AKP’li işadamları da parayı dışarı çıkarıyor

Tarık Ziya

Tarık Ziya

07 Kas 2017 09:24
  • ABD Doları ve Euro’ya mukabil mum gibi eriyen Türk Lirası’na destek vermek için Merkez Bankası’nın (TCMB) elinde fazla cephane yok. Net döviz rezervleri 32 milyar dolara geriledi ki bahse konu tutar iki aylık ithalatı bile karşılamaya kâfi gelmeyecek kadar az. 

    Diğer taraftan en ciddi yatırımcıdan sokaktaki insana kadar hemen herkes hesaplarını yeniden yapıyor. Son ani yükselişin ekonomide sebebiyet verdiği tahribat birkaç aydan evvel tam mânâsıyla tespit edilemeyecek. 

    DOLAR 4,5 TL OLUR MU?

    Dolar için artık 4 TL seviyesi değil 4,5 TL ve fevkinde neler olabileceği konuşuluyor. Eylül’de 3,40’ın altına gerileyen dolar/TL kuru için hali hazırda 3,80’i tecrübe ediyorsak birkaç ay içinde 4,50 niye olmasın!  

    Türk Lirası’nda toparlanma kalıcı olmadı, olamadı. Nitekim TCMB’nin itibarı kalmadı, sözleri kale alınmıyor. Borsa başlı başına manipülasyon mekanizmasına dönüştü. Kıyamet kopsa rekorlar kıracak! 

    Artık bavul dolusu dolar gelmez oldu. Reza Zarrab ‘itirafçı’ sıfatı ile ABD’de 28 Kasım’da jürili mahkemenin önüne çıkıyorsa esrarengiz para ekonomisinin de sonuna gelinmiş demektir. 

    RAHMİ KOÇ BİLE MİAMİ’DE

    Böyle bir ekonomi döviz açığını ne ile kapatacak? Döviz gelirlerimiz giderlerimizden fazla olmadığına göre ihracat ya da turizmden medet ummak beyhude. Geriye doğrudan yabancı yatırım, sıcak para ve borç şıkları kalıyor. 

    Bırakın yabancıyı Koç Holding’in Şeref Başkanı Rahmi Koç bile ABD/Miami’de gayrimenkul ticareti ile iştigal etmeye karar vermişse kim Türkiye’ye yatırım için gelir? Ferit Şahenk, Garanti Bankası’nda sembolik bir hisse bıraktı elinde. Hepsini İspanyol ortağı BBVA’ya devretti. 

    Murat Ülker, şirketlerini İngiltere/Londra’da Pladis çatısı altında topladı. Fırsatını buldukça United Biscuits gibi markalara milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor. Sermayesini Türkiye’de kurda kuşa yem etmektense bu şekilde muhafaza ediyor.  

    SÜRGÜNDEKİ İŞ ADAMLARI

    Sermaye fakiri Türkiye’nin bir avuç sermayedârı başka memleketlere kaptırmasının maliyeti şimdi hissedilemez. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kendisine hısım gördüklerinin haricinde kalan Anadolu sermayesine hasım hukukunu reva görmesinin bedelini herkes ödeyecek. 

    Sürgündeki gazeteciler ve akademisyenler gibi sürgündeki işadamları da nitelikli beşerî sermaye göçünün hangi safhaya geldiğini gösteriyor. 

    Ne hazin bir tablodur ki yerli de yabancı da parasını dışarı çıkarabildiği kadar çıkarıyor. 

    MEHMET CENGİZ’İN HUZURUNU NE KAÇIRMIŞ OLABİLİR?

    TÜSİAD üyeleri veya Hizmet Hareketi’ne mensup işadamlarının istikbal planlarını mecburen farklı memleketlerde yapmasında şaşılacak bir husus yok. Zira Saray’a tabi olmayan şirketlerin ayakta kalması imkânsız. 

    Mamafih son aylarda AKP’ye yakın isimlerin de Türkiye’de fırtına koptuğunda sığınmak için bazı limanlardan ev, villa, rezidans aldıklarına dair kuvvetli emareler var.  

    Mesela AKP’nin devr-i iktidarında adrese teslim ihalelerin gözde ismi Mehmet Cengiz’in Londra’dan aldığı evler şayan-ı dikkat. Zararı Hazine tarafından karşılanan, yüz milyonlarca liralık vergi borcu çekirdek parasına indirilen ve bir dediği iki edilmeyen Cengiz’in huzurunu ne kaçırmış olabilir ki!   
     
    Bu tablodan çıkan mesaj gayet berrak: Doğrudan yatırımlar, Türkiye hukuka rücu etmeden mazideki parlak günlerine dönemez. 

    SICAK PARA ESARETİ

    İktidardakiler son bir umutla sıcak paranın kanatlarında bu devranın devam edeceğini zannede dursun Türkiye’nin derdinin dermanı sıcak para olamaz. 

    432 milyar dolar döviz borcu olan Türkiye için sıcak para susuzluğunu gidermek için deniz suyu içmekten farksız. İçtikçe susatıyor. 

    Hazine’nin piyasaya ödediği faiz bir ayda yüzde 2,5 arttı. Nerede duracağı meçhul.    

    “İyi de Borsa coşuyor, niye moral bozuyorsunuz?” suâli hakikati değiştirmez. Şark kurnazlığı yapılıyor. Hükûmetin moral pompalamak için kanunları hiçe saydığı ve çiftlik gibi kullandığı Borsa İstanbul’a (BIST) bakıp yola düşenler er ya da geç ayazda kalacak. 

    BORSA HÂLÂ 2013’Ü BİLE YAKALAYAMADI

    Rekora doymayan (!) Borsa’nın piyasa kıymeti dolar esas alındığında 2013’te ulaştığı seviyenin ancak yarısı kadar ediyor. Piyasada tam bir vur-kaç düzeni tesis edildi. 

    ‘Borsa daha da yükselecek’ vaadine kanan küçük yatırımcı, elde avuçta kalanları hisse senetlerine yatırıyor. Büyük yatırımcı dolar yükselmeden dolara geçiyor, Borsa ucuzken yerini alıyor. 

    Küçük yatırımcı kulaktan dolma malumatla karar verdiğinde onlar çoktan ellerindeki malı çıkarmış oluyor. Enkazın altında da ‘küçük yatırımcı’ denilen yerliler kalıyor.     

    KÖPEK BALIKLARI KAN KOKUSU ALDI

    TCMB, dolar 6 Kasım’da 3,90 TL’yi test ettiği saatlerde iki hamle yaptı. İlkinde ihracatçılara tahsis edilen reeskont kredilerinde (1 Şubat 2018’de vadesi dolan) dolar için 3,70 TL, Euro için 4,30 TL ve İngiliz Sterlini için 4,80 kuru esas alacağını açıkladı. 

    İlaveten bankalara kullandırdığı TL tutarını kıstı. Böylece döviz talebini azaltmayı hedefledi. Kendi içinde tutarlı gibi görünen bu hamleden kalıcı netice alınması imkânsız. 

    Türkiye’nin sıcak para esareti ayyuka çıkmışken para baronları daha fazla faiz alıncaya kadar taarruzda bulunacak. TCMB faizi yüzde 8’den yüzde 12’ye kadar yükseltinceye kadar doların ateşi nasıl düşmediyse bu iki hamleyle de düşmeyecek.Köpek balıkları kan kokusu almaya görsün. 

    Hal böyle iken birkaç uzvu feda ederek hayatta kalmak bile teselli sebebidir.

    07 Kas 2017 09:24
    YAZARIN SON YAZILARI