Kuyumcu cinayetinin sanıkları birbirini suçladı

Kuyumcu cinayetinin sanıkları birbirini suçladı

Pendik'te kaçırıldıktan sonra Elmadağ'da gömülü cesedi bulunan iş adamı Abdurrahman Sever cinayetiyle ilgili davada sanıklar birbirlerini suçladı. Çetenin lideri olduğu belirtilen sanık, suçlamaları kabul etmezken iki sanık cinayeti örgüt liderinin işlediğini kendilerinin ise iştirak etmek zorunda kaldıklarını savundu. İddianamede bir numaralı sanığın Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan 76 sanık ile irtibatlı olduğunu gösteren belgeler bulunduğu belirtiliyor. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar İlyas Kayalı, Çağatay Erkahraman, Kemal Çıldır, Muharrem Kanar, Mine Düztepe ve Murat Gündelen katıldı. Öldürülen kuyumcu Abdurrahman Sever'in ailesi de kalabalık bir grup halinde salona geldi. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı. Örgütün lideri olduğu belirtilen eski astsubay İlyas Kayalı, suçlamaları reddetti. İnançlı biri olduğunu belirten Kayalı, cinayeti ve fidye isteme olayını kabul etmedi. Sever ile birlikte kaçırıldığı, sonra serbest bırakıldığı belirtilen sanık Mine Düztepe, suçlu değil mağdur olduğunu öne sürdü. Emlakçılık yaptığını ve Sever'e arsa gösterirken kaçırıldıklarını anlatan Düztepe, kendisinin de örgüt üyesi olduğu ve numaradan kaçırıldığı iddiasını kabul etmedi. Düztepe, "Abdurrahman Bey'e arsayı gösterirken üzerimize saldırdılar ve bizi paketleyip araca bindirdiler. Uzun bir süre gittik. Abdurrahman beye, 'Sen PKK'ya 10 milyon dolar vermişsin. Bunun hesabını Ankara'daki abilere vereceksin. Devlete hesap vereceksin.' dediler. Abdurrahman Bey de hesabını vereceğini, PKK ile işi olmadığını söyledi. O sakindi, ben çığlık atıyordum." dedi. Bir süre sonra kendisini serbest bıraktıklarını anlatan Düztepe, "Bir tesiste bıraktılar. 'Bu olayı unut, küçük kızın var. Abdurrahman bizi biliyor. Ona bir şey yapacak olsak seni de sağ bırakmayız. Ama polise gidersen ona garanti veremeyiz.' şeklinde tehdit ettiler. Tesistekilere sordum Kaynaşlı dediler. İstanbul'a döndüm. Polis beni ifadeye çağırdı. Gerçek dışı ifade verdim. Poliste güvendiğim kimse olmadığı için açılamadım. Bir süre sonra annemin evindeyken polis bastı. Zorla beni kendi evime götürdüler. İşkence yaptılar. Abdurrahman Bey'in öldürüldüğünü bir numaralı şüpheli olduğumu söylediler. 'Kabul et kurtaralım' dediler. 18 aydır tutukluyum." diye konuştu. Üye hakimin, "Diğer sanıklar numara yaptığınızı, seni kaçırmadıklarını söylediler." demesi üzerine Düztepe, bu iddiaları yalanladı. Neden polise gitmediği sorulan Düztepe, tehdit edildiğini gerekçe gösterdi. Sanık Murat Göndelen savunmasında 15 yıllık istihbarat subayı olduğunu Cem Uzan'ın Türkiye'den kaçırmayı planladığı 450 milyon doları tespit eden kişi olduğunu söyledi. Bu işle ilgili operasyon talebinin engellenmesi üzerine istifa ettiğini belirten Göndelen, işsiz olduğu dönemde define kazıları yaptığını, daha sonra İlyas Kayalı ile tanıştığını, Kayalı'nın kendisini koruma olarak işe aldığını kaydetti. Dindar ve emlak işi yaptığını bildiği Kayalı ile sanık Mine Düztepe'nin sık sık görüştüğünü ifade eden Göndelen, "Olaydan 2 gün önce de aynı araziye gittik. 'Adam gelecek' dediler. Ancak gelen olmadı. Olay günü de gittik. 'Adam gelecek' dediler. Kim diye sordum, 'PKK'lı adam' dediler. 'Konu ne diye?' sorduğumda da, 'Mine getirecek, biz de alacağız.' cevabını verdiler. 'Alıp ne yapacağız dedim?', 'Çok soru sorma' dediler. Araç geldi. Mine ile Abdurrahman bey indi. 'Haydi alıyoruz' dediler. Arkalarından yaklaştık. Fark edince Abdurrahman Bey elini beline attı. Ben üzerine atladım. Silahını alıp birine verdim. Elini bağladık, bagaja koyduk. 'Üstlerimize götüreceğiz' dediler. Aracı ben kullanıyordum. Elmadağ'a kadar geldik. İlyas, Abdurrahman'dan para istedi. O da parası olmadığını söyledi. İlyas, 'o zaman seni öldüreceğiz hakkını helal et' dedi. Yapmayın dedim oradakilere. Bu sırada Abdurrahman kaçmak istedi. İlyas çelme taktı düşürdü. Üzerine çöktü. Arabadan ip getirdiler. İlyas iple boğdu. Bize sizde tutun ipten diye bağırdı. Sonra arabanın bagajına koyduk. Elmadağ'dan kazma kürek buldular. Başka bir yere götürüp gömdük." dedi. Soru üzerine Göndelen, sanık Mine Düztepe'nin yalan söylediğini, yapmacıktan bağırdığını söyledi. Göndelen, "Biz erkenden araziye gittik, nereden biliyorduk?" şeklinde konuştu. Sanık Muharrem Kanar da Göndelen ile aynı yönde ifade verdi. İflas ettikten sonra İlyas Kayalı'nın yanında evrak getir götür işlerini yapmaya başladığını belirten Kanar, "Olay günü araziye gittik. Cip geldi, Mine ve Abdurrahman indi. Yanlarına giderken fark ettiler. Abdurrahman elini beline atınca Murat üzerine atladı. İlyas benden Mine'nin elini bağlamamı istedi. Ben buraya arsa satmaya gelmiştik. Ne yapıyorsunuz? Diye karşı çıktım. Beni de Abdurrahman ile cipin bagajına bindirdiler. Kaynaşlı'da Mine'yi indirdik. Elmadağ'a gittik. İlyas arazide sağa sola git diyordu. Bilmeyen biri böyle tarif edemez. Arabadayken İlyas, Abdurrahman'a 'sen PKK'ya para veriyormuşsun' dedi. Abdurrahman, 'benim PKK ile işim olmaz. Kardeşlerimle iş yapıyorum. Zaten PKK yüzünden kaçtık' dedi. İlyas da 'bizi tanıdın öldürmemiz gerekir seni, ben Atabeylerin lideriyim' dedi. Abdurrahman kaçmak istedi. İlyas çelme taktı düşürdü. İple boğdu. Adamı öldürdü burada da dinle savunma yapıyor. Benim imkanım olsaydı engellerdim. Ayağına veya bir tarafına sıkar önlerdim." diye konuştu. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. Duruşmada ifadeler alındıktan sonra öldürülen Abdurrahman Sever'in yakınları sanıklara saldırmak istedi. Polisin müdahalesi ile salondakiler dışarı çıkarıldı. Sanıklar da geniş güvenlik önlemleri altında cezaevi aracına alınarak cezaevine götürüldü. İddianamede, "Sever'i kaçıran çetenin lideri konumundaki bordo bereli eski asker 'Paşa' kod adlı İlyas Kayalı'nın evinde yapılan aramalarda, Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan toplam 76 kişiyle irtibatlı olduğunu gösterir dokümanlar ele geçirildi. Davanın diğer tutuklu sanıklarından Mine Düztepe'nin evinde yapılan aramalarda ise 'gizli' askeri belgeler, çocuk pornoları ve Ergenekon soruşturmasında ifade veren altı kişiyle irtibatı olduğunu gösterir deliller bulundu." ifadeleri yer alıyor. Sever, Gebze'de emlakçılık yaptığı belirtilen Mine Düztepe ile bir arsaya bakmaya gittiklerinde örgüt tarafından kaçırıldı. Elmadağ'a götürülen Sever iple boğulduktan sonra gömüldü. Aracı ise başka bir yerde yakıldı. Sever ailesini arayan çete 5 milyon dolar fidye istedi. Yakalanan zanlıların gösterdikleri yerde Sever'in cesedine ulaşıldı.
<< Önceki Haber Kuyumcu cinayetinin sanıkları birbirini suçladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER