RUMELİSİAD Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi

RUMELİSİAD Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi -Başbakan Yardımcısı Arınç: (1) -Biz, bazı çevrelerce fay hattı savaşlarının başlangıç noktası ve istikrardan yoksun bir bölge olarak gösterilen bu coğrafyada kalıcı barış ve istik


BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Biz, bazı çevrelerce fay hattı savaşlarının başlangıç noktası ve istikrardan yoksun bir bölge olarak gösterilen bu coğrafyada kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının, küresel barış ve istikrar için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu sebeple balkan ülkelerinin ABye üyelik perspektifini desteklediğimiz gibi Avrupa Atlantik İttifakının da yani NATO üyeliğinin de en büyük destekçisiyiz dedi.
     Arınç, Rumelili Yönetici İşadamı ve Sanayicileri Derneği (RUMELİSİAD) tarafından çeşitli kurum ve kuruluşların desteğiyle Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen RUMELİSİAD Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, ekonomi ağırlıklı bu zirvenin Bursada yapılmasının son derece isabetli olduğunu söyledi.
     Bursanın, cumhuriyet döneminde Türkiye ekonomisinin en önemli itici güçlerinden birisi haline geldiğini hatırlatan Arınç, kentin sahip olduğu büyük potansiyeliyle Türkiyenin 2023 hedeflerine ulaşmasında da öncü kentlerden birisi olacağını vurguladı.
     Arınç, Bursanın, İstanbuldan sonra en çok ihracatın yapıldığı ikinci kent olduğunu, sanayi ve üretimin başkenti konumunda bulunduğunu, yabancı sermaye açısından da önemli bir cazibe ve yatırım merkezi konumunda olduğunu ifade ederek, Türkiyede Trakya Bölgesinin, Balkanların fiziki parçası olmasına rağmen, birçok balkan kökenli vatandaşın yaşadığı Bursanın, Balkanlarla gönülden bütünleştiğinin de bir gerçek olduğunu dile getirdi.
     Türkiyenin aslında tarihi, coğrafi, siyasi, ekonomik, kültürel, her anlamıyla bir balkan ülkesi olduğuna dikkati çeken Arınç, bu itibarla Balkanların Türkiyenin dış politikasında da çok özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
     Arınç, gerçekten Balkanların modern Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu ilk yıllardan bu yana ülke için hep öncelikli bir alan olduğunu, bu çerçevede Türkiyenin, Balkanlara yönelik politikasının, ortak bir tarih, paylaşılan değerler ve müşterek bir vizyon çerçevesinde şekillendiğini belirterek, şöyle konuştu:
     Balkanlarda yaşayan halklarla uzun, ortak bir tarihe sahibiz. Ancak maalesef, her zaman aklımıza güzel unsurlar da gelmeyebilir. Tarihte dostluklar da barış anlaşmaları kadar husumet, savaş ilanları, kan ve gözyaşı da vardır. Bugün Bosna Hersekte, Bulgaristanda, Makedonyada, Sırbistanda, Kosovada ve diğer ülkelerde söylenen türkülerin, ezgilerin, pişen yemeğin adından, günlük hayatta kullanılan aletlerin ismine hatta, atasözleri, aynı ya da benzerse bu ortak bir tarihin ürünüdür. Ancak yüzyıllar süren bu ortak tarih boyunca, halklarımız kaynaşmış, kültürlerimiz de bir arada harmanlanmıştır. Esasen bugün burada gerçekleştirdiğimiz ekonomi zirvesi, Balkan savaşlarının 100. yılı münasebetiyle ülkemizde ve bölgemizde, Balkan savaşlarından Balkan barışına ana fikriyle yürütülen faaliyetlerin de bir parçasıdır. Bu tür faaliyetler bugün eriştiğimiz barış ve dostluk atmosferini yansıtmakta ve pekiştirmektedir.
    
     -Fay hattı savaşlarının başlangıç noktası...-
    
     Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 3ünün Balkan Yarımadasında, Trakyada olduğuna işaret eden Arınç, şöyle devam etti:
     Bugün iki Balkan ülkesi, Bulgaristan ve Yunanistan ile sınırlarımızı paylaşıyoruz. Bu sınırlar aynı zamanda Türkiyenin Avrupa Birliğine (AB) çıkışının da kapısıdır. Batı ve kuzey Avrupaya uzanan ticaret yolları, Balkan Yarımadasından geçmektedir. Türkiyenin dış ticaretinin yaklaşık yüzde 50sinin AB ile olduğu dikkate alınırsa, bunun önemi de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Türkiye balkan ülkelerinin hepsinin, AB üyelik perspektifini desteklemekte ve tüm ülkeleriyle ABye üye olmuş Balkanların Avrupada barış, istikrar ve güvenliğin en önemli teminatlarından birini teşkil edeceğini de düşünmektedir. Tam aksine bölgede oluşan herhangi bir istikrarsızlık, Avrupada olduğu gibi Türkiyede de siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel dalgalanmalara neden olabilecektir. Biz, bazı çevrelerce fay hattı savaşlarının başlangıç noktası ve istikrardan yoksun bir bölge olarak gösterilen bu coğrafyada kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının, küresel barış ve istikrar için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu sebeple balkan ülkelerinin ABye üyelik perspektifini desteklediğimiz gibi Avrupa Atlantik İttifakının da yani NATO üyeliğinin de en büyük destekçisiyiz.
     (Sürecek)
    
     Muhabir: Haluk Yüksel
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber RUMELİSİAD Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER