İlköğretim çağındaki okullaşma oranında cinsiyet farkı binde 4’e geriledi

İlköğretim çağındaki okullaşma oranında cinsiyet farkı binde 4’e geriledi

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, 2010-2011 öğretim yılı verilerine göre ilköğretimde net okullaşma oranının erkek çocukları için yüzde 98,6 kız çocukları için yüzde 98,2 olduğuna dikkat çekerek, "İlköğretimde cinsiyetler arası fark binde dörde geriledi." dedi. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Dünya Bankası ve DPT tarafından düzenlenen Dünya Kalkınma Raporu 2012:Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma konulu istişare toplantısına katıldı. Kavaf, burada yaptığı konuşmada, dünyada birçok ülkede kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi amacıyla olumlu gelişmeler kaydedildiğine dikkat çekti. Kavaf, "Raporun değerlendirilmesinde de belirtildiği gibi toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşma yolunda somut adımlar atmış 136 ülke bulunmaktadır." dedi. Türkiye'de de cinsiyetler arasında eşitliğin ve hakkaniyetin arttırılması, kadınların güçlendirilmesi, kadınlara yönelik her türlü şiddetin yok edilmesi, kadınların yaşamın tüm alanlarına tam ve eşit katılımının sağlanması adına birçok önemli adım atıldığını söyledi. Kavaf, kadın hakları konusunda yaşanan ilerlemelerin en önemli yansımasının Anayasa'da yapılan değişiklikler olduğunu belirtti. Türkiye'de eğitim alanında yürütülen çalışma ve kampanyaların bir sonucu olarak özellikle temel eğitimde son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Kavaf, "2010-2011 öğretim yılı verilerimize göre ilköğretimde net okullaşma oranı erkek çocukları için yüzde 98,6, kız çocukları için yüzde 98,2 olarak gerçekleşmiş; ilköğretimde cinsiyetler arası fark binde dörde gerilemiştir. Ortaöğretime geçişte ise raporda da belirtildiği üzere Türkiye'de de hem kadınlar hem de erkekler için oranların azaldığı görülmektedir. Bununla birlikte ortaöğretimde okullaşmayı artırmaya yönelik çalışmalar neticesinde cinsiyetler arası fark giderek kapanmaktadır. Ortaöğretimde okullaşma oranları kız çocuklarında yüzde 66,1 erkeklerde ise yüzde 72,3'tür." diye konuştu. KADINLARIN İSTİHDAMA KATILMA ORANI DÜŞÜK Kavaf, kadınların istihdama katılımı konusunda da bilgi verdi. Türkiye'de kadınların işgücüne katılma oranının yüzde 27,6 istihdam oranının ise yüzde 24 olduğuna dikkat çeken Kavaf, "Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında düşük olan bu oranları arttırmak için ülke genelinde teşvik ve destek programları uygulamaktayız." dedi. 2010 yılında yürürlüğe giren 'Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması' konulu Başbakanlık Genelgesi ile kadın istihdamının artırılması konusunda ilgili tüm kurum ve kuruluşlara sorumluluklar verildiğini hatırlattı. Kavaf, kadınlara yeni istihdam imkanlarının sağlanması amacıyla farklı şartlara bağlı olarak 24 aydan 54 aya kadar değişen sürelerde kadın işçi çalıştıran işverenlerin primlerinin işverene ait kısmının İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılandığını belirtti. Böylece işverenlerin daha fazla kadın istihdam etmesinin önünü açacak özel önlemler alındığını kaydetti. Şubat ayında yapılan düzenlemeler ile çeşitli yasalarda kadın istihdamının artırılmasına ilişkin bir dizi önlemin hayata geçirildiğini aktaran Kavaf, şöyle devam etti: "El emeği ile geçindiğini belgelemek kaydı ile kadınlara aylık 18 gün üzerinden prim ödemek suretiyle isteğe bağlı sigortalı olma imkanı sağlanmıştır. İşverenlerin ödemeleri gereken sigorta primlerinde 5 puanlık indirim yapılmış; bununla birlikte işverenin kadın, genç ve özürlü istihdamına yönelik diğer sigorta prim teşviklerinden de aynı işçi için yararlanması mümkün kılınmıştır. Bir kamu kuruluşu olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme kuruluşu tarafından küçük ve büyük ölçekli işletme sahiplerine sunulan iki farklı kredi programı çerçevesinde kadınlara, erkelere göre daha yüksek miktarda kredi verilmektedir. Öte yandan yoksullukla mücadele çalışmaları çerçevesinde sürdürülen mikrokredi uygulamaları kadın başlı ailelere olumlu ayrımcılık yapılacak şekilde yürütülmektedir. "TÜRKİYE'DE ANNE ÖLÜMLERİ YILLAR İTİBARİYLE AZALDI" Kavaf, Türkiye'nin kadın sağlığı konusundaki göstergeleri hakkında da bilgi verdi. Bu kapsamda, ortalama yaşam süresinin arttığını, ilk evlenme yaşının yükseldiğini, doğurganlık hızının azaldığını; etkili aile planlaması yöntem kullanımının, doğum öncesi ve sonrası hizmetlerden yararlanma ile sağlıklı koşullarda doğum oranlarının arttığını, buna paralel olarak anne ölümlerinin yıllar itibariyle azaldığını kaydetti. Kavaf, "Raporda da belirtildiği gibi, kadının insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, toplumsal yaşamın her alanında kadının güçlendirilmesi, kadınların tüm karar alma mekanizmalarına eşit katılımlarının sağlanması için politikalar ve stratejilerin geliştirilmesi insani ve sosyal kalkınmayla birlikte sağlıklı toplumların oluşmasını sağlayacaktır. Bu konuda daha alınacak mesafeler bulunmaktadır." şeklinde konuştu. Kavaf, raporun bu mesafeleri aşmakta bir yol haritası oluşturacağı inancında olduğunu dile getirdi.
<< Önceki Haber İlköğretim çağındaki okullaşma oranında cinsiyet... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER