Gazeteciler Yazarlar Vakfı Medialog Platformu ve Kadın Platformu'nun düzenlediği 'Medyada Kadın Algısı, İstihdam ve İstismar Çalıştayı', Bolu'nun Karacasu beldesinde bulanan Gazelle Spa Resort Otel'de gerçekleştiriliyor. Çalıştayın ikinci oturumunda, Prof. Dr. Naci Bostancı, 'Medya belirli bir kadın kimliği inşa ediyor mu: klişeler, önyargılar, tabular' konulu tebliğini sundu. Prof. Dr. Bostancı, medyanın kadın kimliğini, tutumunu anlamak için temsil ve mihmandarlık öğelerine vurgu yaptı. Prof. Dr. Bostancı, kadının toplumsal, politik ve ekonomik durumunun ülkelere göre farklılık gösterdiğini belirterek, "Kadının ortak karakteristik konumu erkeğe göre geride olmuş, roller belirlenmiş." dedi. Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu da 'Medyada kadın bedeninin bir meta olarak kullanılması' tebliğinde, medyada kadının eksik, yanlış temsil edildiğine herkesin mutabık olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. İnceoğlu, kadınlarının haklarının farkında olmadığına vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Sosyal sorumluluğuna çok önem vermemiz gerekiyor. Kamu merakını gıdıklamayı seviyoruz. Nasıl satacağız? Kamu yararı, kamu için doğru olan budur, ben para kazanırım, özel teşebbüsüm demek gibi bir lüksünüz yok. Orada kamunun da vicdanı olacak." "SORUNU MEDYA ÜZERİNE YIKMAK DOĞRU DEĞİL" Star Gazetesi Ergun Babahan, kadın sorunun bir kalemde çözülemeyeceğini söyledi. Babahan, sorunun çözülmesi için aileden başlayan, medyaya kadar uzanan bir süreçten geçilmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Sorunu medya üzerine yıkmak doğru değil. Bir nesil süreci, top yekun, okuldan başlayıp, medyaya kadar uzanan bir süreçten geçmesi gerekiyor." diye konuştu. Gazeteci-Yazar Gülay Göktürk de, "Olumsuz şartlara bakmak yerine, biraz bardağın dolu tarafına bakacağım. Aslında medyanın kadın algısı, kadının yeri, konusunda önemli değişimler geçirdiğini düşünüyorum. Kadının sorunlarına duyarlılığın artığını görüyorum."ifadelerini kullandı. Göktürk, kadın haklarının eşitlenmesi konusunda yasal değişikliklere bakıldığı zaman, anayasada bir takım maddelerinin değiştiğini, medyanın da yayın politikasında kadın haklarının verilmesinden yana bir tutum görüldüğünü dile getirdi. Gazeteci-Yazar Ahmet Tezcan ise kadın denildiğinde kadının kendisi olarak düşünülmediğini belirterek, "Kadın dünyanın en güzel, en duyarlı varlığı. Kadının ilgilendiren sadece kendisi değil. Bir askerle ilgili manşet atınca kadın onla ilgili doğrudan ilgileniyor. Sağlıkla ilgili, eğitimle ilgili haberlere ilgi gösteriyor. Yeni bir bakış açısı gerekiyor. Gazeteci yöneticileri bir araya gelmeli, bir konsensüs oluşturulmalı." diye konuştu. Ülke TV'den Hasan Öztürk de reklam verenlerin yayın politikalarını etkilediğini kaydetti. Öztürk, "Reklam veren ajans telkinde bulunuyor. O reklamı almam gerekiyor ayakta kalmam için. Buda tek tipleşmeye neden oluyor."dedi.