KONYA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Şu anda dünyadaki gıda arzı yetmiyor. Dünyada gıda, petrol kadar önemli hale geldi. Biz Türkiye olarak böyle bir konjonktürü fırsata mı çevireceğiz, yoksa böyle bir konjonktürü ıskalayıp geçecek miyiz- dedi.
     Bayraktar, Konyanın Altınekin ilçesinde düzenlenen Toprak Analizi Hediye Çekilişi Programında, dünya nüfusunun hızla arttığını ve bunun özellikle gıda talebini olağanüstü artırdığını söyledi.
     Şu anda dünyadaki gıda arzının yetmediğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
     Dünyada gıda, petrol kadar önemli hale geldi. Biz Türkiye olarak böyle bir konjonktürü fırsata mı çevireceğiz, yoksa böyle bir konjonktürü ıskalayıp geçecek miyiz-. Konjonktürü fırsata çevirmek bizim elimizde, Türkiyeyi idare edenlerin elinde... Çiftçinin elinde demiyorum. Türkiyede 22 milyon parsel arazi var. Bir adamın 50 dekar arazisi olsa buna razıyız. Kaç parça biliyor musunuz, 7 parçaya bölünüyor. Bütün buna rağmen sulama yatırımları daha götürülmedi. Bu manada GAP ve KOP gibi projelerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. KOPun bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Bugün bitti, yarın bitti, yok böyle bir şey. Bitireceksiniz bu KOPu, sulama kanallarıyla birlikte açacaksınız çiftçinin hizmetine... Eğer, dünyadaki bu konjonktürden istifade etmek istiyorsanız... Çiftçinin hangi koşullarda üretim yaptığını herkes çok iyi bilmeli.
    
     -Çiftçi bu toplumun sırtına yük diyenler var-
    
     Bayraktar, parçalı, sulanmayan arazi ve yüksek girdi maliyetleri karşısında üreticinin üretmeye devam ettiğini, çiftçinin 75 milyonu beslediğini dile getirdi.
     Çiftçinin 14 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatında önemli rol oynadığına dikkati çeken Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Yetmiyor, 30 milyon turisti doyuruyor. Bu insanlar eleştirilmez. Bu insanlar Allahtan korkan insanlar. Allah sizden razı olsun. Sabah, öğle, akşam sofralarından hiçbir şeyi eksik etmedik biz bu toplumun. Onun için bizim kıymetimizi bilmiyorlar. Üretmeyin bakayım. Sofralarında eksik olsun bakalım, buğday, baklagiller ve pancar üretmeyin bakayım kıymetinizi anlayacaklar mı. Ama üretiyorsunuz. Sizlere ancak dua edilir. Allah razı olsun. Çiftçi bu toplumun sırtına yük diyenler var. Allahtan korkmayan, çiftçinin sıkıntısını bilmeyenler var. Her yerden var. Parlamentodan var, toplumdan var, yazar, çizer var. Biz bunlarla boğuşuyoruz. Boğuşmaya devam edeceğiz. Çünkü biz kutsal bir şey yapıyoruz.
     Yaptıkları toplantılara Başbakanın, Cumhurbaşkanının, Meclis Başkanının ve muhalefet partilerinin katıldığını aktaran Bayraktar, Ziraat Odaları Birliğine artık itibar ediyorlar. Demek ki ziraat odalarımızın çıtası yükseliyor. Biz bunu nasıl çiftçimizin menfaatine kullanabiliriz- Bizim derdimiz bu. dedi.
    
     -Mazot pahalı-
    
     Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) buğday alımlarında çok dikkatli olması lazım. TMOyu buradan uyarıyoruz, zaman zaman da bir araya geliyoruz. Diyoruz ki TMO bir müdahale kurulu gibi görev yapmalı. TMOnun verdiği fiyat hiçbir zaman piyasayı aşağı düşürmemeli, piyasayı yükseltmeli. Bunu sağlamak zorundayız. Dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ülkelerden biriyiz, mazotta desteğimizi istiyoruz. Mazot pahalı, mazotta ÖTV ve KDV yükü var. ÖTV ve KDV yükünden kurtulmamız lazım. Gübremiz pahalı, gübrede indirim istiyor benim çiftçim. Şimdi bir de TÜİK çıktı başımıza. Verimlilik rakamlarını ben yüzde 50 aşağı indirdim diyor, siz çok gösterdiniz diyor. Buğday verimleri yanlış yapılmış, komisyonlar yanlış yapmış, biz aşağı çekiyoruz diyor. Şimdi onunla da uğraşıyoruz, inşallah onları halletmeye çalışıyoruz. Verimlik rakamları aşağı düşünce primler de aşağı düşüyor. Bu da zamansız. Bir anda adamın pirimini yüzde 50 aşağı düşürdüğünde adam Ankaradan çıkmaz. Bu doğru değil, bu da zamansız. Bunu da sayın Başbakana ilettik, çözmeye çalışıyoruz. Burada oluşturulan komisyon marifetiyle oluşturulan bu tespitlere neden itibar edilmiyor.
     Programda toprak analizi yaptıran bin 600 çiftçi arasında 75 kişiye 75 bin lira değerinde çeşitli hediyeler verildi.
    
     Muhabir: İbrahim Yozoğlu / Murat Aslan
     Yayıncı: Ahmet Kayır