Osmanlıdan günümüze gelen koku

Osmanlıdan günümüze gelen koku -17. yüzyılın ortalarında hamur kıvamına getirilerek misk, amber ve gül kokuları karıştırılıp elde edilen sabunlar, kokularını günümüze kadar ulaştırıyor (Fotoğraflı - Görüntülü)


EDİRNE (A.A) - Salih Baran - 17. yüzyılda hamur kıvamına getirilerek misk, amber ve gül kokuları karıştırılıp elde edilen sabunlar, hoş kokularını günümüze kadar ulaştırıyor.
     AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Edirnede 17. yüzyılın ortalarında, bazı evlerde hamur kıvamına getirilen sabunlar, misk, amber ve gül kokuları karıştırılarak meyve şekli verilerek üretilen sabunlar, daha sonra güzel kokulu süs eşyaları olarak yayılmaya başladı.
     Bu güzel görünümlü, hoş koku yayan sabunlar, Osmanlı sarayının da dikkati çekerek, zamanla Osmanlı sultanlarının yabancı konukları ve devlet erkanına sunduğu kıymetli hediyeler arasına girerek, bir anlamda sarayın da tescilini aldı.
     Yıllar içinde sabunun kendine has kokusu ve özenle meyve şekilleri verilen bu hediyelikler, Edirnede bir iş kolu haline geldi. Günümüzde de Edirnede Halk Eğitim Merkezinde açılan kurslardan ya da bu işi yapanlardan öğrenen pek çok kişi, evinde mis meyve sabunu üreterek aile ekonomisine katkı sağlıyor.
    
     -Aile bütçelerine katkı
    
     Edirneden yurt içi ve yurt dışına mis meyve sabunu ihraç eden atölyenin sahibi Can Ürenli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mis meyve sabununun Osmanlıdan yadigar el sanatı olmasının yanında bugün Avrupa, Orta Doğu ve ABDden yoğun olarak talep edilen bir hediyelik eşya haline geldiğini söyledi. Ürenli, Edirnede bine yakın ailenin mis meyve sabunu yaparak bütçelerine katkı sağladığını kaydetti.
     Mis sabunu üreten atölyede çalışan Dilek Kısagüme de zevkle yaptıkları bir işten aile bütçelerine artı değer kattıklarını söyledi.
     Reyhan Serpecek ise Edirne Valiliği kurslarından öğrendiği mesleğiyle 10 yıldır mis meyve sabunu yaptığını anlattı. Sercepek, beyaz banyo sabununun önce rendelenerek, hamur şekline getirildiğini ardından dinlendirilen hamurun istenilen meyve ya da sebzenin şekli verilerek kurumaya bırakıldığını anlattı.
     Serpeçek, şekil verilen sabunun kurutulmasının sonrasında boyandığını ve belli bir formda satışa sunulduğunu belirtti.
    
     -Edirneden en güzel hediye-
    
     Gerçek meyvelerden ayırt edilmekte zorlanılan mis meyve sabunları, kültür ve inanç turizminin yoğun olduğu kente gelen yerli ve yabancı turistlerin Edirneyi hatırlayacakları birkaç el sanatlarından biri olarak dikkati çekiyor.
     Yüzlerce ailenin geçim kapısı durumundaki ev atölyelerinde ya da seri üretim yapan atölyelerde üretilen sabunlar, Edirnenin dört bir yanındaki dükkan ve seyyar satıcılarının tezgahını süslüyor.
     Tek bir meyve figürlü mis meyve sabununun fiyatı 1 liradan başlarken, hasır sepet içindeki aranjmanların fiyatları ise 5 ile 20 lira arasında değişiyor. Bu ürünler, Selimiye Camisi yakınındaki Arasta, Eski Cami yakınındaki Bedesten Çarşısı ve Saraçlar Caddesindeki Ali Paşa çarşılarındaki hediyelik eşya satanlarla, Sağlık Müzesi, Balkan Savaşları Müzesi çevresindeki seyyar satıcılardan temin edilebiliyor.
     Bozulmadan uzun yıllar ilk günkü canlılığını koruyan bu sabun, Edirnelilerin yanı sıra kente gelen yerli ve yabancı turistlerin evlerini süslüyor.
    
     Yayıncı: Murat Paksoy
<< Önceki Haber Osmanlıdan günümüze gelen koku Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER