Eğitim-Sen Şube Başkanı Sönmez:

Eğitim-Sen Şube Başkanı Sönmez:

Eğitim-sen Antalya Şubesi Başkanı Nurettin Sönmez, AK Parti hükümetinin, özellikle 12 Eylül referandumundan aldığı güçle, hak arayan, eşitlik, barış ve özgürlük talep eden toplum kesimlerine karşı otoriter ve baskıcı bir yönelime girdiğini belirtereK, ''12 Eylül ile hesaplaşmak iddiası ile çıkılan yolda, bugüne kadar yaşanan anti demokratik gelişmeler, ancak darbe dönemlerinde yaşanacak baskı ve şiddet uygulamalarının gün geçtikçe arttığını göstermektedir'' dedi. Nurettin Sönmez yaptığı yazılı açıklamada, 12 Eylül referandumu sonrası yasama, yürütme ve yargıda yaşanan değişikliklerin, AK Parti muhaliflerine yönelik olarak başlatılan ''cadı avı'' ve sonrasında yaşanan gelişmelerin, Türkiye'de eski statüko ve vesayet ilişkilerinin yerine AK Parti'nin kendi statükosunu ve tek parti vesayetini getirdiğini açıkça gösterdiğini dile getirdi. -''TEK PARTİ VESAYETİ''- AK Parti iktidarında hakları ve talepleri için mücadele eden işçi ve emekçilerin şiddet, taciz ve tecavüze karşı alanlara çıkan kadınların, şifresiz, sınavsız ve parasız eğitim isteyen liseli ve üniversiteli gençlerin, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunanların, ''yandaş'' olmayan gazeteci, yazar ve çizerlerin, iktidarın tüm antidemokratik tutum ve davranışlarını eleştiren herkes tehdit unsuru olarak görüldüğünü ifade eden Sönmez, bu kesimlerin talepleri için her alana çıktığında karşısında devletin güvenlik güçlerini ve onların şiddetini görmeye başladığına değindi. AKP'nin ''İleri Demokrasi'' söylemini ''Ucube Demokrasi'' olarak niteleyen Sönmez şu görüşleri kaydetti: ''Hükümetin antidemokratik uygulamalarına karşı sessiz kalmayan, haklarına sahip çıkanlar, AKP'nin 'ileri demokrasi' adını verdiği baskı ve sindirme politikalarından nasibini fazlasıyla almaya başlamıştır. Başbakanın 'ileri demokrasi' kavramını kullandığı ilk günden bu yana hak arayanlar, kelimenin tam anlamıyla otoriter ve baskıcı bir düzenin bütün aygıtlarını polisiyle, yargısıyla, 'yandaş' medyasıyla karşısında görmüştür. Bu kesimler alanlara çıktıklarında hem polis şiddeti ile karşı karşıya kalmış, hem de hükümet yanlısı basın tarafından hedef haline getirilmiştir. AKP döneminde basılmamış kitaplar için baskınlar yapılmış, iktidarın uygulamalarını eleştiren muhalif gazetecileri içeri atılmıştır. Telefon dinlemeleri, internet yasakları, muhalif gazete ve dergilerin kapatılması, gazetecilerin onlarca yıllık hapis cezalarına çarptırılması vb uygulamalarla AKP tüm toplumu denetim altına almak istemekte, ülkeyi kelimenin tam anlamıyla “açık cezaevi" haline getirmeye çalışmaktadır.'' Geçtiğimiz yıllarda hükümet yanlısı sendikaların çalışmaları bizzat siyasallaşmış kamu görevlileri eliyle yürütülürken, mücadeleci sendikaların üye ve yöneticilerinin çeşitli baskı ve tehditlere maruz kaldığını anlatan Nurettin Sönmez, özellikler KESK ve bağlı sendikalara yönelik yoğun bir sindirme ve yıpratma kampanyaları düzenlendiğini iddia etti. AK Parti'nin desteğiyle hükümet yanlısı sendikaların, geçtiğimiz 9 yılda dünyanın hiçbir yerinde örneğine rastlanmayacak şekilde yüzde binin üzerinde üye artışı gerçekleştirdiğini de vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti: -''UCUBE DEMOKRASİ''- ''KPSS'deki kopya skandalının üstünü örtmeye çalışan, YGS sınavındaki şifre iddialarını ve diğer skandalları protesto eden öğrencileri tehdit eden; kendisine muhalif bütün sesleri içeri atarak susturmaya çalışan; heykellerin bizzat başbakan tarafından 'Ucube' ilan edildiği, başbakanı eleştirmenin, protesto etmenin bile suç sayıldığı bir ülkede, gerçek anlamda demokrasiden değil, olsa olsa 'ucube' demokrasiden bahsedilebilir.'' Genel seçim sürecinde yaşananları da endişe verici olarak tanımlayan Nurettin Sönmez, şu görüşleri ileri sürdü: ''Türkiye'nin bütün devlet kurumları, geçtiğimiz 9 yıl içinde tek parti emrinde toplanmış, demokratik hak ve özgülükler sadece iktidarın çizdiği sınırlar içinde kullanılabilir hale gelmiştir. Öyle ki, sadece genel seçim sürecinde yaşanan antidemokratik gelişmeler bile endişeli olmak için yeterlidir. Söz konusu antidemokratik uygulamalardan Eğitim Sen üye ve yöneticileri de nasibini fazlasıyla almıştır. Üyelerimize yönelik soruşturma, sürgün ve cezalar yetmezmiş gibi, son olarak Diyarbakır'da yaşanan görevden almalar, hukuksuzluğun ve keyfiyetin geldiği noktayı göstermektedir. Türkiye'de şiddeti tırmandıran baskıcı uygulamalar, genel seçim sürecine girildiği andan itibaren siyasi iktidar tarafından bilinçli olarak tırmandırılmaya başlanmıştır. AKP, emek ve demokrasi karşıtı politikalara destek vermeyen herkesi “susturulması gereken bir düşman" olarak görmektedir. Bu nedenle en demokratik tepkilere bile tahammül edilmemekte, hukuk ve insan hakları ayaklar altına alınmaktadır. İşkence ve kötü muamelenin seçim sürecinde sokaklara kadar inmesi, tamamen siyasi gerekçelerle gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar endişelerimizi daha da arttırmaktadır.'' AKP'nin antidemokratik uygulamalarının, genel seçimler sürecinde iktidarın çirkin yüzünü ortaya çıkartığını savunan Sönmez, seçim sürecinde yaşanan yasaklamaların ve keyfi tutuklamaların ardından, Artvin Hopa'da yapılan eylemde Eğitim Sen eski üyesi emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun polisin biber gazlı müdahalesi sonucunda yaşamını yitirmesinin, Başbakan'ın seçim meydanlarında benimsediği ''şiddet ve nefret dili''nin en acı sonucu olduğunu öne sürdü. -''HOPA'DAKİ OLAYLAR''- Olayın meydana geldiği günden bugüne kadar Hopa'da 12 Eylül'ü aratan ev baskınları ve gözaltılar yaşandığına işaret eden Sönmez, Metin Lokumcu'nun ölümüne neden olanları yakalamak için en küçük bir çaba göstermeyenlerin, onun öldürülmesini çeşitli illerde protesto edenleri döverek gözaltına aldığını, işkence yaptığını ve tutukladığını belirtti. ''Türkiye AKP zihniyeti ile yönetilmeyi hak etmiyor'' diyen Sönmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ''Türkiye, ülkenin en temel sorunlarının çözülmesi için demokrasi, barış ve özgürlük talep eden kesimlerin taleplerine kulaklarını kapatarak, kendisine 'yeter' diyen herkesi düşman gören böylesine ilkel bir zihniyet ile yönetilmeyi asla hak etmemektedir. Eğitim Sen olarak, özgürlükleri sadece kendileri gibi düşünenler söz konusu olduğunda hatırlayan, 'ileri demokrasi' kisvesi altında faşizan uygulamaları hayata geçiren AKP ve Başbakanı, kendisi gibi düşünmeyenlere saygı göstermeye ve 'kendine demokrat' olmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.'' Nurettin Sönmez açıklamasında, AK Parti iktidarında yaşanan bazı olumsuzluklara da liste halinde yer verdi. (VHD-BNY)10.06.2011 12:42:32
<< Önceki Haber Eğitim-Sen Şube Başkanı Sönmez: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER