Yalanlar ve deliler ülkesi

Ufuk Yiğit

Ufuk Yiğit

05 Kas 2016 16:00
  • Delilerle dolu bir köye gelen akıllı adamın hikayesini herhalde hepiniz bilirsiniz. Köyde herkesin delirdiğini gören adam sorar soruşturur işin kaynağının, köyden geçen ırmak olduğunu anlar. Etrafındakilere yanlış yaptıklarını anlatmaya çalışır. Bir süre sonra köylüler adamın hallerinden rahatsız olur. Delirmiş bu adam demeye başlar. Bütün köy adama deli muamelesi yaparken adam deliler köyünde daha fazla akıllı yaşamanın mümkün olmadığını anlar, gider ırmağın suyundan içer ve o da deliler kervanına katılır.

    Türkiye topyekün bir ''delirmiş insanlar ülkesi'' olmaya doğru gidiyor. Yalanlarla dolu bir havuzdan halkın üzerine aralıksız yalan yağdırılıyor. Bir şeyin yalan mı gerçek mi olduğunu anlayabilmek için bir gerçek ölçüsü olması gerekirken Türkiye'de o da yok. Dolayısıyla kimse söylenenin, yazılanın yalan mı gerçek mi olduğunu değerlendiremiyor. Havuzun yalan suyundan içen deliriyor. Üç beş akıllı bu sudan içmeyi reddedince deli muamelesi görüyor.

    İnsanları delirten havuzun ve o havuza kaynak sağlayanların hangi dediğine inanacaksın? Söze karşı söz. Artık ''iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir'' gibi komik (!) şeyler söyleme zamanını çoktan geçtik. Hazırladığı senaryoyla kendi militanlarına masum insanları öldürtüp, sonra da işte bunlar yaptı diyerek her köşeyi işkencehaneye çevirmek mi dersin, insanları cebindeki 1 dolarlardan suçlamak mı, bir mesaj programını telefonuna yükleyeni, hatta bundan haberi olmayanı bile bunu kullandın diye içeri atmak mı dersin. Yalanın hangi birini yazayım. Sıralamaya kalksam tuğla gibi kitap olur. Şöyle yüksekçe bir yere çıkıp ''yalancısınız yalancııı'' diye bağırasım var ama kime?

    Bir de deliler ülkesinde çoktan delirmiş olduğu halde kendini akıllı sananlar var. Bunlar alttan alta aslında biz delirmedik, şimdilik deliymiş gibi yapıyoruz havalarındalar. Geçmiş olsun hanımlar beyler. İlk çıldıranlar da böyle diyordu.

    Ülke toptan tımarhaneye dönünce herkeste bir akıllı arayışı başladı. Akıllı olmak suç oldu. Kim yanında yöresinde bir akıllı görse ihbar ediyor, en delinin kendisi olduğunu göstermeye çalışıyor.

    Ülke kendi içinde böyle çalkalanırken bir yandan yalan havuzunu besleyen, diğer yandan beslediği yalan havuzunun yalanlarını dinleyen yalancı cumhurbaşkanı dünyayı da yalan havuzunun suyuyla kandırmaya çalışınca işler bozuluyor. Dünya daha önce de deliren pek çok yalancı liderin dünyanın başına ne dertler açtığını gördüğünden şimdilik uzaktan, deliliği idare etmenin peşinde.

    Deliler ülkesinde binbir işkenceye rağmen yaşamak zorunda kalan akıllılara söylenebilecek tek bir şey var: Dişinizi sıkın sabredin. Delilerin içtiği yalan havuzundan içmeyin. Yalanların da deliliğin de elbet sonu gelecek. Deliler yalan havuzunun suyuyla sonsuza kadar yaşayacaklarını sanıyor. Hiç örneği olmamasına karşılık bütün delilerin aynı yanılgıya düşmesi de deliliğin bir başka boyutu.
    UFUK YİĞİT
    05 Kas 2016 16:00
    YAZARIN SON YAZILARI