DENİZLİ (A.A) - MHP Genel Başkan Yarımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, çözüm sürecine ilişkin, "İnşallah sürecin sonunda herhangi bir akıl tutulmasıyla karşılaşmadan Türk milletinin gerçek düşüncesine ve aklına uyarak hükümet de bu durumdan biraz olur da gerçeklerle karşılaşır, pişmanlık duyup nedamet getirir" dedi.
     Tanrıkulu, partisinin il başkanlığında düzenlendiği basın toplantısında, Türkiye genelinde düzenlemeye başladıkları mitingleri çözüm sürecine bir tepki olarak değil, Türkiyenin içerisinde bulunduğu şartları hem vatandaşlarla hem de bütün dünyaya paylaşmak için gerçekleştirdiklerini belirtti.
     Mitinglerin yaklaşan yerel seçimlerle bağlantısının olmadığını ifade eden Tanrıkulu, şunları söyledi:
     "Akil insanlar, çözüm süreci gelişmelerinin neresinde vardılar, İmralı veya Kandil görüşmelerinin içindeler miydi, neyi anlatacaklar- Bu insanlar, Denizlide terör olaylarında evladını şehit veren veya yaralanıp gazi olan aileler karşılarına dikilip soru sorduğu zaman kimleri ikna edecekler- Bu kişiler önce gitsinler, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadoludakileri ikna etsinler. Niye Egeye, Karadenize, Marmaraya geliyorlar. Seçilen 63 kişi de apayrı bir fiyasko insanlar. Geçmişte başka söylemlerde bulunmuşlar, şimdi de başka söylemlerde bulunuyorlar. Bu Osmanlının son dönemindeki Damat Ferit hükümetinin Heyeti Nasihasında tabir edilen grupla aynı. Geçenlerde bir şarkıcı bölgeye gitti, namlulara karanfil sokarak barış geleceğini sanıyor bu aklı evveller. İnşallah sürecin sonunda herhangi bir akıl tutulmasıyla karşılaşmadan Türk milletinin gerçek düşüncesine ve aklına uyarak hükümet de bu durumdan biraz olur da gerçeklerle karşılaşır, pişmanlık duyup nedamet getirir."
    
     -Silivrideki olaylar-
    
     Silivride 8 Nisanda yaşanan olaylara daha önce her duruşmada rastladıklarını ileri süren Tanrıkulu, olayların mahkemenin karar alma sürecini de etkilediğini savundu.
     Silivriyi "hukuk cinayeti" olarak gördüklerini anlatan Tanrıkulu, "O duruşmaları biz hep bir tiyatro gibi görüyoruz. Silivride yapılan duruşmalar, hukuki bir hüküm altına alınmayan kişilerin, baştan yargılanıp kabul edildiği bir önyargıyla yargılandıkları ve mahkemenin kanaatini, hükmünü, kararını önceden verdiği belirtilen duruşmalara dönüştü" diye konuştu.
    
     Muhabir: İbrahim Süzer / Mustafa Dermencioğlu / Ali Rıza Karasu
     Yayıncı: Tevfik Işık