Özel sektör enerjiye 50 milyar dolar

Özel sektör enerjiye 50 milyar dolar yatırdı -Türkiyenin elektrik enerjisinde kurulu gücü son 12 yılda, 28 bin megavattan 57 bin megavata, 122 milyar kilovatsaatlık yıllık tüketimin ise 242 milyar kilovatsaate ulaştı -EÜD Yönetim


TRABZON (A.A) - Tuğba Yardımcı Mısır - Türkiyenin elektrik enerjisinde kurulu gücünün son 12 yılda, yaklaşık 2 kat artışla 28 bin megavattan 57 bin megavata, 122 milyar kilovatsaat olan yıllık tüketimin ise 242 milyar kilovatsaate ulaştığı, özel sektörün bu dönemde sadece üretim boyutunda 50 milyar dolara yakın yatırım gerçekleştirdiği bildirildi.
     Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Önder Karaduman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Elektrik Piyasası Kanununun 2001 yılında yürürlüğe girdiğini, kanunla sektörün serbestleşmesi ve rekabetin gelişmesi yönünde çok önemli adımlar atıldığını belirtti.
     Türkiyede elektrik enerjisinde kurulu gücün son 12 yılda 28 bin megavattan 57 bin megavata, yıllık tüketimin ise 122 milyar kilovatsaatten 242 milyar kilovatsaate yükseldiğini ifade eden Karadumar, kurulu güce ilave edilen yeni kapasitenin yüzde 90ının özel sektör tarafından hayata geçirildiğini vurguladı.
     Bunun son derece önemli olduğuna işaret eden Karaduman, Özel sektör son 12 yıllık süreçte sadece üretim boyutunda 50 milyar dolara yakın yatırım gerçekleştirdi. Bu çok büyük başarıdır. Ülkemizde bu sayede her evde ampuller yanmaya devam etmekte, sanayide motorlar kesintisiz çalışmaktadır. Yıllardır süren Türkiye bir gün elektriksiz kalacak söylemleri bu yatırımlar sayesinde boşa çıkmıştır. Bu başarıda özel sektör üretim şirketlerinin, dernek üyelerimizin çok büyük rolü var diye konuştu.
     Karaduman, başarı hikayesinin devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
     Tüm gayretlere rağmen halen tam serbest ve tam rekabetçi bir piyasa yapısının hayata geçirilemediği, yatırım ortamının pürüzsüz hale gelmediği de bir gerçektir. Son 4 yılda elektrik dağıtım özelleştirmelerinde çok büyük aşamalar kaydedilmiş olmakla birlikte, kamunun üretimdeki ağırlığı ne yazık ki devam etmektedir. Serbestleşme sürecinin 2001 yılında başlamasından bu yana üretimde özel sektörün payının ancak yüzde 40lara ulaşması sürecin daha çok hızlanması gerektiğinin en önemli göstergelerindendir. Üretim özelleştirmelerinin geç de olsa başlaması umut vericidir ve bu süreç hızlı şekilde tamamlanmalıdır. Elektrikte üretim sektörünün mevcut durumuna baktığımızda umut verici birçok gelişmenin yanında geleceğe yönelik bazı kaygılarımız da var.
    
     -Yatırımları teşvik edecek tedbirler hızla devreye sokulmalı-
    
     Sektörde en önemli öncelik olan arz güvenliği ile ilgili endişelerin tam anlamıyla ortadan kalkmadığını belirten Karaduman, şunları kaydetti:
     Türkiye, dünyada 2002 yılından bu yana Çinden sonra en fazla talep artış hızına sahip ülkedir. Son 10 yılda ortalama yıllık talep artışı yüzde 7nin altına düşmedi. Gelecek 10 yılda da bu talep artışı aynı oranda devam edecektir. 2012 yılı içinde kurulu gücümüzün yaklaşık 4 bin megavatlık artışla 57 bin megavata ulaşmış olması kuşkusuz ki önemli bir gelişmedir ancak kullanıma hazır kapasitemizin 41 bin megavat düzeyinde olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. 2012 yılındaki puantın 39 bin megavat olarak gerçekleştiğini dikkate alırsak, üretim-tüketim dengemizin kritik sınırda ilerlediğini görebiliriz. Bu açıdan yıllık bazda 4-5 bin megavatlık üretim yatırımlarının hız kesmeden devam ediyor olması, önümüzdeki yıllarda arz güvenliği riskimizin minimize edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
     Karaduman, yatırımların önündeki bürokratik ve sosyal engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Enerji yatırımlarını daha çok teşvik edecek tedbirlerin hızla devreye sokulması gerekmektedir. Yatırım sürecinde karşılaşılan finansal, bürokratik ve sosyal sorunlar, yatırımların önemli ölçüde gecikmesine yol açmaktadır. Özellikle yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın süratle değerlendirilmesi için her türlü imkan yaratılmalı ve özel tedbirler alınmalıdır.
     Yatırım istikrarı açısından ise en kritik faktörlerden biri de maliyet bazlı fiyatlandırmadır. Ne yazık ki piyasa fiyatları üretim maliyetlerini yansıtmaktan uzaktır. Maliyet bazlı fiyatlandırmanın olmadığı ve geleceğe yönelik fiyat öngörülebilirliğinin sağlanamadığı bir sektörde uzun vadede yatırım istikrarını korumanın mümkün olmayacağı bir gerçektir. Önümüzdeki yılların kamu-özel sektör işbirliği ile sektörümüzdeki reform sürecinin hızlanarak devam edeceği, serbest, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısının tam anlamıyla hayata geçeceği yıllar olmasını umuyorum.
     Sektörle ilgili yeni kanun tasarısının Meclis Enerji Komisyonu tarafından kabul edildiğini ve Genel Kurul gündemine alınmayı beklediğini anlatan Karaduman, şunları ifade etti:
     Kanun tasarısı hem yeni kurumsal yapıların oluşması açısından piyasanın daha da serbestleşmesi ve gelişmesi hem de yatırımları özendirecek ilave tedbir ve teşviklerin düzenlenmesi açısından önemlidir. Özellikle yeni kurulacak EPİAŞın özel sektör ortaklığının önünün açılması ve enerji borsasının tesis edilmesi son derece önemlidir. Tasarıyı hazırlayan bakanlığımıza ve tasarının geliştirilmesinde önemli katkılar ortaya koyan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna teşekkür ediyoruz.
    
     Yayıncı: Murat Kaban
<< Önceki Haber Özel sektör enerjiye 50 milyar dolar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER