İZMİR (A.A) - Zeynep Hoşgörür - Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenterolojisi
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu, ergenlik döneminde erişkin
diyetlerinin yapılmasının kemik yapısında bozulmalara neden olduğunu belirterek,
"Çocuklar, ergenlik döneminde vücutlarında oluşacak değişimler konusunda mutlaka
bilgilendirilmeli ve diyet yapmaları önlenmeli" dedi.
Sema Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında yaygın olarak
uygulanan popüler diyetlerin, ergenlik dönemindeki gençler tarafından da tercih
edilir hale geldiğini söyledi.
Gelişme çağındaki çocuk ile gençlerin, vücutlarındaki değişimlerden endişe
duyabildiğine işaret eden Aydoğdu, "Genç kızların yağ dokusu, ergenliğin
başlamasıyla iki katına çıkıyor. Çocukların vücutlarına ilişkin endişeleri,
ailedeki rol modeli, arkadaşları ve medyanın etkisi ile destekleniyor ve
kontrolsüz biçimde kilo vermeye kalkıyor" dedi.
Ergenlik dönemindeki gençlerin, erişkin diyetlerini uygulamalarının önemli
sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Aydoğdu, şöyle konuştu:
"Genç kızlarda 20, erkeklerde ise 25 yaşa kadar büyüme gelişme dönemi sürer.
Bu dönemde beslenme çok önemli. Erişkinlerin günlük zayıflama diyetleri bin 200
ile bin 500 kalori arasındadır ama gelişme çağındaki bir çocuğun alması gereken
kalori 2 bin 500. Hızlı çalışan bir metabolizmanın aldığı kaloriyi bin 200-bin
500e düşürdüğünüzde gelişim dengesi ile hormonal dengeyi bozulur ve yaşamsal
fonksiyonlar bundan son derece olumsuz etkilenir.
Ergenlik döneminde erişkin diyetlerinin yapılması gençlerde kemik erimesine
neden oluyor. Beden genç olduğu için kemik erimesi aranmıyor, kemik ölçümü
alınmıyor. Sağlıklı kemik yapısının oluşmasında ergenlik dönemindeki beslenme son
derece önemli. Ergenlikte oluşan kemik kapasitesini hayatımız boyunca
kullanıyoruz. İlerleyen yaşlarda alınacak ilaç ve beslenme desteklerinin faydası
yok. Bu nedenle beslenme ve sporla kemiğin sağlamlaştırılması son derece önemli.
Çocuklar tam bu dönemde, Kilo aldım endişesiyle diyete başlıyor, hormonal
dengesini bozuyor, kemik yapısı bozuluyor. Gençlerin diyete özenmelerine fırsat
vermeden, doğal bir süreçten geçtikleri ve vücutlarının bir süre sonra normal
yapısına kavuşacağı anlatılmalı."
-"Çocukların kilosunun sorumlusu anne babalar"-
Aydoğdu, kontrolsüz uygulanan diyetlerin her yaşta sağlığa zararlı olduğunu
ancak ilk gençlik döneminde hatalı beslenmenin vücut üzerinde geri dönüşü olmayan
yapısal bozukluklara neden olabileceğini dile getirdi.
Erişkinlere yönelik popüler diyetlerin, tek yönlü beslenmeyi destekler
yapıya sahip olduğunu anlatan Aydoğdu, "Popüler diyetler, karbonhidratın hayattan
çıkarıldığı ve yağ ile protein ağırlıklı ağırlıklı beslenmeyi destekler. Oysa ki
yüksek protein, çok erken yaşta böbreklerde yapısal bozukluklara yol açar. Böbrek
hastalıkları sinsi ilerlediği için kişinin yıllarca haberi olmaz" diye konuştu.
Obezite sorunu bulunan ergenlerin kilo kontrolünde en önemli rolün
ebeveynlere düştüğüne dikkati çeken Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anne ve babaların beslenmelerine ve yaşam tarzlarına daha fazla dikkat
etmesi gerekiyor. Çocuğunun kilo sorunu yaşamasını istemeyen bir ebeveyn,
kendisinin nasıl yaşadığını mutlaka sorgulamalı. Obeziteye neden olan hazır yağ,
rafine şeker ve karbonhidrat yönünden zengin ayaküstü gıdalardan uzak durulması
gerekiyor. Çocuğun, evde pişen yemekle beslenmesi, yaşına uygun 2 bin 500
kalorisini alması ve mutlaka aktivite ağırlıklı bir yaşam tarzına yönlendirilmesi
lazım. Popüler diyetlerin hiçbiri uygulanmamalı. Abur cubur, ayaküstü gıdalar,
rafine şeker, gazlı ve şekerli içecekleri çocuğun hayatından çıkarırsanız zaten
hiçbir şey yapmadan kilo verir."
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı