ANTALYA (A.A) - Murat Yolcu - Devlet memuru olarak görev
yaparken kendisinden istenilen proje için engellilerle ilgili rapor hazırlayan
Dr. Mustafa Öztürk, engellilerin azminden etkilenerek 40 yaşından sonra yüksek
lisans ve doktora yaptı, 12 kitap yazdı.
Dr. Mustafa Öztürk, devlet memuru olarak görev yaptığı sırada bir siyasi
partinin özürlüler bakım merkezi için kendisinden proje istemesi üzerine
engellilerle ilgili rapor hazırlamaya başladı.
Ailesinde engelli birey bulanmayan, engelli bir arkadaşı da olmayan Öztürk,
engellileri daha yakından tanımak için engelli derneklerinin temsilcileri ile
görüştü. Yaptığı görüşmeler sonucunda elinde bol miktarda doküman biriktiren
Öztürk, engellileri tanımaya başlayınca kendisini engellilerin sorunlarına
adamaya karar verdi.
İlk olarak proje kapsamında kendisinden istenilen malzemeleri kitap haline
getirmeye karar veren Öztürk, Canda Özür Olmaz isimli ilk kitabını yayınladı.
Kitabının tanıtımı için daha sonra radyo programına konuk olan Öztürk,
programda olumlu tepkiler alması üzerine engellilerle ilgili radyo programı da
yapmaya başladı. Radyo programında daha verimli olmak için diksiyon kursuna giden
Öztürk, bu süre zarfında ikinci kitabını çıkardı.
Engellilerin azminden etkilenerek 40 yaşından sonra yönetim ve organizasyon
alanında yüksek lisans yapan Öztürk, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ali Seyyarın teşviki ile 46 yaşından sonra doktora yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığına özürlüler ile ilgili danışmanlık yapan ve 10
yıllık çalışmasının ardından gelen yoğun talep üzerine Canda Özür Olmaz
Derneğini kuran Öztürk, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)
Araştırma Komisyonu Başkanlığı yaptığı dönemde engellilere yönelik ilk kapsamlı
rapor olan Türkiyede engelli gerçeği adlı raporu hazırladı.
İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde öğretim
görevlisi olarak göreve başlayan Öztürk, engellilere yönelik çıkardığı 12 kitabın
ardından Hz. Muhammedin engellilerle olan ilişkilerini anlatan 13üncü kitabını
yayınlamaya hazırlanıyor.
-Engelli ile normal insanlar birbirine çok şey katabilir-
Dr. Mustafa Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelliler ile normal
insanların birbirine katacağı çok şeyin bulunduğuna inandığını, zihinsel engelli
birine bakıldığında aklın ne kadar önemli bir nimet olduğunun anlaşıldığını
söyledi.
Engellilerle görüşe görüşe onlarla ilgili geniş bilgiye sahip olduğunu
anlatan Öztürk, iki kitabının üniversitede ders kitabı olarak okutulduğunu
kaydetti.
Kendisinin de aralarında bulunduğu komisyonca bu yıl hazırladıkları
Türkiyede engelli gerçeği raporunun engellilerin profilinin belirlenmesine
önemli katkı sunduğuna dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:
Bunlar çok ciddi araştırmalardı. İlk defa engellilere yönelik kapsamlı
rapor hazırladık. Engellilerin eğitim seviyesinin, okur yazarlık durumunun çok
kötü olduğunu gördük. Engellilerin yüzde 74ü okuma yazma bile bilmiyor. Orta
öğretimi tamamlayanların oranı yüzde 15. 8,5 milyon engellinin sadece yüzde 12si
çalışabiliyor. Bu insanlar çok yoksullar. Özürlülerin dörtte üçü yoksulluk
sınırının altında yaşıyor.
Özürlüler bana, yaşınız ne olursa olsun birçok şeyi başarabileceğimi
öğretti, ufkumu genişletti. Memur olarak kalmamam gerektiğini öğrendim diyen
Öztürk, üniversite öğretim görevlisi olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığına
özürlüler ile ilgili danışmanlık yaptığını anlattı.
Öztürk, devletin engellilerle ilgili çok ciddi yasalar çıkardığını, ancak
bunun engellilere yeterince duyurulamadığını kaydetti.
-Hz. Muhammed görme engellilere ilk eğitim veren kişidir-
Öztürk, dinin, engellilere yönelik sosyal politikalarda her zaman
belirleyici olduğunu anlatarak, ilk üniversiteyi kuranların Hristiyan din
adamları olduğunu, Oxford, Cambridge gibi üniversitelerin bundan 100 yıl sonra
kurulduğunu, İslamda da durumun aynı olduğunu ifade etti.
Peygamberlerin sosyal politikalarla ilgilendiklerini dile getiren Öztürk,
Hz. İsa, Hospital diye tabir edilen hastaneye kurandır. Hz. İsa orada körleri
eğitmiş, onlara enstrüman çalmayı öğretmiştir. Bu insanlar meslek sahibi
olmuşlardı dedi.
Dünyada ve Türkiyede körler okuluna giden engelliye ilk olarak destek
almadan yürüme eğitimi verildiğini anlatan Öztürk, şunları söyledi:
Bunu ilk yapan Hz. Muhammeddir, ancak bu duyulmamıştır. Hz. Muhammed
görme engelli bir sahabeye, Sen ezanı duyuyor musun- diyor. Evet cevabı
üzerine Hz. Peygamber O zaman sen de mescide geleceksin diyor. Hz. Peygamber,
sahabenin evinden mescide ip çekiyor. 40 gün geçtikten sonra ipi kaldıran Hz.
Muhammed, hurma dalından bir soba yapıyor ve sahabeye, bundan sonra sopayla
geleceğini, kimsenin yardımına ihtiyacı olmadığını söylüyor. Dünyada bütün görme
engelli okullarında eğitim böyle verilir. Ama kimse bunun Hz. Peygamberden
geldiğini bilmez. Kitabımda bunlara yer vereceğim. Kitaba konu olan 22 engelli
sahabe var.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu