Erdoğan-Zelenskiy görüşmesi ve Ukrayna’nın geleceği

Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu'nun yazısı

SHABER3.COM

ARİF ASALIOĞLU

Yaklaşık bir yıl aradan sonra Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy  ile Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da tekrar bir araya geldi. Öncesinde ilan edilmeyen (ve belki planlanmayan) bu sürpriz görüşme basına kapalı gerçekleşti. Görüşme sonrası yapılan kısa basın açıklamasında Erdoğan’ın Rusya ve Ukrayna arasında muhtemel bir barış zirvesini kendi himayesine çekme manevrası, Zelenskiy’nin “uluslararası görüşelim” yönlendirmesi ile boşa çıktı. 

Erdoğan, "Rusya'nın da bulunacağı bir barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız" teklifini yaptı. Zelenskiy ise “Topraklarımıza barış getirmek istiyoruz. Ukrayna için adil bir barış istiyoruz" diyerek barış konusunda küresel bir zirve ihtiyacının olduğunu birebir görüşmeler esnasında anlattığını söyledi. Zira Zelenskiy, Davos zirvesi için bulunduğu İsviçre'den dünya liderlerinin katılacağı üst düzey bir barış zirvesi düzenlemesini talep etmişti. Zelenskiy bu barış zirvesinde gıda güvenliğinin de görüşüleceğini belirterek "Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkeler tahıl koridorunun çalışmasını istiyor" ifadelerini kullandı. Başka bir husus Ukrayna yönetimi Erdoğan’ın barış teklifini Çin ile aynı kategoride değerlendirerek tam olarak Kiev’in faydasına görmüyor.

Moskova ile Ankara’nın arasını açabilecek projeler

İkili basın açıklamasında savunma sanayinde ortak projelerin atağa (ki açıklanmayanlar da vardır) kalkmış olduğu gözüküyor. Ancak bu durum zaten limoni olan Rusya ile Ankara’nın arasını daha da açacak gibi. Bir de İstanbul’da Ukrayna donanması için korvetler bile inşa ediliyormuş olması (Batı destekli) cesur bir adım olsa gerek. Bu açıdan Erdoğan’ın konuşmasında “Stratejik ortağımız Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına yönelik desteğimiz” kısmı ve “Ukrayna'nın Avrupa, Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesi hedefine desteğimiz bakidir." cümleleri önemliydi. 

Zelenski’nin “Türk savunma şirketleriyle ikili iş birliğini ve ortak üretimi güçlendirmek istiyoruz" ifadesindeki Türk firmalara  ayrıca odaklanmak gerekiyor. Mesela Bayraktar’ın Ukrayna’da İHA yapım anlaşması hacim olarak genişletilmiş olabilir mi? Ayrıca Ukrayna’nın cephelerde yeterli asker bulamadığı bilinen bir gerçek. Kiev yönetimi farklı şehirlerde gönüllü askere kayıt büroları oluşturmaya başladı. Peki bu konu İstanbul’da konuşuldu mu? Ve “Türk savunma şirketlerinin” bu konuda katkısı olacak mı? Bu soruların cevaplarını yakın zamanda öğreneceğiz.

Ukrayna için son zamanlarda hayati konulardan bir tanesi mühimmat sıkıntısı. Bunu ortaya koyan önemli bir açıklama Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile düzenlediği basın toplantısı zamanında Vladimir Zelensky’den geldi. O gün, mühimmat sıkıntısından dolayı Harkov'un insanlara geri dönmelerini tavsiye edecek kadar korunmadığını söyledi. Peki bu mühimmat sıkıntısı İstanbul’da masaya gelmiş midir? Daha önce AKP’ye yakın bazı güvenlikçiler farklı yerlerden bu tip ticaretlerin yapıldığını itiraf etmişlerdi. Yani Zelenski’nin “Türk savunma şirketleriyle ikili iş birliğini” güçlendirmek derken Türkiye’nin envanterinde olmayan mühimmat aktarılması konuşulmuş olabilir mi?

Çünkü resmî bir ziyaret için gelen bir devlet başkanını Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar karşıladı ve sonrasında Ukraynalı lider, Türk savunma şirketlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Zelensky, Ukrayna deniz kuvvetlerine teslim edilmek üzere korvetlerin inşa edildiği tersaneyi de ziyaret etti. Temmuz 2023'teki ziyarette yapılan bir mutabakatla, savunma şirketi Baykar, bu yılın başında Ukrayna'da Bayraktar TB2 ve TB3 model İHA'ları üretecek bir tesisi kurmaya başladı.

Erdoğan’ın müteahhitlerine gün doğdu!

Ukrayna’nın inşası konusunda Türkiye’nin talepleri iki lideri bir araya getiren başka bir unsur. Özellikle Erdoğan ve AKP çevreleri bu konuyu çok önemsiyor (seviyor). Ukrayna'nın yaklaşık iki yıldan fazla devam eden savaşın ardından toparlanması ve yeniden inşası için büyük çabalar ve harcamalar gerekiyor. Dünya Bankası bunun için Ukrayna’nın, 486 milyar dolara ihtiyacı olduğunu açıkladı. 15 Şubatta açıklanan detaylı rapor, 24 Şubat 2022-31 Aralık 2023 dönemini kapsıyor. Ayrıca bu araştırmaya Birleşmiş Milletler, Avrupa Komisyonu ve Kiev hükümeti de hazırlık aşamasında destek çıktı. Araştırmada, bütün altyapı sistemlerine, yollara, binalara ve diğer önemli unsurlara verilen doğrudan fiziksel hasar, vatandaşların yaşamları ve geçim kaynakları üzerindeki etki ile "daha iyisini inşa etmenin" maliyet ölçümü yer alıyor. 

Maliyet raporunda ilk sırada konut ihtiyacı bulunuyor. 10 yıllık maliyet tahmini, konut ihtiyacı 80 milyar dolar ile (yüzde 17) listenin başında yer alıyor. Onu 74 milyar dolar ile (yüzde 15) ulaşım ve 67,5 milyar dolar ile (yüzde 14) ticaret ve sanayi ihtiyacı izliyor. Yaklaşık 2 milyon konut birimi, yani Ukrayna'nın toplam konut stokunun yaklaşık yüzde 10'u ya hasar görmüş ya da yıkılmış durumda. Ayrıca 8400 km otoyol, karayolu ve diğer ulusal yollar ile yaklaşık 300 köprü savaştan etkilendi. Yani öncelikli maddeler Türkiye’nin becerisi kapsamına girerken, Erdoğan’ın müteahhitlerine gün doğdu diyebiliriz.

Dünya Bankası Doğu Avrupa Bölge Direktörü Arup Banerji, "486 milyar dolar, akıl almaz derecede bir miktar ve elbette ki gerçek ihtiyaçları yansıtıyor." dedi. Raporda savaştan kaynaklanan doğrudan zararın yaklaşık 152 milyar dolara ulaştığı ve kayıpların Donetsk, Harkov, Lugansk, Zaporojya, Herson ve Kiev gibi bölgelerde yoğunlaştığı belirtiliyor. Ancak ekonomik üretim ve ticaretteki aksaklıkların yanı sıra enkaz kaldırma gibi savaşla ilgili diğer maliyetlerin ise 499 milyar dolar daha ekleneceği yer alıyor. 

Ukrayna NATO üyeliğine hazır değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’daki Vahdettin Köşkü’nde en son temmuz ayında Zelenskiy'i ağırlamış ve Ukrayna’nın NATO üyeliğine destek vermişti. Erdoğan, "Şüphesiz Ukrayna NATO'ya üyeliği hak ediyor. Her zaman ısrarla savunduğum bir hususu huzurlarınızda bu vesileyle tekrar vurgulamak istiyorum. Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Taraflar arasındaki anlayış farklılıklarına rağmen barış arayışlarına bir an evvel geri dönülmesi en samimi arzumuzdur" ifadelerini kullanmıştı. Bu sürpriz çıkış o günler Moskova ile ilişkileri germişti. 

Ukrayna’nın NATO üyeliğine mevcut şartlarda hazır olmadığı bütün dünyanın malumu. Bu konuya Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Polonya’da verdiği röportajda, Ukrayna'nın Rusya ile silahlı çatışma bitene kadar NATO üyesi olamayacağını söylemesi ile nokta konulmuş oldu.

Aynı günler NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 2023 yazında Vilnius NATO zirvesinde, “Ukrayna'ya üç aşamadan oluşan uzun mesafeli bir destek paketini onayladığını” bildirmişti.  Bunlardan ilki, NATO ile birlikte çalışabilirliği sağlamaya yönelik kapsamlı bir destek planıdır. İkincisi, Ukrayna-NATO işbirliği takip konseyinin oluşturulmasıdır. Üçüncüsü, "Ukrayna'nın katılım sürecini hızlandıran "üyelik eylem planının uygulanmasına" ilişkin koşulların kaldırılmasıdır. Ancak Genel Sekreter, Ukrayna'nın "müttefikler koşulların yerine getirildiğine karar verdiğinde" NATO üyesi olacağını da ekledi. Yani süreç uzun.
<< Önceki Haber Erdoğan-Zelenskiy görüşmesi ve Ukrayna’nın geleceği Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER