Kar kraliçesinin zorlu mesaisi

Kar kraliçesinin zorlu mesaisi -Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Merkezi Enstitüsü bünyesinde 15 yıldır kar ölçümü yapan 4 çocuk annesi Hülya Bakır, elde ettiği verilerle sel ve su baskınlarının önlenmesini sağlıyor -Günün 5


ERZURUM (A.A) - Ayşe Yıldız - Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Merkezi Enstitüsü bünyesinde 15 yıldır kar ölçümü yapan Hülya Bakır, binlerce metre yüksekliğinde dağlara tırmanarak, yaptığı ölçümlerle hem sel ve su baskınlarının önlenmesine hem de göletlerin planlanmasına katkı sağlıyor.
     Amerikada aldığı eğitimin ardından Türkiyede ilk kez ayrıntılı bir şekilde kar ölçümü yapmaya başlayan, İklim Değişikli ve Havza Yönetimi Bölümü Başkanı Hülya Bakır, bin 820 metre yüksekliğindeki dağa tırmanarak, Sinir Deresi Havzasında kar ölçümü yapıyor.
     Bakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havzada 15 yıldır sürekli kar ölçümleri yaptıklarını belirterek, havzadan aralıklarla kar numune alma tüpü aracılığıyla, tabakanın derinliğini belirlediklerini ve kar su eşdeğerini ölçtüklerini söyledi.
     Havzanın bin 820 metre yüksekliğinde bulunduğunu ifade eden Bakır, Havzada meydana gelebilecek akımları belirliyoruz. Ayrıca her 50 metrede bir 469 noktada kar direğimiz bulunmakta. Bu noktalarda kar derinlikleri ölçülmekte, 121 noktada da kar yoğunluğu belirlenmekte. Havzada elde ettiğimiz bu kar değerleri aracılığıyla, jeoistatistiksel yöntemlerle dağılım haritaları belirlenerek, haritalandırılmaktadır dedi.
     Ölçüm yaptıkları kar numune alma tüplerinin birer metrelik, iç içe geçmiş tüp şeklinde olduğunu anlatan Bakır, şunları kaydetti:
     Önce kar tabakası derinliğini ölçüyoruz. Toprak örneği alır gibi kar örneği alıyoruz. Alınan karın ağırlığını tartıyoruz ve direkt o noktadaki kar su eşdeğerini belirliyoruz. Bu ölçümler aracılığıyla da bu mevcut havzadan gelebilecek akım miktarını belirliyoruz. Türkiyede binlerce küçük su toplama havzası bulunmakta. Her havzada rasat yaparak, yıllarca rasat sonuçlarını belirlemek mümkün değil. Benzer havzalarda ölçülen değerlerden, ölçülemeyen noktalar için tahminler yapılmaktadır. Biz elde ettiğimiz değerlerle, göletlerin planlanmasında kullanılan kriterleri de belirlemiş oluyoruz.
    
     -Mesai arkadaşlarım kar komandosu diyor-
    
     Evli ve 4 çocuk annesi olan Bakır, Ölçümleri yaparken 5-6 saat kar içerisinde kalıyoruz. Tabii ki zorlukları var. Kar kalınlığı yer yer 180 santimetreye ulaşıyor. Ama sonuçlarını gördüğünüz zaman yorgunluk falan kalmıyor dedi.
     Kar ölçümlerinin bir ekip işi olduğunu anlatan Bakır, 15 yıldır kar ölçümü yapıyorum. Ekiple birlikte yapınca güzel şeyler ortaya çıkıyor. Bu ölçümleri 4 veya 6 kişilik bir ekiple yapıyoruz. Mesai arkadaşlarım bana kar komandosu diyorlar ifadesini kullandı.
     Ölçümlerden elde ettikleri sonuçları rapor şeklinde yayınladıklarını ifade eden Bakır, şöyle devam etti:
     Göreve başladığım dönemlerde Amerikada kar hidrolojisi konusunda çalışmalara katıldım. Bir ay süreyle orada eğitim aldım. Böyle bir havzada çalışma yapıyorlardı. Biz de Türkiyede neden olmasın dedik. Doğu Anadolu Bölgesinde yağışın büyük bölümü kar şeklinde düşüyor ve bunun ölçülmesi gerekiyor. Bu nedenle böyle bir çalışmaya karar verdik. Tabii ki çok da güzel sonuçlarını aldık, almaya da devam ediyoruz.
    
     -Bu çalışma Türkiyede ilk-
    
     Türkiyede kar ölçümü yapılarak, bu kadar detaylı çalışma yapılan başka bir bölge olmadığını kaydeden Bakır, Ilgaz gibi bazı bölgelerde kar ölçümü yapılıyor ama bu kadar ayrıntılı değil. Bu yönüyle Türkiyede ilk. Türkiyenin değişik yerlerinden bu verilerimizi istiyorlar. Elde ettiğimiz veriler, sel ve su baskınlarının önlenmesinde, yeni göletlerin planlanmasında kullanılıyor dedi.
     Elde edilen verilere göre, son 15 yılda iklimsel olarak değişiklikler olduğuna dikkati çeken Bakır, Eski yıllara oranla bölgeye artık daha az kar yağıyor. 15 yıllık verilerin içinde kar yüksekliği 2 metreyi bulan yerlerde seviyenin 1 metreye kadar düştüğünü gördük diye konuştu.
     Projenin isminin Erzurum Aziziye Sinirbaşı Deresi Havzası Yağış Karakteristikleri olduğunu anlatan Bakır, sözlerini şöyle tamamladı:
     Bu havzadaki su, Pulur çayına dökülüyor, Pulur çayı da Fıratın bir kolu olan Karasuya. Dolayısıyla büyük Fırat Havzasının başlangıcındaki bir havzada çalışmış oluyoruz. Mesela kar erimeye başladığı zaman hızlı bir erime olduğunda, Fırat Havzasındaki kapakların açılmasında burada elde edilen değerler dikkate alınıyor. Çalışmamız Doğu Anadoluyu temsil ediyor. Bölgedeki sel ve su baskınlarının önlenmesinde etkili oluyor.
    
     Yayıncı: Zekeriya Kaya
<< Önceki Haber Kar kraliçesinin zorlu mesaisi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER