KAYSERİ (A.A) - Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu,
Elektrik özelleştirmelerinin belki de en önemli avantajlarında biri, tahsilat
oranlarını artırması. Bunun sonucunda elektrik şirketlerinin kendi aralarında
oluşan borç sarmalından artık kurtulmuş olacağız dedi.
Aksu, Kayseride düzenlenen 3. Türkiye Enerji Zirvesinde yaptığı konuşmada,
yaklaşık 30 yıldır özelleştirme projeleriyle kamuoyunun gündeminde yer
ettiklerini söyledi.
Geçmişte Başkentgazın özelleştirilmesiyle ilgili iki tecrübe yaşadıklarını
anımsatan Aksu, bu kurumla alakalı yeniden ihale süreci başlatıldığını, 17
Aralıkta teklifleri alıp, ihaleyi tamamlayacaklarını anlattı.
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinde 2010 yılı sonu itibarıyla bütün dağıtım
şirketlerinin özelleştirilmesini gerçekleştirip, özel sektöre devretmeyi
planladıklarını ancak bunun gerçekleşmediğini belirten Aksu, şu bilgileri verdi:
Şu an itibariyle 13 dağıtım şirketi özel sektör eliyle yürütülüyor,
işletiliyor. İhalesini gerçekleştirdiğimiz fakat sözleşmeyi imzalayamadığımız
kalan dağıtım şirketlerinin ihalesinin bir kısmını hemen başlattık. Öncelikle 3
dağıtım şirketinin ihale ilanı yayınlanmış durumda. İhale süreci devam ediyor. Bu
şirketlerde, Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketinde ön yeterlilik için 9 teklif
aldık. Baktığımızda iptal ettiğimiz ihaleden daha fazla katılımcı olduğunu
gösteriyor. Boğaziçi ve Gediz Elektrik Dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde
de 13 ön yeterlilik teklifi aldık. Ön yeterlilik teklifinde bulunan firmaların
hepsi Türkiyede bu sektörde kendini kanıtlamış firma. Kasım ayının başı
itibarıyla nihai tekliflerimizi alıp, buradaki ihale sürecini de tamamlamış
olacağız.
Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinin çeşitli faydalar
sağladığına dikkati çeken Aksu, Özelleştirme İdaresinin, dağıtım ve doğalgaz
sektörü itibarıyla gelecek yıldan sonra yapılacak benzer toplantılarda yer
almayacağını ancak üretim özelleştirmelerinde belirli bir süre daha süreci
birlikte devam ettireceklerini vurguladı.
-Elektrik özelleştirmeleri tahsilatı artırdı-
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin kaçağın önlenmesi, yatırımların özel
sektör eliyle yapılması, operasyonun daha verimli şekilde kamu hizmetine
sunulması gibi faydalarının yanında tahsilat oranlarındaki iyileşmeleri de
beraberinde getirdiğine işaret eden Aksu, şunları söyledi:
Bugün ülkemizin karşı karşıya kaldığı cari açığın en önemli nedenlerinden
biri enerjide dışa bağımlı olmamız. Buradaki kaynak israfı ne kadar fazla olursa
ülkemiz için o kadar olumsuz sonuçları oluyor. Elektrik özelleştirmelerinin belki
de en önemli avantajlarından biri tahsilat oranlarını artırması. Bunun sonucunda
da elektrik şirketlerinin kendi aralarında oluşan borç sarmalından artık
kurtulmuş olacağız. Daha önce özelleştirdiğimiz dağıtım bölgelerinden biliyoruz.
Buradaki operasyon manadaki iyileşmelerin yanında tahsilat oranlarında da çok
büyük bir iyileşme görüldü. Daha önce dağıtım bölgeleri devlet tarafından
işletilirken, aldığı 100 birimlik elektriğin tamamını TEDAŞa veya EİAŞa ödemesi
mümkün olamıyordu. Oradaki ödeme oranı, tahsilat oranına paralel olarak yüzde
80ler civarında seyrediyordu. Özel sektöre geçtikten sonra bütün dağıtım
şirketleri 100 birimlik elektrik alıyorlarsa bunun parasının tamamını, aldıkları
üretim şirketine veya toptan satış şirketine ödeme durumunda kalıyorlar ve
böylece bir borç yığılması meydana gelmiyor. Geçmiş yıllarda hep sarmal olarak
ekonomimize problem olan ve genellikle de fiziki ve fiili olarak bu borçları
kapatma imkanı olmadığı için çeşitli kanunlarla tahkim edilen bu sarmaldan en
azından dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesiyle kurtulmuş olacağız.
İptal edilen 4 dağıtım şirketinin özelleştirilmesiyle ilgili duyuruları kısa
süre sonra yapacaklarını belirten Aksu, 2013 yılı sonuna kadar bütün dağıtım
şirketlerinin özelleştirilmesini tamamlayacaklarını kaydetti.
Gelir odaklı bir özelleştirme yapmadıklarını her platformda dile
getirdiklerini ifade eden Aksu, İptalle ilgili konularda hem özel sektörün hem
de kamu olarak bizlerin yeterli tecrübeleri edindiğini düşünüyoruz. Yeni
ihalelerimizde buna benzer bir husus olmaması nedeniyle biz kamu olarak
tedbirlerimizi aldık ve şartnamelerimizi o şekilde şekillendirdik. Aynı şekilde
özel sektör yatırımcılarının da bize teklif verecek olanların bunlardan gerekli
dersleri çıkararak tekliflerini olabilecek şekilde, arkalarında durabilecekleri
şekilde vermelerini bekliyoruz. Bundan sonraki süreçte hem sektörün hem kamunun
zaman kaybına tahammülü olmadığını düşünüyoruz ve gerekli önlemleri bu şekilde
aldık diye konuştu.
-Üretim özelleştirmelerini birlikte göreceğiz-
Elektrik üretim şirketlerinin özelleştirilmesi gerçekleşmeden elektrik
piyasasında da gerçek bir piyasanın, ve pazarın oluşamayacağının bilincinde
olduklarını anlatan Aksu, şunları kaydetti:
O yüzden çalışmalarımızı da bu bilinçle hareket ederek yürütüyoruz. 2010
yılında tamamlanması planlanan elektrik dağıtım şirketlerinin
özelleştirilmesindeki gecikme, üretim şirketlerinin özelleştirilmesinin
duyurulmasında da gecikmeye sebep oldu. Bu yılın sonundan itibaren önümüzdeki yıl
daha büyük bir ivme kazanarak üretim özelleştirmelerinde de önemli özelleştirme
ihalelerini birlikte göreceğiz.
-Hamitabat ihalesi gündemde-
1200 megavatlık Hamitabat doğalgaz kombine çevirim santralinin ihale
ilanının gündemde olduğunu belirten Aksu, bununla ilgili ön yeterlilik
tekliflerini aldıklarını ve 19 Ekimde nihai teklifleri alacaklarını söyledi.
Hamitabat özelleştirmesinin bu sefer gerçekleştirilebileceğini düşündüğünü
dile getiren Aksu, şöyle konuştu:
Çünkü Hamitabatın hem kapasite olarak hem de yerleşim yeri olarak bir
takım yatırımcılara yeni fırsatlar yaratacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta 10
grup halinde gruplandırdığımız, organize ettiğimiz akarsu santrallerinin
özelleştirilme ihalesine teklifler aldık. Onları tamamlayacağız. Hemen arkasından
da öncelikle termik santrallerin özelleştirilmesinden başlamak üzere hem
verimlilik artışında hem de kapasite artışında müsaade edebilecek şekilde
bunlarla ilgili bir takım zorunluluklar getirecek şekilde üretim
özelleştirmelerinde ihale ilanlarını duyuracağız. Üretim özelleştirilmesiyle
ilgilenen yatırımcılara söylemek istediğimiz önemli bir husus var. Burada süreler
çok uzun olmayacak. Hem ihale ilanlarından hem de ihale tamamlandıktan sonra
sözleşmenin imzalanmasına geçecek olan süre içerisinde olabildiği kadar kısa
süreler yatırımcılarımıza sunacağız. O yüzden herkesin bu çerçevede durum
değerlendirmesi yapmasını, uluslararası kuruluşların, uluslararası firmaların
gerekli organlardan gerekli izinleri şimdiden almaya başlamaları gerektiğini,
bunu en azından o süre sıkışıklığında bir problem olarak görmemeleri gerektiğini
söylemek istiyorum. Finansmanını temin ettikten sonra öz kaynak veya kredi olarak
ihalelere katılmalarını bekliyoruz. Bütün bu süreçler koordineli bir şekilde
oluşursa arkasından herhangi bir problem yaratmadan üretim özelleştirmelerinde
önemli bir ivme kazanırız diye düşünüyoruz.
İlk planda özelleştirmeyi düşündükleri EİAŞa ait 16 bin megavatlık bir
kapasite olduğunu ifade eden Aksu, Bu 16 bin megavatlık kapasitenin
özelleştirilmesinden sonra diğer kapasiteyle ilgili özelleştirme de gündeme
gelecek. Portföy yaklaşımımız vardı. Portföy yaklaşımını sizlerle çeşitli defalar
paylaştık ama kesin portföyler değil, değişebilir portföyler onlar. Termik
santrallerdeki özelleştirme yaklaşımımız belli. Olabildiği kadar verimliliği
artırıp, orada yeni kapasite ilavesiyle ülke ekonomisine katkıda bulunmayı
sağlayan bir özelleştirme modeli üzerinde çalışıyoruz. Biz, şeffaf, rekabetçi,
herkesin her türlü bilgiye eşit şartlarda sahip olabileceği bir özelleştirme
süreci yürütüyoruz dedi.
Muhabir: Mustafa Yıldız / İsmail İçer
Yayıncı: Erdem Gültekin