Asgari ücret beklentileri karşılayacak mı?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 1 Aralık’ta ilk toplantısını yaptı. 2022’de bir işçiye ödenecek en düşük ücretin belirleneceği komisyon, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerini biraraya getirdi. TÜİK’in 3 Aralık’ta yıllık bazda açıkladığı yüzde 21,31 enflasyonun asgari ücrete nasıl yansıtılacağı merakla bekleniyor. VOA Türkçe, asgari ücretlerin belirlenmesi sürecini derledi.

SHABER3.COM

Türkiye’de kaç kişi asgari ücretle çalışıyor?

VOA'nın Dilge Timoçin imzalı haberine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de çalışan kayıtlı işçi sayısı 15 milyon 203 bin 423. Bunların yüzde 42’si yani 6 milyon 390 bin 19’u ise asgari ücretle çalıştı.

Türkiye’de asgari ücret nasıl belirleniyor?

Yasa gereği bir işçiye ödenecek en düşük ücretin belirlenmesi için her yılın son ayında işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu dört kez toplanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki ilk toplantının ardından komisyon, işçi, işveren ev sahipliğindeki toplantıların ardından son toplantısını tekrar bakanlıkta yapıyor. İşçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor.

Asgari ücret ne zaman açıklanacak?

Asgari ücret için ikinci toplantı 7 Aralık'ta Türk-İş'te, üçüncü toplantı ise 9 Aralık'ta TİSK'te olacak. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar verecek. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul edilecek. Yeni asgari ücretin en geç 13-17 Aralık haftasında duyurulması bekleniyor.

2022 için ücret beklentisi ne?

İlk toplantı sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, işçi tarafının 3750-4000 lira arasında, işveren tarafının ise 3500-3750 lira arasında asgari ücret istediğini belirtti Bilgin’in açıklaması, bakanlığın 2 bin 500 işçiyle yaptığı ankete dayanıyor. “Yeni dönem asgari ücretin ne olması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna çalışanların yüzde 37,3’ü “3 bin 751- 4 bin TL” yanıtını verdi. Ankete katılan 604 işvereninse yüzde 33,9’u asgari ücretin “3 bin 501-3 bin 750 TL” olmasını bekliyor.

Türkiye’nin en büyük işçi örgütlerinden olan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısından bir gün önce ortak bir deklarasyon yayınladı. Açıklamada, “Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında arttırılmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır. Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir” denildi.

Ortak açıklama öncesinde DİSK asgari ücret için net 5 bin 200 TL çağrısı yapmıştı. Türk-İş ise henüz bir rakam telaffuz etmedi. Ancak Sözcü gazetesine konuşan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TÜİK’in açıkladığı ve yüzde 36,2 olan Yeniden Değerleme Oranı’nın (YDO) üzerinde bir zam beklediklerini söyledi. TÜİK’in Vergi Usul Kanunu’na göre her yıl Ekim ayında 12 aylık ortalama üretici fiyat artışına göre belirlediği bu oran çeşitli vergilere, trafik cezalarına, pasaport, ehliyet harçlarına yapılacak zamda referans olarak kullanılıyor.

İktidar ve muhalefet cephesinden ne açıklamalar geliyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Aralık’ta AKP grup toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada çok yüksek bir zam sözü verdi; “Asgari ücrete şu ana kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış yapacağız” dedi. AKP ile Cumhur İttifakı’nı kuran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Kasım ortasında yaptığı açıklamada ‘’Asgari ücretle geçinen kardeşlerimizin enflasyona ezdirilmemeleri beklentimizdir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun enflasyon üzerinde zam belirlemesi MHP'nin samimi çağrısıdır’’ demişti.

Cumhur İttifakı’nın küçük ortaklarından BBP’nin Genel Başkanı Mustafa Destici ise 3 Aralık’ta Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Genel Başkanı Mahmut Arslan'ı ziyareti sonrasında asgari ücretin 4 bin 500 lira olması gerektiğini savundu.

Destici, asgari ücretteki artışın en az yüzde 40'ların üzerinde olması gerektiğini söyleyerek, "Asgari ücretin en az 4 bin lira olması gerektiği konusunda fikrimizi beyan etmiştik. Daha sonra dövizdeki dalgalanmayla birlikte bunun 4 bin 500 lira seviyesinde olması gerektiğini çok açık bir yüreklilikle ifade ediyorum’’ dedi.

Muhalefet cephesindeki Millet İttifakı’ndan ise İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, asgari ücretin en az 4 bin lira olması gerektiğini söyledi. Akşener 1 Aralık’taki açıklamasında, ‘’Ancak mevcut uygulamayla işçi eline 4000 lira geçmesi durumunda bunun işverene maliyeti en az 6 bin 574 lira olacak. İktidarın beceriksizliği nedeniyle zaten iflasın eşiğinde olan işverenimiz için bu maliyet, maalesef karşılanabilir değil. Bu durumda ne istihdamı arttırabiliriz ne de güvencesiz çalışmanın önüne geçebiliriz. İşte o nedenle, bizim asgari ücret önerimiz; brüt ücretin yüzde 22 artırılıp 4 bin 360 liraya çıkartıldıktan sonra çalışanlarımıza devlet tarafından 555 lira ek bir ödeme yapılarak ellerine geçen net ücretin, 4 bin lira olmasıdır’’ dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Akşener ile aynı gün parti grup toplantısından asgari ücretten vergi alınmamasını önerdi ve "Üç konfederasyon biraraya gelip bir görüş bildirdiler. Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Asgari ücretin vergi dışında tutulması lazım. Üç konfederasyonu da destekliyoruz’’ dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, Şanlıurfa 6. Olağan İl Kongresi'nde esas olanın açlık sınırı değil yoksulluk sınırı olması gerektiğine dikkat çekti ve ‘’Hep açlık sınırı konuşuluyor. İnsan utanır. Sendikalara da hayret ediyorum. Sendikalar temsil ettikleri memur ve işçileri tam olarak temsil edemiyorlar. Bugün asgari ücretin yüzde bir üstünde mi altında mı verileceği tartışması yapılıyor. Açlık sınırında bir ücret pazarlığı yapılabilir mi? Yapılmaması icap eder’’ demişti.

Türk-İş’in geçen hafta açıkladığı ve 34 yıldır her ay düzenli olarak her ay yaptığı araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin Kasım ayında açlık sınırı 3 bin 191 TL, yoksulluk sınırı da 10 bin 395 TL.

HDP de 30 Kasım’da sosyal medyadan duyurduğu önerisinde, asgari ücretten vergi alınmamasını önerdi. Haftalık çalışma süresinin 35 saatte indirilmesin isteyen HDP, 6 bin lira ücret istedi.

Ekonomi uzmanları ne diyor?

Asgari ücret artışlarında TÜİK’in açıkladığı enflasyon belirleyici. Asgari ücret, enflasyona 7 puan eklenerek ortaya çıkmıştı. 3 Aralık’ta TÜİK’in açıkladığı Türkiye’de enflasyon olarak kabul edilen TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yıllık bazda yüzde 21,31 oldu.

Borç ve finansal düzenleme üzerine çalışan York Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ali Rıza Güngen’e göre 2016 sonrasında zaman zaman yüksek enflasyon oranından daha yüksek asgari ücret artış oranının belirlenmesi seçim döngüleriyle alakalı. Ancak Güngen’e göre TÜİK, geçim ücreti hesabını, hayatın olağan akışına biraz aykırı bir şekilde revize ediyor ve iktidar, 2020 yılında TÜİK'in geçim ücreti hesabı kadar bir asgari ücretin verildiğini, 2021 yılında bu hesabın da üstünde bir asgari ücret verildiğini söylüyor.

Güngen VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, ‘’Gerçek enflasyon özellikle çalışanların deneyimlediği enflasyon yüzde 20'lerde değil, çok daha yüksek. Şöyle bir şey görme ihtimalimiz çok yüksek. TÜİK'in geçim ücreti hesabını revize edip Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na vermesi sonrasında bizim kabaca 3 bin 300 lira civarında bir rakam, 3 bin 300 lira civarında bir öneri görmemiz çok olası. Bu görüşmeler sonrasında da bunun da üstüne çıkan dolayısıyla görünüşte 2021 yılı enflasyonu kaynaklı kayıpları telafi eden bir artışın gerçekleşmesi çok olası. Ancak bunun birkaç gün önce Türk-İş tarafından açıklanan bir işçinin yaşam maliyeti olan 3 bin 903 liranın yanına da yaklaşamayacağını söyleyebiliriz. Ancak açıklanan resmi enflasyon rakamının daha üstünde bir asgari ücret artışı olacak gibi görünüyor’’ dedi.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe de VOA Türkçe’ye daha önce yaptığı açıklamada, asgari ücret için baz alınmaya devam eden TÜİK’in enflasyon oranı için, “geniş halk kesimlerince gerçeği yansıtmadığı görüşü hakim çünkü halk çarşıya, pazara gittiğinde çok farklı fiyatlarla karşılaşıyor” eleştirisinde bulunuyor. Karatepe, “TÜİK’in enflasyon oranı dikkate alınarak belirlenecek asgari ücret ise refah sağlayıcı olamayacaktır” diyor.

Asgari ücretin arttırılması işten çıkarmalara neden olur mu?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın anketine göre işverenlerin yüzde 74,3’ü, asgari ücretin artırılmasının işten çıkarmalara yol açacağını söyledi. Ankete katılan işçilerin yüzde 59,7’si ise asgari ücretin artırılmasının işten çıkarmalara yol açmayacağı görüşünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Asgari ücret arttı diye işçi çıkarma gibi bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum. Biz alt gelir grupları başta olmak üzere milletimizin bütün kesimlerinin hayat şartlarını iyileştirmek için mücadele ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur olmasına müsaade etmeyiz” açıklaması yaptı.

Türkiye’de net asgari ücret bu yıl başında yüzde 21,56’lık zamla 2 bin 825 TL’ye çıkmıştı. Ancak peş peşe gelen faiz indirimleri sonrası Türk Lirası’nın değer kaybetmesiyle, asgari ücret dolar bazında eridi. Yıl başında 383 dolar seviyesindeki asgari ücret 3 Aralık itibariyle 205 dolar seviyelerine kadar düştü.
<< Önceki Haber Asgari ücret beklentileri karşılayacak mı? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER