KONYA (A.A) - Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan, İstanbul
Barosu hakkında suç duyurusunda bulundukları iddiasıyla ilgili, Konya Barosu
Başkanlığı ne Adalet Bakanlığına ne de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına
doğrudan doğruya bir suç duyurusunda bulunmamıştır dedi.
Kayacan, Konya Barosu Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 6
Nisan 2012 tarihinde İstanbul Barosu ve yönetim kurulunun Silivride 10. Ağır
Ceza Mahkemesine yönelik yaptıkları eylemin akabinde haklarında kamu davası
açıldığını hatırlattı.
Son dönemlerde bu kamu davasıyla ilgili kamuoyunda tartışmalar yaşandığına
dikkati çeken Kayacan, Konya Barosu Başkanlığının bundan önce olduğu gibi bundan
sonra da hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hak ve özgürlükleriyle ilgili
hassasiyetini her daim kamuoyuyla paylaşacağını dile getirdi.
İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunun 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki
eyleminin öncesinde basına haber verildiğini öne süren Kayacan, şöyle devam etti:
İstanbul Barosu Başkanı ve yönetimi, devam eden bir yargılamaya müdahil
oluyorlar ve deklarasyonu mahkemeye sunuyorlar. Daha da önemlisi bunu, öncesinde
basına haber veriyorlar. İstanbul Barosu ve yönetimi bu eylemlerini kamuya mal
etti. Nihayet bu eylemle ilgili bazı barolardan da İstanbul Barosuna destek
geldi. Konya Barosu da kendi ölçütleri içerisinde kamuoyuna bu yapılan eylemi
tasvip etmediğimizi yargıya muhtıra verilmez başlığı altında kamuoyuyla
paylaştık. Yapılan eylemin esasen Türk Ceza Kanunu açısından suç oluşturduğunu
kamuoyuyla paylaştık.
Açıklamalarının Adalet Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca
ihbar olarak kabul edildiğini aktaran Kayacan, Konya Barosu Başkanlığı ne
Adalet Bakanlığına ne de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına doğrudan doğruya
bir suç duyurusunda bulunmamıştır. Sayın başkanın Konya Barosu bizi şikayet
etti veya bizi ihbar etti şeklindeki açıklamalarını son derece yersiz
buluyoruz diye konuştu.
Davanın açılmasıyla birlikte İstanbul Barosu Başkanı ve yönetiminin
görevlerinin düştüğünü öne süren Kayacan, Kamu davasının açılmış olmasıyla
birlikte sayın başkan ve yönetim kurulunun üyelikleri kendiliğinden sona
ermiştir. Kamu davasının açılmasıyla birlikte İstanbul Barosunun ve yönetim
kurulunun hukuki sıfatları sona ermiştir. Bundan sonra şunu açıklıkla ifade
edebiliriz ki alacağı kararların hukuki açıdan kanaatimce bir geçerliliği yoktur,
aldığı kararlar yok hükmündedir.
Balyoz Planı davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin suç
duyurusu üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma
sonucunda 30 Ocak tarihli iddianameyle İstanbul Barosu Başkan ve yöneticileri
hakkında yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçu kapsamında kamu davası
açılmıştı.
Muhabir: İbrahim Yozoğlu
Yayıncı: Ahmet Kayır