Misâl ve temsillerin en güzeli

Safvet Senih

Safvet Senih

14 Tem 2022 12:01
  • M. Fethullah Gülen Hocaefendi Edremit Avcılar’dan bir hatırasını (2008) şöyle anlatmıştı: “Sizi ve sizin amellerinizi, fiillerinizi yaratan odur.” (Sâffat Süresi 37/96) Mahlukatın fiillerini de O yaratır.” Onların def-i hacetlerine kadar herşeyi Yaratan O’dur. Ama misal ve temsil getirirken “Misal ve temsillerin en yücesi Allah’a aittir” (Nahl Süresi, 16/60) Onun için misallerin hep güzelleri kullanılarak Cenab-ı Hakk’ın icraatları anlatılmalıdır. Fakat bir ders sırasında güzel olmayan bir misal verilince bir dana burnu hemen gelip üst ve alt dudağımı ısırıp birbirine kenetledi. Kan ter içinde kaldım ve onu zorla tutup attım. Aynı stil konuşmaya devam edince tekrar gelip aynı şekilde ısırıp âdeta kelepçeledi. Ben de hemen, bu tarz sohbetin Zât-ı Ulûhiyete karşı uygun olmadığını idrâk ettim. Bunu hiç unutamam. Çok dikkatli olmalıyız.” Hayvanların ıtrahatını yaparken kuyruğunu kaldırmaları ile ilgili bir misaldi.


    Arşivlerde çalışmış birisi (O. Güler) dedi ki: 1938’den sonra bazı görevliler yukarıdan aldıkları direktiflerde arşivlerde bazı tahrifler yaptılar. Yani uydurma yazılar koydular. Mesela: “Padişahlar, Avrupa’dan su kadar şarap getirttiler, gibi… Zaten bu uydurma sokuşturmalar yazıların tıp ve karakterlerinden hemen belli olur. Farklıdırlar. (Eylül 2008)


    Sahabe ve tâbiînin tebliğ hizmetindeki felsefesi maalesef yazılmamış. Adanmışların da hizmet hikayeleri –tanışma, anlatma- metodları felsefesiyle yazılmalı… Hatta “Kur’an’daki kıssalar bu açıdan yeniden gözden geçirilmeli. Hz. Yusuf’un Mısır’daki durumu, tebliği ve tedbir metodu olarak felsefesi yapılmalı… Hz. Yakub’un şeriatını Maliye Bakanı olarak Mısır’a nasıl yerleştirdi Yusuf Aleyhisselam… Bütün ele alınmalı… 


    (2008) Prof. Dr. Fuat Sezgin’in yeğeni dedi ki: “Bizim aslımız, Siirt Şirvan’dandır. Dedem müftü. Yaşar Tunagür hemşehrimizdir. Yeni vefat eden büyük amcam, DP milletvekili idi. Ezine DP İlçe Başkanı idi. O tarihlerde Yaşar Tunagür müftü idi. Amcam, 27 Mayıs 1960 İhtilalinde Yassı Ada’da hapis yattı. Babam (Refet) Diyanet’ten sorumlu bakan olunca, Yaşar Hoca’ya Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı yaptı. 12 Mart 1971 olaylarında Yaşar Hoca’yı yalnız bırakmadılar. Babam 1982’de vefat etti. Amcam Fuat Sezgin’e, Fas Kralı’nın yanında iken amcama Suud inşaat şirketlerinin başkanlarından birisi Frankfurt’daki İslam Müzesi’nin benzerini Mekke’de kurmak istediklerini söylemiş. Amcam Fuat Bey bu isteği geçiştirmişti. Arkadan buraya (Frankfurt’a) adamlarını göndermişler. Ama amcam, Kâbe’den yüksek yapılacak bir müzenin kurulmasına ben asla yardımcı olmam, diyerek reddetti. Kral Faysal ise amcama çalışmalarından dolayı ödül vermişti. Bu ilmi çalışmalarına desteklemişti. Ağırlığınca altın verdiği söylenmektedir.

     

    Osman Bey, diyor ki, “Amerika’dan Sri Lanka’ya mal almaya gittim. Mal aldığım şirketin şoförü götürüyordu. Bir köyden geçiyorduk. Ramazan ayındaydık ve iftar vaktiydi. Bir camide iftar hazırlığı yapılıyordu. Camiye uğradık. Tanıştık. Camiye teberruda bulundum. İmam bana nereli olduğumu sordu. ‘Türkiye’den’ deyince, imam, ‘Hocaefendiyi tanıyor musunuz?’ diye sordu. ‘Kim’ dedim? ‘Fethullah Gülen’ dedi. Ben ismini duymuştum ama fazla tanımıyordum. ‘Hayret!.. Dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da okul açıyorlar’ dedi. Oradan Ukrayna’ya geçtim. Havaalanında iki elinde iki bavul birisini gördüm. İstanbul’a gidiyordu. Öğretmenmiş. ‘Hocaefendi’nin okulların da mi?’ dedim. ‘Evet’ dedi. O öğretmene ‘Sri Lanka’da böyle oldu diye başımdan geçenleri anlattım. Onunla güzel bir sohbet ettim. Sonra ben Amerika’ya dönünce arkadaşlarla tanıştım. Sri Lanka’da sadaka verdiğim için otelimiz bombalandığı halde sırf ben kılpayı kurtuldum.” 

     

    Dr. Mehmet Niyazi Bey anlatıyor: “Osmanlıya göre halk, Hakk’ın emanetidir. Diğer hanedanlar kurbanı hep halktan alıp verirler ama Osmanlı Hanedanı kurbanı kendinden, kendi çocuklarından verdi. Ülkenin parçalanmaması için ister istemez, evlad katlı, nizam-ı âlem için kabul edildi.”


    “Bize ne bedbinlik (kötümserlik), ne de nikbinlik (iyimserlik) lazım. Ama bize sadece Hakikatbinlik gerek… Ümit ile hakikatler peşinde koşup durmalıyız.” (H.E.)


    14 Tem 2022 12:01
    YAZARIN SON YAZILARI