Artık IMF anlaşmasına gerek kalmadı

Ankara ile Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında, yeni bir anlaşma için müzakereler devam ederken, artık Türkiye'nin Fon ile yapılacak bir anlaşmaya gerek duymadığı yönündeki düşünce yaygınlaşmaya başladı.

Artık IMF anlaşmasına gerek kalmadı

Mayıs ayında Türkiye ile IMF'nin el sıkışması gerektiğini açıklayan uluslararası varlık yönetimi ve yatırım hizmetleri firması Merrill Lynch de son dönemde fikrini değiştirdi. Merrill Lynch Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EEMEA) Ekonomisti Türker Hamzaoğlu, "O dönemin şartlarında bir IMF anlaşmasını savunduk. Ama önümüzdeki dönemde dış dünyada daha kuvvetli büyüme olacaktır. Türkiye de bundan yararlanacaktır. Ayrıca Türkiye'de hane halkının borçluluk seviyesi de yüksek değil ve bankacılık sektörü kuvvetli." değerlendirmesinde bulundu. Merrill Lynch'in 2010 yılı yatırım stratejilerine ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Hamzaoğlu, bölge ülkeleri için önümüzdeki senenin dış finansman ihtiyacının sorun olmaktan çıkacağını öngördüklerini söyledi. Türkiye için de bu böyle olacağına inandıklarını ifade eden Hamzaoğlu, şöyle konuştu: "Onun için biz artık Türkiye'nin IMF ile bir stand-by anlaşması yapmasına ihtiyaç kalmadığını düşünüyoruz. 2010 senesinde eğer gelişmekte olan ekonomiler toparlanıyorsa, bizim bölgemizde yüzde 4,5-5'lik büyüme yaratıyorsak ve gelişmekte olan ekonomilere sermaye akımları geri dönmeye başlıyorsa bir IMF anlaşmasına ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. İşlerin kötüye gitmesi durumunda da IMF'nin zaten sunduğu esnek kredi imkanı var. Türkiye'nin bunu da sağlayabilecek seviyede olduğunu düşünüyoruz. Burada da mali kural çok önemli." "2010 SONUNDA FAİZ YÜZDE 8'E ULAŞIR" Türker Hamzaoğlu, 2010 yılında toparlanmanın gücü açısından olumlu beklenti içinde olduklarını kaydetti. Bölgede enflasyonun düşük kalacağını ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bu süreçte daha proaktif olacağını tahmin ettiklerini kaydeden Hamzaoğlu, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırmayacağına yönelik açıklamalarına karşın 'faiz artışı' beklediklerini vurguladı. Hamzaoğlu, bunun yüksek enflasyon dolayısıyla değil, ekonomik aktivitede yukarı yönlü bir sürpriz yaşanmasının teyidi olarak gerçekleştirileceğini savundu. 2010 sene sonunda faiz oranlarının yüzde 8 seviyelerine ulaşmasını beklediklerini dile getirdi. "TÜRKİYE BREZİLYA OLABİLİR" Türkiye'nin de içinde değerlendirildiği bölgede, büyümenin genel olarak kredisiz olmasını beklediklerini aktaran Hamzaoğlu, "Bunun dışında kalan tek ülke Türkiye. Türkiye'de kredi büyümesinin kuvvetli olacağını öngörüyoruz." dedi. Krizin Türkiye'ye getirdiği daha düşük cari açık, düşük reel faiz ve düşük enflasyon ortamının Türkiye için bir yeniden değerlendirme fırsatı olabileceğini ifade eden Hamzaoğlu, "Bu durumu 2001 sonrası Brezilya'ya benzetiyoruz. Türkiye yeni bir Brezilya olabilir. Fitch'in not artırımı da bizi bu konuda umutlandırdı." diye konuştu. (CİHAN)
<< Önceki Haber Artık IMF anlaşmasına gerek kalmadı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER