Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: -Terör, bu milleti tökezletmek, bu milleti geride bırakmak, bu milletin gelişmesini engellemeye dönük bir organizasyon -Bizim attığımız adım çok net 75 milyonun mutluluğu içindir. 75 mil


BURSA (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terörün bu milleti tökezletmeye, geride bırakmaya ve gelişmesini engellemeye dönük bir organizasyon olduğunu belirterek, Bizim attığımız adım çok net 75 milyonun mutluluğu içindir. 75 milyonun mutluluğu varsa biz varız yoksa biz olmayız. Hiç kimse istismarda istikbal aramasın dedi.
     Çelik, İnegöl Sanayici ve İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen Bir Konu, Bir Konuk programında yaptığı konuşmada, dünyada ve ülkede önemli gelişmeler yaşandığını, terör meselesinin yıllardır herkesin canını yaktığını söyledi. Terörün 30 yıllık bir mesele olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:
     Terör, kronik bir sorun. Efendim şöyle şöyle yaparsak çözeriz, böyle yaparsak çözeriz gibi yaklaşımların çokça konuşulduğu ama bir türlü netice alınamayan, birçok hükümetin gelip geçtiği, birçok başbakanların, cumhurbaşkanının gelip geçtiği ama sonuç alınamayan, kanın aktığı, şehitlerin geldiği bir süreci yaşadık ve ne yazık ki yaşıyoruz. Demek ki bu kronik sorun, siyaset malzemesi sorunu olmaktan çıkmıştır. Bu siyaset üstü bir mesele, 75 milyonun meselesi, bu ülkenin meselesi. Çünkü terörün de hedefi zaten bu ülke ve 75 milyon. Bu milleti tökezletmek, bu milleti geride bırakmak, bu milletin gelişmesini engellemeye dönük bir organizasyon. İçeriden mi- Belki içeriden. Dışarıdan mı- Belki dışarıdan. Dışarıdan takviyeli mi- Belki dışarıdan takviyeli. Derinliklere mi uzanıyor kökleri- Belki de derinliklere uzanıyor. Bu süreç, belki de bunları ortaya çıkaracak. Nedir ne değildir, kime ne şekilde uzanıyor, kimin ne kadar bu işlerde etkisi, katkısı, payı olmuş bunlar bir bir ortaya çıkacak.
    
     -Sorunlarla yüzleştik-
    
     Çelik, geçmişte hatalar yapıldığını, bu hataları empati yaparak kabul ettiklerini dile getirerek, Son 10 yıldır insan merkezli bir yönetim anlayışı ortaya koyduk. Ötekileştirmeler olmuş, sıkıntılar, problemler yaşanmış ve ciddi ayrışmalar noktasına gelinmiş. Bunları insan merkezli politikalarla çözeceğimiz inancıyla son 10 yıldır Türkiyenin normalleşmesi için çok önemli adımlar attık. Sorunlarla yüzleştik diye konuştu.
     Bir takım sorular sorarak sorunlarla yüzleşmek gerektiğini vurgulayan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
     Çanakkalede yan yana yatan Diyarbakırlıya, Bursalıya ne oldu- Sarıkamışta yan yana yatan şehitler ne oldu da bugün onların torunları ayrı düşüyor- Yemende beraber olanlar ne oldu ki bugün ayrı düşüyor- Bu soruları ister istemez kendimize sormak durumundaydık ve bu empati, sorunlarla yüzleşme çerçevesinde, güvenlikten taviz vermeden ama yalnız güvenlik üzerine bina edilen politikaların netice vermediğini, ine girilmekse ine giriliyor. Yani atılması gereken bir adım varsa, vurulması gereken bir hedef varsa bunlar 30 yıldır yapılıyor. Ama konu, yalnız güvenlik meselesi olmadığı düşüncesiyle, insan hakları bağlamında 10 yıl içerisinde ele alındı.
     Pariste öldürülen 3 kadının cenaze törenine de değinen Çelik, şöyle konuştu:
     Gelinen nokta şu, dün Diyarbakırda cenaze törenleri vardı ve sağduyu hakimdi. Yani bu süreçte, bunun sonlandırılmasıyla ilgili öncelikle parlamentoda bulunan ve yöreden oy alındığını söyleyen, bir anlamda yörenin bir kısmının temsilcisi olduğunu söyleyen siyasi parti, dün bir sınav verecekti. O sınavda çok şükür bazı olaylar ve bazı olumsuzluklar yaşanmadı. Çünkü yeni bir sürece girilmiş, herkes pürdikkat doğudan batıya, güneyden kuzeye bu meselenin sonuçlanması, kanın durması konusunda hemfikir. İstediğiniz yere gidiniz, istediğiniz güneydoğuda, batıda ilçeye gidiniz siyasetçi olarak bize söylenen, bu kan dursun. Medyada da bunları dikkatlice takip ediyorsunuz, izliyorsunuz. Kan, kini arttırıyor. Kim yeni kan dökülmesine neden oluyor ve bu mesele bu noktaya kadar taşındı. Dün, mezarda beraber yatanların çocukları, bugün çok ayrı bir amaç uğrunda koşuyorlarmış noktasına getirildiler. Buna mutlaka dur demeniz gerekiyor. Sabırla gitmemiz gerekiyor. Yüzde 50 oy almış bir siyasi partiden siz vatandaşlarımız, kronik sorunlarımızı çözün, ticarette, ekonomide ve diğer alanlarda, sosyal alanlarda ne gibi sorunlar varsa bunları çözün diye bize oy veriyorsunuz. Biz, parlamentoya bu amaçla gidiyoruz. Milletin sorunlarını çözmek için mücadele ediyoruz. Gönül arzu ederdi ki o bölgenin bir kısım vatandaşlarından oy alan siyasi parti de sorunları çözmek için yetkiliyim diyebilseydi. Ama masada bir türlü ben yetkiliyim diyemedi.
    
     -75 milyonun mutluluğu varsa biz varız-
    
     Biz bir kişinin, adadaki adamın, bilmem kimin için mutluluğu için filan adım madım atmayız, bunu bilin diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Bizim attığımız adım çok net 75 milyonun mutluluğu içindir. 75 milyonun mutluluğu varsa biz varız yoksa birilerini mutlu etmek için biz burada olmayız. Hiç kimse istismarda istikbal aramasın. Acaba 3 tane oy çıkar mı- 5 oy alabilir miyiz gibi bir yaklaşım, böyle bir şeye bakamayız. Bu iş, siyaset yapılacak bir alan değil. Bu iş, çözülmesi gereken bir alandır. Bizim tek bir ay yıldızlı bayrağımız var. 780 bin kilometredeki bütün vatandaşlarımız, 75 milyon vatandaşımız, bu ay yıldızlı bayraktan şeref duyan bir barış ortamı içerisinde. O bayraktaki kan, hepimizin. Bir ayırım yapılabilir mi- Şunların bu bayrakta kanı var, bunların yok. Hep birlikte bu memleketi ve bu bayrağı göndere çektik. O halde bunun kıymetini bilecek bir çözümden bahsediyoruz. Bunun kıymetini bilen bir noktaya gelmek zorunluluğumuz var. Onun için atılması gereken adımlar atılıyor. Çözülmesi gereken çözümler çözülmeye çalışılıyor.
     Konuşmasında, Suriyede yaşanan olaylara da değinen Çelik, milletini yok ederek sonuca ulaşmayı arzulayan bir komşu devletten söz ettiğini, ülkede insanların ekmek kuyruğunda füze ile vurulduğu bir sürecin yaşandığını ifade etti.
     Çelik, Gelinen noktada biz, zalimden yana olamayız diyoruz. Başka bir şey söylediğimiz yok. Biz zalimden yana değiliz, mazlumdan yanayız. Bunun neresi yanlış- Türkiyeye 200 bin Suriyeli vatandaş gelmiş, onlara ev sahipliği yapıyoruz. Geçmişte 500 bin peşmerge gelmiş, onlara ev sahipliği yaptık dedi.
    
     -Gülün onayladığı 4,5 milyon vatandaşı ilgilendiren kanun-
    
     Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu bu akşam onayladığını hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
     Diyelim ki, sizin iş yerinizin risk oranı yüksek. Kısa vadeli sigorta olarak 6,5 ödeyeceksiniz, yüzde 6,5 prim ödeyeceksiniz. Bir başkasında yüzde 1. Ofiste çalışıyorsunuz risk yok, kısa vadeli sigorta yüzde 1. Şimdi biz ne yaptık biliyor musunuz- Bu ihtilafları kaldırmak birincisi. İkincisi, bunlar dünyada da bu şekilde gelişiyor, eşitledik. Artık kısa vadeli sigorta 6,5 değil, 4 değil, 5 değil, 3 değil, 1 değil, 2. Herkesin kısa vadeli sigorta prim oranı yüzde 2ye eşitlendi. Dolayısıyla buradaki bir sürü dağılımları da ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
    
     Muhabir: Şaban Kılıçcı / Büşra Nur Özcan
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER