaklığı ve ustalık becerisi yanında İstanbul simidini vazgeçilmez yapan şey, pekmezinin kıvamı ve iyi mayalanma ile ortaya gevrek bir simit çıkması. Ayrıca pekmezleme işleminin diğer bütün illerin tersine sıcak değil de soğuk olarak yapılması bu simidi diğerlerinden farklı bir yere koyuyor. Ankara'nın karası: Martıların bile aşina olduğu İstanbul simidine karşılık Ankara simidi daha sert. Fırından yeni çıktığında oldukça lezzetli olsa da soğuduğu an taş kesiliyor. Ama beğeneni çok. Hatta bu simide alışanlar İstanbul simidini ekmek gibi buluyor. Batırılan tahin pekmez daha koyu olduğundan olsa gerek Ankara simidi simitler içinde en koyu renge sahip. Susamının bol olmasından dolayı yedikten sonra dişinizin her birinde susam tanesi kalacaktır. İzmir simidi ayranla tüketiliyor: Simide 'gevrek' ismini veren İzmirliler ise yuvarlanan mayalı hamuru kızgın pekmez dolu kazanlarda belli süre pişirdikten sonra üzerinin susamlanması ve fırınlanması yöntemiyle hazırlıyor. İstanbul ve Ankara simidi bükülerek yapılırken İzmir gevreği düz yuvarlanıyor ve daha çok ayran ile tüketiliyor. Karadeniz'in kel simidi: Karadeniz Bölgesi de simit muhabbetinden uzak değil. Trabzonlular kendilerine özgü simitleri olduğu için övünürken Rize, Giresun, Kastamonu ve Samsunlular ise 'kel simit' adını verdikleri simitleri ile anılmayı tercih ediyor. Susamsız olduğu için 'kel' lakabıyla anılan bu simit diğer simitlere göre bayatlamıyor ve üç gün dayanıyor. Böreklik un ve mayadan elde edilen hamur, halkalar haline getirildikten sonra, kaynayan elma pekmezi şurubunun içine atılarak taş fırında pişiriliyor. Simit o kadar sert ki ısırmak için sağlam diş lazım. Az susamlı, lastikimsi: Gevrek olmayan, lastikimsi ve az susamlı Eskişehir simidinin de meraklısı çok. Bursa'nın kazan simidi, İnegöl'ün ve İzmit'in simitleri de epeyce revaçta Daha birçok simit çeşidi var elbette. Hepsinin lezzeti bambaşka. Bir bardak çayın en iyi dostu yıllardır simitler ve öyle olmaya da devam edecekler. İstanbul'un simit kokusu da ekmek kokusu da güzeldir Edibe Sözen (Ak Parti İstanbul Milletvekili): Tadı asla unutulmayan simit İstanbul'un Eyüp ve Eminönü ilçelerinde yenilen simittir. Şehrin en can alıcı yerlerindeki kokusuyla simit vazgeçilmez bir lezzettir. Eyüp ve Eminönü ilçelerinde yenen simitlerin tadı asla unutulmaz. Dünyanın en güzel ekmek kokan şehri İstanbul'un simit kokusu da bir o kadar güzeldir. Yozgat'ın parmak çöreği, parmak yedirir Ahmet Hakan Coşkun (Hürriyet yazarı): Hangi ilin simidi güzel bilmiyorum, ama Yozgat'ın bir 'parmak çöreği' var; parmağını yersin. İstanbul simidi aklını alır Kadir Çöpdemir (Oyuncu): Benim için ilk sırada İstanbul simidi gelir. Zengin gösterir, iyisini bulursan aklını alır. Bol susamıyla simit misyonunu görür. Eskişehir sonraki favorim. Susamsız ama iddiası var. İyisini bulursan Anadolu'nun lezzetini tattırır. İzmir gevreği ise Ege'nin kendine özgü lezzetini sunar. İstanbul simidinin tadına bayılıyorum Yeşim Ceren Bozoğlu (Oyuncu): İstanbul'un en eski simitçisi olan Tophane Boğazkesen'deki meşhur 'Tarihi Boğaziçi Simit Fırını'nda üretilenler benim en sevdiğim simitlerdir. Tadına bayılıyorum. Pekmezleme yöntemi ile değil toz şeker ile yapıldığından karamel tadı çok daha güzel oluyor. En'ler yüzünden endaze kaçtı Artun Ünsal (Susamlı Halkanın Tılsımı kitabının yazarı): Modern simitler egemenliğini sürdürüyor ve klasik simitçiler tava simidine yöneldi. İzmir gevreği mi, İstanbul simidi mi diye bir tartışmaya girmek anlamsız. Gevrek zaten İzmir'de de yapılmıyor pek, orada da İstanbul simidi yapılıyor. Her şeyin en'ini, en güzelini bulacağız diye endaze kaçtı. Hepsinin lezzeti farklıdır ve kişiye göre değişir. Ankara simidi güzeldir, başa kakmadan doyurur Ahmet Tezcan (Yazar): Ankara simidi güzeldir. Kavruk tenli esmer Orta Anadolu insanına benzer. Serttir. Alçak gönüllüdür. Başa kakmadan doyurur. Hele çayla şahanedir! H. SALİH ZENGİN
<< Önceki Haber Erdoğan yeni bir tartışma başlattı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER