Mehmet Bayer - Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, Gelibolu Yarımadası'nda yaşanan Çanakkale Savaşları'nda bir milletin kadını, erkeği, yaşlısı, genciyle verdiği büyük mücadele kent yaşamına da yansıyor. Çanakkale Savaşları ve ön plana çıkan kahramanların isimleri kentteki bazı camilerde yaşatılıyor. Çanakkale Müftüsü İbrahim Öcüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam medeniyetinde camilerin şehrin merkezini oluşturduğunu, şehir planlarında en hareketli, en canlı merkezlere camilerin yerleştirildiğini söyledi. Cami kelimesinin ''toplayan'' anlamına geldiğine işaret eden Öcüt, ''Önceden cuma namazı kılınan, minber ve kürsüleri olan yerlere cami deniliyordu. Camiler genelde toplayıcı özelliği taşır. Ama daha sonra büyük, küçük namaz kılınan yerlere cami denilmeye başlanmıştır. Camiler, yanlarında kurulan medreseler, kervansaraylar ve hamamlarla şehrin en önemli yerlerini oluşturuyordu'' dedi. Öcüt, İslam medeniyetinin su medeniyeti olarak da isimlendirildiğini belirterek, ''Dolayısıyla her ibadethanenin yanına bir de hamam yapılıyor. Bunu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde görüyoruz. Ama günümüzde bu imkanda camilerimiz yok denilecek kadar azdır. Aslında bu bir geriye gidiştir. Camilerimiz sadece namaz kılınan yer değil aynı zamanda bilgi alışverişinin yapıldığı, insanların becerilerinin, kabiliyetlerinin artacağı ideal yerler. Fakat üzülerek söylemek gerekirse bunu başaramadık'' diye konuştu. Camilerin şu anda sadece namaz kılınan yerler olarak görüldüğünü ifade eden Öcüt, şöyle konuştu: ''Bir de mescit olarak isimlendirilir ki 'secde edilen yer' anlamına gelir. Hatta İslam'da resmi bir mabet yoktur. Yani ibadet yapmak için illa mescide ya da camiye gelme şartı yoktur. Çünkü 3-5 kişi bir araya gelir, boş bir yerde ya da arazide de namaz kılınabilir. Hazreti Peygamber bir hadisinde 'yeryüzü bana mescit kılındı' buyurmaktadır. O zaman biz bu hadisten şunu da çıkarabiliriz, yeryüzü mescit olarak kılındıysa yeryüzünün ak ve pak olması, temiz olması, her inanan insanın idealinde olması gerekir. Bu da bize gösteriyor ki tabiatla barışık olmak, yeryüzünü temiz tutmak, dengesini ve ekosistemini bozmamak her inanan insanın yapması gereken bir eylemdir.'' Öcüt, Çanakkale halkına teşekkür ederek, ''Allah onlardan razı olsun. Kentin Çanakkale Savaşı'nın cereyan ettiği yer olması nedeniyle tarihi hatırlama amacıyla camilere önemli isimler konulmuş. Örneğin Şehitler, Yahya Çavuş, Seyit Onbaşı, 18 Mart, Anafartalar gibi isimler verilmiş. Şimdi Dumlupınar camimizin inşaatı başlayacak. Belki 1 ay sonra Kınalı Kuzular Camisi'nin temelini atacağız. Bu camimizin ismi de Çanakkale hatıraları arasında yer almaktadır. Bu isimler verilerek aynı zamanda tarihimizi yaşamış oluyoruz. Bu ülkeye, vatana hizmet eden, şimdiki nesiller için en kıymetli varlıklarını canlarını vererek şehit olanları, gazilerimizi anarak onların da aziz hatıralarını yaşatmak arzusundayız'' dedi. -ŞEHİTLER, SEYİT ONBAŞI VE YAHYA ÇAVUŞ CAMİLERİ- Esenler Mahallesi'nde bulunan Şehitler, Seyit Onbaşı ve Yahya Çavuş camileri adını Çanakkale Savaşları'ndan almış camilerden sadece birkaçı. Şehitler Camisi İmamı Yahya Merdin, Çanakkale'nin şehitler diyarı olduğunu, Türkiye'de ve dünyada bu adla anıldığını söyledi. Merdin, ''253 bin şehidin olduğu yerde tabii ki geçen zaman zarfında burada yaşayan halkımız düşünmüşler ki bu topraklar için can veren şehitlerimizin adına bir cami yaptıralım. Bu beldede zaten Hastanebayırı Şehitliği bulunmaktadır. Hemen yakınımızda. Onun için şehitlerin hatırası, caminin isminin her anılmasında, onların hatırlanmasında, dua edilmesi açısından bu isim verilmiştir. 1988'de böyle bir girişimde bulunulmuş ve 3 yıl gibi kısa bir zamanda cami tamamlanıp ibadete açılmıştır. Cami 500 metrekarelik alan üzerine kurulu. Yaklaşık 1000 kişi aynı anda ibadet edebiliyor. Daha da sıkıştırıldığında avluyla birlikte en azından bin 500 kişi ağırlanabiliyor'' diye konuştu. Seyit Onbaşı Camisi'nin müezzini Hüseyin Manyas ise caminin inşaatına 1998'de başlandığını, 2000'de alt katının ibadete açıldığını, 2001'de de asıl cami olan kısma geçildiğini bildirdi. Eksikliklerin kısa zamanda tamamlanmasıyla güzel bir caminin ortaya çıktığına işaret eden Manyas, ''Diyarımız şehitler diyarı. Savaşlardaki kahramanlarımız Çanakkale'yi etkiledi. Biz de camimize bir Çanakkale kahramanımızın ismini koymak istedik ve isabet de olduğunu kanaatindeyiz. Kendisi Havran'lı ama bizim gönlümüzde Çanakkale'de yaşıyor. Biz de onun anısına her yıl ölüm yıl dönümü olan 1 Aralıkta hayır yemeği düzenliyoruz. Havran'daki yakınlarını davet ediyoruz. Onlar bizim gönlümüzde, camimizin isminde yaşıyor. Ona inanıyoruz. Ruhları hep burada, biz onu hissediyoruz. İnşallah Rabbim daim etsin'' diye konuştu. Yahya Çavuş Camisi'nin imamı Metin Güvenir de caminin yapımına 1996'da başlandığını, 1 yıl sonra ilk katının ibadete açıldığını, 2000 yılında da caminin tamamlanıp şu andaki konumuna geldiğini ifade etti. Caminin yaklaşık 450 metrekarelik alana kurulduğunu belirten Güvenir, ''700-750 kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Çanakkale insanı, buranın şehitler diyarı olması nedeniyle oldukça duyarlı. Onun için Çanakkale'deki birçok caminin ismi Çanakkale Savaşları'ndan esinlenilerek verilmiş. İşte bu duyarlılıktan dolayı camimizin adını da Çanakkale Savaşı kahramanlarından Yahya Çavuş'un ismi verilmiş, kahramanımızın isminin yaşatılması amacıyla'' dedi. (BYR-CC-HAN)22.08.2011 12:56:06